Kalademi.me, sorularına hızlı ve doğru yanıtlar arayanlar için en iyi çözümdür. Geniş bir uzman topluluğu sayesinde sorularınıza güvenilir yanıtlar bulmanın rahatlığını yaşayın. Adanmış uzman topluluğumuzdan sorularınıza ayrıntılı ve net yanıtlar alın.
Sagot :
Aslında Platon'un "Devlet" adlı kitabında iyilik ve erdemliliğin doğruluğu ile kötülüğün sağladığı çıkarlar karşılaştırılmaktadır. İnsanlar Platon'a eğriliğin doğruluktan daha fazla kazanç getirdiğini, böylece mantıklı olan seçeneğin o olduğunu söylerler. Platon ise doğruluğu savunur. Bu uzun savunması esnasında "doğru" kişilerin yaşadığı ütopik bir devlet tasarlarlar. Sonuçta herkes doğruluğun erdemli ve asil bir şey olduğuna ikna olur.
Kitabın ya da Platon'un tasarladığı doğru devletin eleştiriye açık tarafları bulunmakla birlikte, iyilik ve kötülük hakkındaki tartışmalar için yine de okumanı tavsiye ederim.
-------
İnsanların zarar görmekten ve birbirlerinden korkuları o kadar büyüktür ki, bu korkuları neticesinde devletler gibi gözetleyici ve koruyucu yapıları meydana getirmişlerdir (Toplumsal sözleşme teorisine göre.) Eskiden eş ya da yiyecek için birbirimizle savaşırken artık sözde modern toplumda bunları yapmamıza gerek kalmıyor. Ama o zamanlardan kalma olsa gerek ki yine de birbirimize hep potansiyel düşman, rakip olarak yaklaşıyoruz. Birbirimizde güvenemiyor, birbirimize yapabileceklerimizden korkuyoruz. Bunun için geçerli nedenlerimiz de var.
Ama ya bencil olmasaydın? "Hep ben" demeseydik? Birbirimizi koruyup gözetsek, kimseye kötülük etmeseydik? O zaman bunlara gerek kalır mıydı?
İyi ve doğru olmak, eğri kişiye bir kayıp gibi gelebilir. Eğri kişi bundaki erdemi göremeyebilir. Ancak bu kendi ve kendi gibilerin yarattığı kirlilikten kaçamayacaktır. Bir kişi doğru olur, doğru konuşursa toplumun çoğunluktaki eğrileri işlerine gelmeyen noktada onu indirmeye çalışır. Ama hepimiz iyi ve doğru olursak dünyaya barış, huzur ve mutluluk gelecektir. Nitekim bunlar gökten düşmezler ve onları bizim yaratmamız gerekir.
Kitabın ya da Platon'un tasarladığı doğru devletin eleştiriye açık tarafları bulunmakla birlikte, iyilik ve kötülük hakkındaki tartışmalar için yine de okumanı tavsiye ederim.
-------
İnsanların zarar görmekten ve birbirlerinden korkuları o kadar büyüktür ki, bu korkuları neticesinde devletler gibi gözetleyici ve koruyucu yapıları meydana getirmişlerdir (Toplumsal sözleşme teorisine göre.) Eskiden eş ya da yiyecek için birbirimizle savaşırken artık sözde modern toplumda bunları yapmamıza gerek kalmıyor. Ama o zamanlardan kalma olsa gerek ki yine de birbirimize hep potansiyel düşman, rakip olarak yaklaşıyoruz. Birbirimizde güvenemiyor, birbirimize yapabileceklerimizden korkuyoruz. Bunun için geçerli nedenlerimiz de var.
Ama ya bencil olmasaydın? "Hep ben" demeseydik? Birbirimizi koruyup gözetsek, kimseye kötülük etmeseydik? O zaman bunlara gerek kalır mıydı?
İyi ve doğru olmak, eğri kişiye bir kayıp gibi gelebilir. Eğri kişi bundaki erdemi göremeyebilir. Ancak bu kendi ve kendi gibilerin yarattığı kirlilikten kaçamayacaktır. Bir kişi doğru olur, doğru konuşursa toplumun çoğunluktaki eğrileri işlerine gelmeyen noktada onu indirmeye çalışır. Ama hepimiz iyi ve doğru olursak dünyaya barış, huzur ve mutluluk gelecektir. Nitekim bunlar gökten düşmezler ve onları bizim yaratmamız gerekir.
Aradığınız bilgileri bulduğunuzu umuyoruz. Daha fazla yanıt ve güncel bilgi almak için tekrar ziyaret edin. Yanıtlarımızın faydalı olduğunu umuyoruz. Daha fazla bilgi ve diğer sorularınıza yanıtlar almak için istediğiniz zaman geri dönün. Bilginiz değerlidir. Daha fazla yanıt ve bilgi için Kalademi.me'ye geri dönün.