Kalademi.me, tüm sorularınıza hızlı ve doğru yanıtlar alabileceğiniz ideal yerdir. Farklı disiplinlerdeki uzmanlardan kesin yanıtlar almak için kapsamlı soru-cevap platformumuzu kullanın. Sorularınıza hızlı ve güvenilir çözümler bulmak için deneyimli uzman topluluğumuzdan faydalanın.
Sagot :
Lemony Snicket adı size ne ifade ediyor? Belki şu anda hiç bir şey. Zaten onunla ve yazdıklarıyla tanışmak için "hayatınızın kararmasını" göze almak zorundasınız. Esrarengiz yazar Lemony Snicket'in, 5 milyonluk satışıyla Harry Potter'ı zorlayan 13 bölümlük Talihsiz Serüvenler Dizisi'nin ilk iki kitabı Kötü Günler Başlarken ve Sürüngen Odası, Nurettin Elhüseyni'nin çevirisiyle Doğan Egmont tarafından yayınlandı.
Talihsiz Serüvenler Dizisi'nin anlattığı olaylar o kadar dehşet verici ve üzücü ki yazar Snicket, daha kitabının önsözünde, okuyucuyu uyarıyor: "Ben bu trajik olayları yazıya dökmek zorundayım. Ama siz bu kitabı aldığınız yere koymak ve daha hafif bir şeyler okumak konusunda serbestsiniz."
Snicket'ın serisinin kahramanları, anne ve babalarını büyük bir yangında kaybeden üç kardeş. Violet, Klaus ve Sunny Baudelaire. Ailelerinden kalan mirası alabilmek için 14 yaşındaki Violet'in 18 yaşına gelmesini beklemek zorundadır Baudelaire kardeşler. Ama hayat onlara güleryüzünü göstermemekte direnir. Evlatlık verildikleri Kont Olaf, onların servetine sahip olmak için çocuk sayılabilecek yaştaki Violet'le evlenmeye çalışır. Bu durumdan son anda yakayı kurtaran Baudelaire öksüzlerinin başına türlü türlü trajik olaylar gelir. Üstelik bazen tam da mutluluğu bulduklarını sandıkları anda.
Dizinin yazarı Lemony Snicket, edebiyat dünyasının en esrarengiz yazarlarında biri. Hiç bir fotoğrafında yüzü görünmüyor. Nerede doğduğunu, kaç yaşında olduğunu, hatta 'gerçekte' kim olduğunu bile saklıyor. İşin daha da ilginci, kitaplarını yayıncısına, ancak casusların aklına gelebilecek yöntemlerle ulaştırıyor. Örneğin, yayıncının, serinin üçüncü kitabına ulaşması için yazarın belirlediği bir kahveye gitmesi ve en uzun boylu garsondan bir fincan yasemin çayı istemesi gerekiyor. Ki garson, yayıncıya büyük bir zarf içinde Talihsiz Serüvenler Dizisi'nin Uçuruma Bakan Pencere başlığını taşıyan üçüncü bölümünü getirebilsin. Tabi Snicket'ın düşmanları yayıncıdan önce davranıp bu önemli belgeyi ele geçirmemişse.
Lemony Snicket, okurlarının internet üzerinden kendisine sorduğu sorulara da esrarengiz cevaplar veriyor. Onun iddiasına göre Lemony Snicket, 'herkes gibi ' gerçek bir insan. Bu onun gerçek adı. Takma adı Alphonse. Bu seriyi de Baudelaire kardeşlerin dehşet verici yaşamını dikkatle izleyerek yazmaya karar vermiş. Bir anlamda onların öyküsünü okura anlatmayı bir görev sayıyor. Anlattığı öykülerin gerçek olup olmadığı yolundaki soruya da " Evet,en az benim gerçek olduğum kadar gerçek anlattıklarım da" diyerek cevap veriyor.
Dizide bazı ilginç ayrıntılar da var. Üç öksüzün aile adının 19'uncu yüzyılın en önemli şairlerinden biri olan Charles Baudelaire' den alınmış olması. Ya da çocukların ailelerinden kalan parayı Violet 18 yaşına gelinceye kadar yönetmekle sorumlu olan kişinin adının Bay Poe, çocuklarından birinin adının da Edgar olması gibi.
