Kalademi.me, aktif bir topluluğun yardımıyla sorularınıza yanıt bulmayı kolaylaştırır. Soru-cevap platformumuz, deneyimli profesyonellerden güvenilir yanıtlar bulmanız için sürekli bir deneyim sunar. Sorularınıza hızlı ve güvenilir çözümler bulmak için deneyimli uzman topluluğumuzdan faydalanın.

orta aya uygarlıkları ile ilgili arkeolojik buluntular resimli



Sagot :

olomb öncesi Amerika, Amerika kıtası olarak adlandırılan bölgede Avrupalı fatihlerin varlığının hissedilir derecede olan döneme kadarki tarihsel dönemi kapsar. Bu uzun dönem Eski Taş ÇağındanOrta Çağa kadar uzanır. Teknik olarak Kolomb öncesi dönem Kolomb’un 1492 ila 1504 yılları arasında yaptığı yolculuklara vurgu yapsa da bu tarihsel dönem yerli Amerika halkların egemenliğinin Avrupalılarca sona erdirilmesine kadar sürer, bu bazı durumlarda Kolomb’un Yeni Dünya’ya gelişinden sonra birkaç yüzyıl sürmüştür.

Kolomb öncesi terimi daha çok Amerika’da ortaya çıkan büyük uygarlıklar olan Olmek, Toltek, Teotihuacan,Zapotek, Mixtec, Aztek, Maya (Orta Amerika) ve İnka,Moche, Chibcha, Cañaris (And Dağları) uygarlıklarını kapsar.

Kolomb öncesi uygarlıklardan birçoğu kalıcı konutlar, şehirler kurmuş, tarım ve sosyal hayatta ilerlemiş, önemli mimari yapılar inşa etmiş, karmaşık sınıfsal topluluklar kurmuşlardır. Bu uygarlıkların bazıları kalıcı ilk Avrupalı fatihlerin gelmesinden önce ortadan kalkmıştır ve sadece arkeolojik buluntular sayesinde bilinmektedir. Diğerleri ise tarih anlatımları sayesinde bilinmektedir. Bu uygarlıklardan çok azı kendi tarihini yazmıştır[1]. Ancak bu yazılı belgeler Avrupalılar tarafından dine karşı metinler olarak görüldüğünden Hristiyan din adamları tarafından imha edilmiştir. Günümüze ancak çok iyi saklanan az sayıda belge ulaşmıştır.

Yerel Amerika halklarının ve Avrupalıların aktarımlarına göre Avrupalılarla karşılaştıklarında bu halklar çok önemli gelişmeler kaydetmişlerdi. Örneğin, Aztekler dünyadaki en gözalıcı şehirlerden birisi olanTenochtitlan (günümüzdeki Meksiko City) şehrini inşa etmişlerdi. Şehir, suyun üzerine mükemmel bir mühendislik harikası olarak inşa edilmişti ve o dönemde nüfusunun 200 binden çok olduğu tahmin ediliyordu. Ayrıca bu halkların astronomi ve matematik alanlarında ileri durumda oldukları bilinmekte. Bu eski uygarlıklardan ve halklardan gelenler günümüzde bazı gelenekleri ve uygulamaları Kolomb öncesi atalarına bağlayarak hala uygulamaktadır.

RTA ASYA TARİHÇİSİ PAVEL PETROVİÇ İVANOV
*
A.Yu. YAKUBOVSKİY
Leningrad’ın en ağır ve soğuk kış günlerinden birinde, takvimler 3 Ocak 1942’yi
gösterirken, henüz 50 yaşına bile gelmemiş, büyük bir ilmî kabiliyete sahip ve Sovyet
tarihçiliğinin ve şarkiyatçılığının yetiştirdiği en mühim isimlerden birisi olan Pavel
Petroviç İvanov hayata veda etti.
Pavel Petroviç İvanov 1893 yılı Ocak ayında İşim yakınlarındaki bir Sibirya köyünde
doğmuştur. Sekiz yaşına kadar köyde yaşayan merhum tarihçinin dul hanımı O.K.
İvanova’nın bizzat kendisinin belirttiğine göre: “Pavel Petroviç’in babası askerliğini
Taşkent’te yapmış ve vatanına döndükten sonra ‘o sıcak bölgeleri’ özlemeye başlamıştır.
Bir müddet sonra Pavel Petroviç’in anne ve babası dört çocuklarıyla birlikte o zaman
yapılmakta olan Orenburg-Taşkent yolunda çalışıp para kazanmak için bu bölgeye
taşınmışlar ve babası yol inşaatında işçi olarak çalışmaya başlamıştır. İvanov da 11-12
yaşlarında iken önce toprak daha sonrada tamir işlerinde çalışmış, dolayısıyla ilk eğitime
çok geç başlamıştır. İvanov’un eğitiminin sürekli bölünmesi anne ve babası arasında
devamlı olarak kavgalara neden oluyordu. Annesi oğlunu okula göndermek istiyor, babası
ise para kazanması gerektiğini söylüyordu. Neticede zamanın şehir lisesini 18 yaşında
bitiren Pavel Petroviç İvanov, annesi tarafından Taşkent Muallim Mektebi’ne
gönderilmiştir. ”
Bahsi geçen mektep bir eğitim kurumuna pek benzemiyordu. O zamanki Türkistan
şartlarında bu mektep eğitim programı dışında Özbek ve Tacik Doğu dilleri olan iki dili
de öğreten ortaokul düzeyinde muallim mektebi idi. 1914 yılında Pavel Petroviç,
Muallim Mektebi’ni bitirmiş ve 1914’ten 1916 yılına kadar yaklaşık üç yıl Çimkent’te
Rus-Kırgız okulunda öğretmenlik yapmıştır. I. Dünya Savaşı döneminde P. P. İvanov
askere alınmış ve Taşkent askerî okulunda okumuştur. 1917 yılında cepheye gönderilen
İvanov, Kaluga’da askerî kursta iken Şubat ihtilâli başlamış, bu olaydan bir müddet
sonra burada ihtilâl heyeti toplanmıştır. Heyet genç ve ihtilâl fikrine sahip subaylardan
müteşekkil idi. Pavel Petroviç bu heyette sekreter olarak görev yapmıştır.
1918 yılında ordudan terhis edilen İvanov, daha sonra Rus-Kırgız okulunda
öğretmen olarak eğitimcilik faaliyetine devam etmiştir. İvanov’un 1919 yılında ise
Türkistan Şarkiyat Enstitüsünün öğrencisi olduğunu görüyoruz. 1924 yılında bu
enstitünün İraniyât Bölümünü bitiren merhum, enstitünün kabiliyetli ve çalışkan
öğrencilerden birisi idi. Şarkiyat bölümünde okumanın yanı sıra Garnizon okullarının
idarî sorumluluğunu da taşıyan İvanov sonraları ise Taşkent’te Türk askerî karargâhının
operasyon bölüm başkanı olarak görevlendirilmiştir.
İvanov, iç savaş bittikten sonra bütün askerî görevlerini terk etmiştir. Çünkü ilmî
çalışmalar daha çok dikkatini çekiyordu. 20’li yıllarda Taşkent Sredazkomstaris faaliyetleri
yayılmaya başladı. Bu kurum Orta Asya’nın kültür ve sanatının zengin yazıtlarının korunması ve tetkiki ile uğraşıyordu.
P. P. İvanov’un ilk çalışmasını Orta Asya arkeolojisi üzerine yazmıştı. 1923 yılında
Prof. A. E. Şmidt’e ithaf edilen külliyâtta (el İskanderiya) Sayram
1
(tarihî-coğrafî deneme)