Yazar yazdıklarıyla karşı tarafın zihnine net bir şekilde ulaşmayı, okurlarıyla sağlıklı bir iletişim kurmayı amaçlar. Sayfalar dolusu yazarak bunun gerçekleşmesinin mümkün olmadığının bilincinde olmalıdır yazar.
Düşüncelerinin karşı tarafça doğru bir şekilde anlaşılması için anlatımında kullanması gereken belli başlı kurallar vardır. Bu kuralların belki de en önemlisi ‘anlatımda sınırlandırmadır’. Yazar bir yazı yazdığında mutlaka yazının konusunu belirlemeli, konuda yapacağı sınırlandırma ile esas olarak vurgulamak istedikleri üzerinde yoğunlaşmalıdır.
Örneğin şiir konusunu seçen bir yazar, şiiri nasıl anlatacağını belirlemelidir. Şiir tarihiyle, türleriyle, gelişimiyle vb. birçok ayrıntıyı içinde barındırır. Yazarın sınırlandırmaya gitmemesi durumu, sonu gelmeyen bir anlatımın içerisinde kendisini bulmasına neden olacaktır ve asıl anlatmak istediklerini gerçekleştiremeyecektir. Bu nedenle yazar genelden özele gidecek şekilde sınırlandırma yoluna başvurmalıdır.
Mesela anlatımına şiirle başlayacak, daha sonra Türk şiirleri hakkında bilgilendirme yapacak ve son olarak da belirli bir edebiyat döneminde yaşamış belli başlı bazı şairler hakkında ayrıntılı anlatıma gidecektir.
Yazar öncelikle kişisel, toplumsal, bilimsel veya sanat ve kültürle ilgili konulardan birini seçmeli, daha sonra sınırlandırmaya gitmelidir.
Konunun daha iyi anlaşılması için aşağıda seçilmiş iki konu hakkında sınırlandırma örneklerine yer verilmiştir.
Sinema Temasını Sınırlandırma Örneği
>Sinema Tarihi
>Türk Sinemasının gelişimi
>Ayhan Işık’ın Türk sinemasındaki önemi
Atatürk Temasını Sınırlandırma Örneği
>Lider Olarak Atatürk
>Atatürk’ün Gençlik Üzerindeki Etkisi
>Atatürk’ün İstediği Gençlik