Bir görüşe göre kitaplarını ithaf ettiği Beatrice de yazarın kendi yarattığı bir karakter. Hatta bazılarına göre Dante'nin İlahi Komedya'sındaki Beatrice'in ta kendisi. Bu görüşü savunanlara göre de Lemony Snicket özellikle de çocuklara yeni kavramlar öğretmeyi ve edebiyat zevki aşılamayı amaçlayan bir öğretmen... Tabi bütün bunların hepsi iddiadan ibaret
Ana kahramanlar; Kamil Bey, Nermin Hanım, Ayşe,Fuat Bey, Nedime Hanım, İhsan Bey, Ahmet Bey, Niyazi Ağabey, Ramiz Efendi ve Fatma Hanımdır
Yer ve Zaman :
Yazarın Mütareke dönemi aydınlarını anlattığı “Esir Şehir” üçlemesinin ilk kitabıdır.Kısaca Birinci Dünya Savaşı sırasındaİstanbul’daki sivil aydınların durumunu konu edinir
Özet :
Roman, İspanya'da yaşayan Kâmil Bey ve ailesinin ülkesine dönmesiyle başlar. Yıl, 1916'dır. Osmanlı Devleti, her geçen gün güç ve toprak kaybetmektedir. Kâmil Bey de Batıda bulunduğu dönemde ekonomik sıkıntılar yaşadığı için. İstanbul'a, bazı emlaklarını satmak için gelmektedir. Kâmil Bey, eşi Nermin Hanım ve kızı Ayşe, Ban kültürünü çok iyi bilmelerine rağmen kendi kültürlerine fazlaca önem vermezler.
İstanbul'a gelen Kâmil Bey, Bağlarbaşı'nda babasından kalma köşkü onartarak oraya yerleşir. Bir yandan da yine babasından kalma mülklerle ilgili işleri takip eder. Bu esnada Galatasaray Lisesi'nden arkadaşı Ahmet'le karşılaşır. Arkadaşı, Kâmil Beyden kendilerine yardım etmesini rica eder. Kâmil Bey, Nedime Hanım'ın çıkardığı Karadayı gazetesinde çalışmaya başlar. Anadolu'daki Millî Mücadeleye destek veren Nedime Hanım ve arkadaşları Karadayı gazetesi vasıta sıyla Anadolu'yla haberleşmektedirler. Bu işleri yaparken Kâmil Bey, yavaş yavaş, ülkesiyle ilgili meselelerle ilgilenmeye başlar.
Düşman güçlerinin Anadolu'daki askerlere saldırı planlarını ele geçiren Nedime Hanım ve arkadaşları bunu Anadolu'ya ulaştırmaya çalışırlar. Bu işi, Kâmil Bey üstüne alır. Ancak Kâmil Bey, bu planları bir sandık içinde gemiye verirken yakalanır. Çünkü, Nedime Hanım'a yardım ediyor gözüken Niyazi, İstanbul hükümetinin ve işgal kuvvetlerinin ajanlığını yapmaktadır. Kâmil Bey'i de o haber vermiştir.
Kâmil Bey, tutuklandıktan sonra birçok kere sorguya çekilir. Paşa oğlu olduğu için kendisine ceza vermeyeceklerini ancak Nedime Hanım'ın yaptıklarını anlatmasını isterler. Kâmil Bey de Millî Mücadeleye destek veren bir kadını ele vermenin büyük bir alçaklık olacağını düşünür ve Nedime Hanım'ı ele verecek hiçbir şey anlatmaz. Bu esnada Nermin ve ailenin diğer üyeleri Kâmil Bey'in tutuklandığını duyunca büyük bir şaşkınlık yaşarlar. Ancak Kâmil Bey, sorumsuz bir aydın olmaktan, sorumlu bir aydın olmaya doğru değişim yaşadığı için kendisine yöneltilen eleştirileri fazlaca önemsemez. İstanbul Hükümeti tarafından kendisine Roma elçiliğinde bir iş teklif edilmesine rağmen, Nedime Hanım'ı ele vermemek için kabul etmez.
