Answered

Sorularınıza kolayca yanıtlar bulun, Kalademi.me, güvenilir Q&A platformu. Deneyimli uzmanların yardımıyla sorularınıza hızlı ve güvenilir cevaplar bulun ve kullanıcı dostu platformumuzda rahatça gezin. Sorularınıza hemen güvenilir yanıtlar bulmak için deneyimli uzman topluluğumuzdan faydalanın.

1.Devletlerin toprak bütünlüğünü koruyarak bağım yaşayabilmeleri için hangi alanlarda çağın gerisnde kalmamaları gerekir?Bu alanları aşağıya yazınız. 2.Ekonomik bunalımlar nelerin göstergesidir?

Sagot :

Mert13

1. soruyu bulamadım en azında bi soruya yardımcı olayımm

 

 

 

 

 

2.sorunun cevabı     

Toplumların gelişimleri sırasında görülen kopukluk ve rahatsızlık dönemleri bunalım (kriz) diye adlandırılır. Enflasyon veya para­nın değer kaybı gibi finansalbunalımlardan ve iiretim-tüketim dengesizliği şeklinde kendi­ni gösteren Ekonomik bunalımlardan başka, çevrimsel olgularolarak nitelenen çeşitli bo­yut ve ağırlıklardakî siyasal bunalımlardan da söz edilebilir.

Bazıları bunalım terimini M.Duverger’in ifa­desiyle “rejim çatışmalarımla sınırlandırırlar. Örneğin hükümetin istifasından kaynaklanan “kabine bunalımı” gibi ki, o da siyaset oyunu­nun tabiatında vardır. Bunun da ötesinde, Fransa’nın III. ve IV.Cumhuriyet dönemlerin­de rastladığımız gibi kronikleşmiş bir “hükü­met bunalımı”, rejimbunalımına, yani rejim tartışmalarına veya anayasa değişikliğine yol açabilir. Daha kötüsü devlet bunalımı veya lop-lumsal bunalımdır. Devlet bunalımında devle­tin toplumun Gelişim sürecine ayak uydurama­ması, Toplumsalbunalımda ise toplumsal dü­zenin alt-yapısım oluşturan geleneksel değer­lerin ideolojik nedenlerle suçlanması sözkonu- su olur.

Ekonomik Bunalım

Arz ve talep arasındaki bir dengesizliği izle­yen zamanlarda büyüme döneminden durgun­luk dönemine geçiş ekonomik bunalım diye adlandırılır. Bu geçiş, ülkenin kalkınmasında­ki uygun ortamın aniden yok olma sürecidir ve aynı zamanda çeşitli olayların birikmesi so­nucu meydana gelir.

Bu bunalımın açıklaması değişik doktrinler­de değişik şekillerde yer alır. Klasiklere göre, ekonominin doğal kendi kendini düzenleme mekanizmalarının aksatılması bu dengesizli­ğin nedenini teşkil eder. Neo-libcrallere göre ise bunun nedeni ekonomik fenomenlerde gö-

rülen zaman boşlukları ile ekonominin temci değişkenlerinden sapmalardan kaynaklanan dalgalanmaların varlığıdır. Marksistler de bu­nu üretimin talepten fazla olmasının yol açtığı uyumsuzluk olarak açıklarlar.

XIX. yüz yılın tamamında buna1 . ılar birbiri­ni kovalamıştır. XX. yüzyılın ilk yarısında da tarım ürünlerindeki düşük üretimle bazı sek­törlerdeki fazla üretimin neden olduğu buna­lımlar görüldü. 1974 bunalımını saymazsak (ki bu bunalım son kırk yılın en büyük gerilim­lerine sebep olmuştur) 1929 Büyük Bunalı-rm’ndan bu yana batı ekonomileri fazla bir ge­rileme yaşamadılar. Herhangi bir anda yakla­şan bir bunalım kokusu aldıklarında hükümet­ler, bunun durgunluğa yol açmamasına gayret etliler. işte bundan dol ayı ‘ekonomik çevrim­ler’ yerine ekonomik dalgalanmalardan bah­setmek daha yerinde olur.

Daha genel bir anlamda ise bunalım terimi, ekonominin -bir branş, bir sektör gibi- özel bir alanında çöküşü ifade etmek için de kulla­nılabilir

 

Arz ve talep arasındaki bir dengesizliği izle­yen zamanlarda büyüme döneminden durgun­luk dönemine geçiş ekonomik bunalım diye adlandırılır. Bu geçiş, ülkenin kalkınmasında­ki uygun ortamın aniden yok olma sürecidir ve aynı zamanda çeşitli olayların birikmesi so­nucu meydana gelir.

Bu bunalımın açıklaması değişik doktrinler­de değişik şekillerde yer alır. Klasiklere göre, ekonominin doğal kendi kendini düzenleme mekanizmalarının aksatılması bu dengesizli­ğin nedenini teşkil eder. Neo-libcrallere göre ise bunun nedeni ekonomik fenomenlerde gö-

rülen zaman boşlukları ile ekonominin temci değişkenlerinden sapmalardan kaynaklanan dalgalanmaların varlığıdır. Marksistler de bu­nu üretimin talepten fazla olmasının yol açtığı uyumsuzluk olarak açıklarlar.

XIX. yüz yılın tamamında buna1 . ılar birbiri­ni kovalamıştır. XX. yüzyılın ilk yarısında da tarım ürünlerindeki düşük üretimle bazı sek­törlerdeki fazla üretimin neden olduğu buna­lımlar görüldü. 1974 bunalımını saymazsak (ki bu bunalım son kırk yılın en büyük gerilim­lerine sebep olmuştur) 1929 Büyük Bunalı-rm’ndan bu yana batı ekonomileri fazla bir ge­rileme yaşamadılar. Herhangi bir anda yakla­şan bir bunalım kokusu aldıklarında hükümet­ler, bunun durgunluğa yol açmamasına gayret etliler. işte bundan dol ayı ‘ekonomik çevrim­ler’ yerine ekonomik dalgalanmalardan bah­setmek daha yerinde olur.

Daha genel bir anlamda ise bunalım terimi, ekonominin -bir branş, bir sektör gibi- özel bir alanında çöküşü ifade etmek için de kulla­nılabilir