Witaj na Kalademi.me, gdzie możesz uzyskać wiarygodne i szybkie odpowiedzi dzięki naszym ekspertom. Deneyimli profesyonellerden kapsamlı çözümler bulmak için kapsamlı soru-cevap platformumuzu kullanın. Sorularınıza hızlı ve güvenilir çözümler bulmak için deneyimli uzman topluluğumuzdan faydalanın.

Beyler insan uzuvların ölçüsü yazın doğru düzgün şeyler yazın kaynakta yazın Şikayet ederim



Sagot :

ski uygarlıklarda, modern tıbbın temelini oluşturan ilk bilgiler, dönemin dünya görüşü içinde yorumlanmış ve dinî-mitolojik görüşlerden de etkilenmiştir. Dünyaya bakış açılarının temelinde din ve büyü olan toplumlarda, tıbbın sihirden etkilenmesi tabiîdir, hatta bu etki böyle bir bakış açısının zorunlu bir sonucudur. Bu sebeple bu tür toplumlarda, ilmi temelli tıbbın sihir ve dini görüşler ile iç içe olduğu görülür.

Önceleri tıp tarihi Yunan uygarlığı ile başlatılıyordu. Ancak bugün tıbbın temellerinin, Yunan'dan daha önce Mısır ve Mezopotamya'da atıldığı bilinmektedir. Bugün üzerinde yaşadığımız Anadolu topraklarını askerî ve siyasî bir güç altında toplayan ilk toplum Hititlerdir. Hititlerin Anadolu'da kurduğu büyük uygarlık içinde, farklı kültürlerin etkileri görülür. Hititler çeşitli alanlarda olduğu gibi, sağlık sahasında da diğer uygarlıklardaki tıbbi gelişmelerden etkilenmişlerdir. Böylece ilk olarak kendi yaşadıkları bölgede sık görülen hastalıklara çözüm arama yoluna gitmişlerdir.

Hititler döneminde Anadolu'da gelişen tıbbî faaliyetler ve hekimlik hakkında bilgi veren belgeler henüz yeterli değildir. Ancak eldeki belgeler ışığında, Hititlerde de Mısır ve Mezopotamya'daki gibi gelişmiş tıbbî faaliyetlerin olduğu anlaşılmaktadır.

1. Hititlerde Anatomi Bilgisi

Bu bölümde Hititlerin insan vücudunu ve organlarını ne ölçüde tanıdıkları ve organların faaliyet ve işleyişini ne kadar bildikleri araştırılmıştır. Hititlerde, "anatomi kitabı" niteliğinde bir tablet ele geçmemiştir. Bu sebeple Hititlerin insan anatomisi hakkındaki bilgilerine, ancak rituallerde geçen ve vücut organlarıyla ilgili olan bazı terimlerden ulaşılmıştır. Ayrıca Hitit anatomi bilgileri günümüz anatomisine taşınarak, Sistematik Anatomi açısından bir şema hazırlanmıştır. Bölümün sonunda ise konuyla ilgili tüm bilgilerin insan vücudu üzerinde gösterilebilmesi ve Hititlerin bu konudaki bilgi seviyesinin daha iyi anlaşılabilmesi için, insan vücudunu gösteren diyagramlar üzerinde, Hitit tabletlerinde geçen iç ve dış organlar gösterilmiştir.

İnsan vücudunu meydana getiren sistem ve organlardan Hititçede karşılığı bilinenler, metin yerlerine göre tartışmalarıyla birlikte ele alınmıştır. Bu amaçla hekimlik ve cerrahlık bakımından anatomi öğretiminde kullanılan çeşitli metotlardan biri olan "sistematik anatomi" temel alınarak insan vücudu, sistemler halinde incelenmiş ve bugün bilindiği kadarıyla, Hitit anatomi bilgisini oluşturan ve çivi yazılı birçok Hitit tabletinde geçen organlar ve isimleri her bir sistem içine yerleştirilerek incelenmiştir. Bu bölümün sonunda ayrıca Hititçe-Türkçe, Türkçe-Hititçe ve Hititçe-Almanca, Almanca-Hititçe Anatomik Sözlük başlıkları altında Hititçede geçen organ isimleri, alfabetik olarak listelenmiştir.

2. Hitit Tıbbı

Bu bölümde, eldeki yazılı malzemeye dayanılarak Hititlerde hastalıklar, teşhis ve tedavileri ve hekimler hakkında bilgi verilmiş ve Hititlerin doğum konusundaki bilgileri, kendi dönemlerindeki diğer toplumlarla karşılaştırılarak, Hitit tıbbının seviyesi üzerinde bir yorum ve değerlendirme yapılmıştır. Ayrıca Hitit belgelerinde geçen ve sağlık-hastalık-temizlik ve pislik ile ilgili terimler incelenerek, Hititlerin bu kavramlar karşısındaki bakış açıları ortaya konulmuştur.

A) Hastalıklar

a) Hitit belgelerinde geçen bazı hastalıklar

Dünya üzerinde hastalıkların ortaya çıkışı, insanlık tarihinden eskiye dayanır. Medeniyetler kurulduktan sonra da hastalıklar varolmuştur. Anadolu'da da çok sayıda hastalıkla karşılaşılmıştır. Hititlerin maruz kaldığı hastalıklar karşısındaki tavırlarını, onlardan zamanımıza kalan çivi yazılı kil tabletlerden öğrenmekteyiz.