Ararat vapurunda kaçırılan cephane işi içinde onun sorumlu olduğunu bildiklerini söledi.Kamil Bey gemide cephane olduğunu bilmediğini, ilaç ve hastane malzemesi yüklü olduğunu sandıklarını bunun için Fransız direkötöre kendisinin aracı olduğunu,Nedime Hanım’ın suçu olmadığını söyledi. Yüzbaşı Nedime’nin özellikle rahatsızlanarak adaya gittiğini evrakları teslim etmesi için Kamil’i kullandığını söyledi.Bunları ispatlamak için bir şahitleri olduğunu da belirtti.Her şeye rağmen Kamil,inkara devam etti.Şahitle yüzleştirilmesini istedi. Askerler şahidi getirdiler.Kamil içeri gelen bu perişan insanı tanıyamadı.Bu Ahmetti. Ahmet inanılmaz işkencelere maruz kalmıştı.Yüzbaşının söylediği her şeyi kabul etti.
Bütün suçun Nedime Hanım’ın olduğunu söyledi.Kamil çılgına döndü,o anda aklına gelen ilk yalanı söyleyerek,Ahmet Nedime’ye aşıktı,kendisi tutuklanınca Nedime’nin dışarda olmasına dayanamadı ve kıskançlıktan bunları uyduruyor diyerek saldırdı. Ahmet her şeyi olduğu gibi bunu da kabul etti ve o akşam hapiste intihar etti.Kamil Nedime’nin adaya gitmedi hikayesini sadece Niyazi’ye söyledği bir yalan olduğunu bildiğinden gerçek ihbarcının o olduğundan emindi;ama yinede Ahmet’i de affedemedi.Eşinin eve gelmemesinden meraklanan Nermin,hala ve eniştesinin yardımıyla Kamili buldu ve görüştüler.Nermin Hanım,Kamil’i hiç anlayamıyordu. Kendisinin ve kızının perişan olduğunu,eniştesinin yardımcı olduğunu ve artık işbirliği yapması gerektiğini söyledi.Karısının Padişah yanlısı tutumu,kızının özlemi,Kamil!in direncini kırıyordu.Fakat kutuyu teslim ederken yakalandığı Ramiz Efendi ile yaptıkları arkadaşlıkda,onun cesaretinden,karısı Fatma’nın vatanseverliğinden,tüm cahilliğine rağmen kocasını Anadolu’ya yardım etmek için yüreklendirmesinden öylesine etkilendi ki kendinden utandı ve kararından dönmedi.Son bir teklifle kendisine Roma Elçiliği’nde baş katip olması ve Nedime Hanım hakkında bilgi verdikten sonra hiç bir yüzleştirmeye ve mahkemeye çıkarılmadan yurt dışına gönderilmesi tekilf edilmesine rağmen kadını korumaya devam etti.Ramiz’e de Kamil alehinde ifade vermesi için baskılar yapıldı ama o hiç oralı olmadı.Bu arada İnönü Zaferi’nin haberi bir bayram sevinci gibi İstanbul’a ulaştı.Mahkemede Ramiz beraat etti,Kamil Bey,yedi yıl kürek cezasına mahkum oldu.Ramiz Efendi,Kamil Bey’in elini öptü ve “Yanlızca sizin elinizi öpmedim,bütün kahramanların ellerini öptüm.İnönüde ölenlerin,sakat kalanların,mahpus yatanların.İşin sonuna geldik,buradaki misafirliğiniz çok çok birkaç ay sürer,ben Anadolu’ya geçsemde Fatma Hanım mutlaka size gelir, ömrümün sonuna kadar minnetle hatırlayacağım.”dedi.Ramiz Efedi çıktı.Kapı kitlendi.
KİTABIN ADI ESİR ŞEHRİN İNSANLARI
İnşallah işine yarar
Sorularınız konusunda bize güvendiğiniz için teşekkür ederiz. Hızlı ve doğru yanıtlar bulmanıza yardımcı olmak için buradayız. Hizmetimizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz. Tüm sorularınıza en iyi yanıtları vermeyi taahhüt ediyoruz. Bizi tekrar ziyaret edin. Kesin yanıtlar için referans siteniz Kalademi.me. Daha fazla bilgi için geri dönmeyi unutmayın.