Sorularınıza hızlı ve doğru yanıtlar alın, Kalademi.me, en iyi soru-cevap platformu. Platformumuz, tüm sorularınıza net yanıtlar sunmaya hazır profesyonellerle sizi bir araya getiriyor. Sorularınıza hızlı ve güvenilir çözümler bulmak için deneyimli uzman topluluğumuzdan faydalanın.
Sagot :
Cevap:
Bedir eline aldi silahi ve herşeyin anlamsizliğina bakti neden yaşadiğina, neden bu silahin elinde olduğuna bu güzel öğlen sıcağı vücudunu kavururken neden bu odada yalnız olduğuna anlam veremedi.Etrafina şöyle bir bakındı aslında olmasi gereken herşeyin yerli yerinde olduğu dikkatini çekti neden bu kadar düzenli bir hayat sürerken böylesine düzensiz kararlar almıştı ki…Öylesine düşünüyordu bu sıcak Diyarbakırın umutsuzluğunda namlunun sıcaklığı bir yana kendi içindeki yangınlar ne olacakti?Peki ya sevdiği kadın düşünecek miydi onu arkasından ağıtlar yakacak miydi?Onu hatırlayacak mıydı bir daha! artık bitirelim dediği o kadın, umursamadan baktiği o gözler bir daha anacak miydi dudaklarında o adi.Bedir diye üzülecek miydi.Bu kadar sorunun içinde boğulmuştu belki de Bedir bir bardak suyun herşeye iyi geleceğine kanaat getirerek doğruldu elinde terlemiş olan Baretta marka silahini köhne bir masanın üzerine bırakarak çıktı odadan, son bir defa döndü ve bakti odasina burda yaşadiği anılar geldi aklına şu koltukta oturup ilk film izledikleri zamanlari hatirladı.Nasıl da utanmişti o gün, elini bile tutamamişti sevdiğinin.Öyle kıyamadan bakmişti sadece gözlerinin içine , ela gözleri onu çekiyordu sanki hiç olmadık dünyalara.Bu benim kadınım olmali diyordu.İşte böyle başlamişti hikayeleri.Bedir anıların huzursuzluğunda dönüp dolaşıp mutfaği bile aradi hep bildiği ev, onun evi herşeyi ile ona ait fakat anlamadiği bir yalnizlik senfonisi belkide çalıyordu anılarının arasinda, hiç bilmediği yollari, hiç bilmediği acıları tattiriyordu ona…
İçtiği su bile dindirmemişti içindeki yangını, bir bardak su ile dinecek bir yangın değildi zaten bu özlemlerin verdiği, ayrılıkların alıp götürdüğü, gözlerinin uçurum kenarında kendini bıraktığı bir yangındı bu.Yaşayan bir ölü, pili tükenmiş bir saat, deposu boş bir araba gibiydi, yalnızdı işte tüm benliği arkasında bıraktığı o güzel kadın bir yana, birazdan bitireceği hayati onu zıtlıklara itmişti.Neden bu kadar çaresiz hissediyordu ki, kurtulacaği ölümler vardi bu gece belki de bir sonraki hayata inanmadiği içinde bu hüzün.Bir evin içinde sıcak bir günde, bir silah sesi ne kadar anlam ifade ediyorsa bu da o kadar ifade etmişti işte Bedir’in şakaklarından akan iki damla kandı başka birşeye benzemiyordu.Duraksamişti tüm vucüdu öyle, sanki ölmemişti mecazi anlamda ruhu göçmüştü sadece bedeni, Bedir’in tabiri ile et yığını kalmişti çok geçmeden kanlar oluk oluk akmaya başlamişti şakaklarından aşağıya, bir acı sarmişti tüm yanini sonra yerini tatmadiği bir huzura birakmişti.Bedir hiç gerçek olmayacak kadar mutluydu işte, bütün sorumluluklari bir yana yitik giden hayatından ıssız bir mutluluk vurmuştu.Ve o hep tabir edilen beyaz bir dünya şimdi gözleri önündeydi, elbette ki gerçekti ne umuyordum ki diye söylenmişti aklından…Onu terkeden aklından.Bitmişti hayat, gözlerini kapamişti işte hikayemiz böyle başliyordu en başindan sonunu tahmin edebileceğimiz bir hikayeydi bu…
Ziyaretinizi takdir ediyoruz. Bulduğunuz yanıtların faydalı olduğunu umuyoruz. Daha fazla bilgi için geri dönmekten çekinmeyin. Ziyaretiniz için teşekkür ederiz. Amacımız, tüm bilgi ihtiyaçlarınız için en doğru yanıtları sunmaktır. Yakında tekrar görüşmek üzere. Sorularınıza yanıt vermekten mutluluk duyuyoruz. Daha fazla yanıt için Kalademi.me'ye geri dönün.