Hititler devrinde Anadolu'da görülen hastalıkların en kötüsü, kitle halinde ölümlere yol açtığı bilinen ve henkan denilen hastalıktır. Bu hastalığın veba, kolera veya tifo gibi bir salgın hastalık olduğu düşünülebilir. Anadolu'da zaman zaman uzun süren kıtlıkların ve salgınların olduğu bilinmektedir. 1. Şuppiluliuma devrinde başlayan ve 2. Murşili devrinde de devam eden veba salgını, bu tür salgınlar arasında yer alır. Bu dönemde tesirini gösteren veba, 2. Murşili'nin veba dualarının da konusunu teşkil etmiştir. 2. Murşili'nin veba dualarından, vebanın o devirlerde Hatti ülkesini perişan ettiğini anlamak güç değildir. Vebanın ortadan kaldırılabilmesi için hemen her yolun denendiği anlaşılmaktadır. Veba dualarından anlaşıldığı kadarıyla Murşili, vebanın sebebini, babasının döneminde yapılan haksızlık ve kötülüklere bağlar ve babası 1. Şuppiluliuma'nın yaptığı haksızlıklar yüzünden tanrıların kızarak, tüm ülkeye böyle büyük bir ceza verdiklerini ifade eder:

ALINTIDIR

ski uygarlıklarda, modern tıbbın temelini oluşturan ilk bilgiler, dönemin dünya görüşü içinde yorumlanmış ve dinî-mitolojik görüşlerden de etkilenmiştir. Dünyaya bakış açılarının temelinde din ve büyü olan toplumlarda, tıbbın sihirden etkilenmesi tabiîdir, hatta bu etki böyle bir bakış açısının zorunlu bir sonucudur. Bu sebeple bu tür toplumlarda, ilmi temelli tıbbın sihir ve dini görüşler ile iç içe olduğu görülür.

Önceleri tıp tarihi Yunan uygarlığı ile başlatılıyordu. Ancak bugün tıbbın temellerinin, Yunan'dan daha önce Mısır ve Mezopotamya'da atıldığı bilinmektedir. Bugün üzerinde yaşadığımız Anadolu topraklarını askerî ve siyasî bir güç altında toplayan ilk toplum Hititlerdir. Hititlerin Anadolu'da kurduğu büyük uygarlık içinde, farklı kültürlerin etkileri görülür. Hititler çeşitli alanlarda olduğu gibi, sağlık sahasında da diğer uygarlıklardaki tıbbi gelişmelerden etkilenmişlerdir. Böylece ilk olarak kendi yaşadıkları bölgede sık görülen hastalıklara çözüm arama yoluna gitmişlerdir.

Hititler döneminde Anadolu'da gelişen tıbbî faaliyetler ve hekimlik hakkında bilgi veren belgeler henüz yeterli değildir. Ancak eldeki belgeler ışığında, Hititlerde de Mısır ve Mezopotamya'daki gibi gelişmiş tıbbî faaliyetlerin olduğu anlaşılmaktadır.

1. Hititlerde Anatomi Bilgisi

Bu bölümde Hititlerin insan vücudunu ve organlarını ne ölçüde tanıdıkları ve organların faaliyet ve işleyişini ne kadar bildikleri araştırılmıştır. Hititlerde, "anatomi kitabı" niteliğinde bir tablet ele geçmemiştir. Bu sebeple Hititlerin insan anatomisi hakkındaki bilgilerine, ancak rituallerde geçen ve vücut organlarıyla ilgili olan bazı terimlerden ulaşılmıştır. Ayrıca Hitit anatomi bilgileri günümüz anatomisine taşınarak, Sistematik Anatomi açısından bir şema hazırlanmıştır. Bölümün sonunda ise konuyla ilgili tüm bilgilerin insan vücudu üzerinde gösterilebilmesi ve Hititlerin bu konudaki bilgi seviyesinin daha iyi anlaşılabilmesi için, insan vücudunu gösteren diyagramlar üzerinde, Hitit tabletlerinde geçen iç ve dış organlar gösterilmiştir.

İnsan vücudunu meydana getiren sistem ve organlardan Hititçede karşılığı bilinenler, metin yerlerine göre tartışmalarıyla birlikte ele alınmıştır. Bu amaçla hekimlik ve cerrahlık bakımından anatomi öğretiminde kullanılan çeşitli metotlardan biri olan "sistematik anatomi" temel alınarak insan vücudu, sistemler halinde incelenmiş ve bugün bilindiği kadarıyla, Hitit anatomi bilgisini oluşturan ve çivi yazılı birçok Hitit tabletinde geçen organlar ve isimleri her bir sistem içine yerleştirilerek incelenmiştir. Bu bölümün sonunda ayrıca Hititçe-Türkçe, Türkçe-Hititçe ve Hititçe-Almanca, Almanca-Hititçe Anatomik Sözlük başlıkları altında Hititçede geçen organ isimleri, alfabetik olarak listelenmiştir.

2. Hitit Tıbbı

Bu bölümde, eldeki yazılı malzemeye dayanılarak Hititlerde hastalıklar, teşhis ve tedavileri ve hekimler hakkında bilgi verilmiş ve Hititlerin doğum konusundaki bilgileri, kendi dönemlerindeki diğer toplumlarla karşılaştırılarak, Hitit tıbbının seviyesi üzerinde bir yorum ve değerlendirme yapılmıştır. Ayrıca Hitit belgelerinde geçen ve sağlık-hastalık-temizlik ve pislik ile ilgili terimler incelenerek, Hititlerin bu kavramlar karşısındaki bakış açıları ortaya konulmuştur.

 

alıntıdır