Kalademi.me to najlepsze miejsce, aby uzyskać szybkie i dokładne odpowiedzi na wszystkie swoje pytania. Farklı alanlardaki uzmanlardan kesin yanıtlar almak için kapsamlı soru-cevap platformumuzu kullanın. Farklı disiplinlerdeki uzmanlardan kesin yanıtlar almak için kullanıcı dostu platformumuzu keşfedin.
Sagot :
Sera zengini Türkiye, şimdi de topraksız tarıma alışıyor. Halen 500 bin dönümlük sera alanının 6 bininde modern topraksız tarım yapılıyor. Sektör temsilcilerine göre, topraksız tarımın yaygınlaşmasıyla birlikte önümüzdeki 10 yılda Türkiye’nin yaş meyve sebze ihracatı 15 milyar dolara ulaşacak…
TÜRKİYE, tarımda tam bir dönüşüm süreci yaşıyor. Geleneksel yöntemlerin yerini modern tarım uygulamaları alıyor. Bu alandaki en önemli değişimlerden biri ise seracılık yani örtü altı tarımda yaşanıyor. Artık seralar adeta birer bacasız fabrika gibi. Isıtma-soğutma sistemlerinden sulamaya, gübrelemeden ilaçlamaya kadar her şey artık bilgisayarkontrolünde yapılıyor.
Topraksız tarım yapılan seralarda jeotermal kaynaklarların kullanılması da yaygınlaşıyor. Bu alana erken girenler hızla büyürken, birçok girişimci de sektöre adım atmak için araştırmayapıyor. Paradergisi olarak biz de seracılığın özellikle de topraksız tarımın geleceğin işlerinden biri olduğuna inanıyoruz.
Türkiye’nin halen yaş sebze meyve ihracatı 2 milyar dolar civarında. Önümüzdeki 10 yılda topraksız tarımın gelişmesiyle birlikte yaş meyve sebze ihracatının 15 milyar dolara rahatlıklaçıkabileceği öngörülüyor.
YILDA 600 MİLYON DOLAR İHRACAT GETİRİSİ OLAN TÜTÜN,
TARIM HAVZALARI İÇİNDE NEDEN YOK!
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın hazırladığı “Türkiye Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli” ile hangi havzada hangi ürünlerin destekleneceği kamuoyu ile paylaşılmış bulunmaktadır. Ülkemiz tarım arazilerini 30 ayrı tarım havzasına ayıran ve hangi havzada hangi ürünlerin yetiştirileceğinin, hangi ürünlere ne oranda destekleme yapılacağının belirlendiği bu proje, bir yandan planlı programlı üretimi teşvik etmesinin yanı sıra bir yığın yeni sıkıntıyı da beraberinde getireceğe benzemektedir.
Hazırlanan havza planlamasının içerisinde sayılan tarım ürünleri arasında ise Tütün bulunmamaktadır. Üretimin en düşük olduğu dönemlerde dahi yılda 600 milyon dolarlık ihracat getirisi olan tütünün, bu havza uygulaması kapsamı dışında tutulmuş olması tarafımızca şaşkınlıkla karşılanmıştır.
TÜTÜNDE ARZ FAZLASI DEĞİL ARZ EKSİKLİĞİ VAR!
Her platformda dile getirdiğimiz bir gerçeği kamuoyu ile bir kez daha paylaşmak isteriz ki şu anda ülkemizde tütünde bir arz fazlası bulunmamaktadır. Aksine önemli bir ihracat getirisi bulunan tütünde bir arz eksikliği yaşanmaktadır.
2008 yılı verileri ile yurtiçi kullanım ve ihracat rakamları dikkate alındığında Ege bölgesinde 38 milyon kilogramlık bir üretim açığı yaşanmıştır. Karadeniz bölgesinde ise gene toplam üretimin % 15 i civarında bir arz eksikliği bulunmaktadır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizde devletin tütün alımlarından çekilmiş olması nedeni ile artık piyasa tamamen özel sektörün ihtiyaç temelinde yapmış olduğu üretim miktarı ile sınırlanmıştır.
Halen bu bölgemizde özel sektör firmaları ihraç kabiliyeti bulunan tütünlerin üretimi için önemli çalışmalar yürütmekte ve Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da 30 milyon kilogramlık bir ihracat rakamı, ülke genelinde ise ortalama 100 milyon kilogram civarında oluşan toplam üretim miktarının 120 milyon kiloya kadar artırılması hedeflenmektedir.
BU YÖNETMELİK MASA BAŞINDA MI HAZIRLANDI?
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan “Türkiye Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli” projesini hazırlayanlara buradan sormak istiyoruz, bu yönetmelik tarım arazileri gezilmeden, Ankara’da masa başında mı hazırlandı?
Şayet bu yönetmeliği masa başında hazırlamadıysanız, Türkiye’deki üretim alanlarını ve ihracat getirisi olan tarımsal ürünleri dikkate aldıysanız, gezdiğiniz bölgelerde “tütün” denilen bitkiye hiç mi rastlamadınız? Zira 30 havzanın 23’ünde tütün yetiştirilmekte ve TAPDK verilerine göre halen 145.000 hektar alanda 180.000 ekici ailesi tütün tarımı ile geçimlerini temin etmektedir. On binlerce sektör çalışanı da tütün sayesinde istihdam edilmektedir.
Bütün bu nedenlerle yetkililere sormak istiyoruz;
- 400 seneden fazla bir süredir bu topraklarda tütün üreten üreticiler neden görmezden gelinmektedir?
- Ülkemizde üretilen tütünlerin % 75’i ihraç edilmektedir. Tütün ihracatından sağlanan gelire ülkemizin ihtiyacı kalmamış mıdır?
- Tütün üreticileri bu ürünü üretmekten daha karlı geçim yolları mı bulmuşlardır?
- Bütün dünya da tütün üretimi desteklenirken ülkemizde neden aksi bir uygulamaya gidilmektedir?
- Bir Bakanımızın ifade ettiği gibi, hükümetimizin hedefi gerçekten ülkede tütün tarımını bitirmek midir? Yoksa bu sayın Bakanımızın kendi kişisel görüşü müdür? (Devlet Bakanı Cevdet YILMAZ: Tütünü ve Sigarayı bitireceğiz. Cihan Haber Ajansı 11 Temmuz 2009 19:04)
Unutulmamalıdır ki sigara ile mücadele ve tütün üretimi birbirinden bağımsız iki olgudur ve birbirlerine karıştırılmamalıdır.
Zamanınızı ayırdığınız için minnettarız. Herhangi bir sorunuz olduğunda doğru yanıtlar almak için istediğiniz zaman geri dönün. Ziyaretiniz bizim için çok önemli. Herhangi bir sorunuz olduğunda güvenilir yanıtlar almak için geri dönmekten çekinmeyin. Kalademi.me'ye güvendiğiniz için teşekkür ederiz. Uzmanlardan yeni yanıtlar almak için tekrar ziyaret edin.