Cevap:
Cevap:Türkçe öğretmenleri hiç tanımadıkları birine mektup yazma ödevi verince
Baler Işık Oyalı ve diğer öğrenciler şaşırırlar. Çünkü her türlü teknolojik
harikayla iletişimin saniyelere taşındığı bu zamanda mektupla iletişim
kurmak onlara göre çok eski ve zor bir yöntem. Baler, mecburen yazdığı
mektubu asıl sahibine göndermeyerek onu bir ağaç kovuğuna saklamayı
tercih eder. Birkaç gün sonra mektubu ağaç kovuğundan geri almaya
gittiğinde ise büyük bir sürprizle karşılaşır. Çünkü hiç tanımadığı kişi ona
bir mektup bırakmıştır. Önceleri bunun bir şaka olduğunu düşünse de
mektuplaşmayı sürdürür. Her defasında da mektubunu ağaç kovuğuna
bırakır. Karşılıklı yazılan mektuplarda birbirlerini daha yakından tanır,
çizdikleri resimlerle eğlenir ve dertleşmeye başlarlar.
Baler daha sonra bir gün hiç tanımadığı bu insanla birebir tanışmanın
izini sürer. Onu bulduğunda ise büyük bir sürprizle karşılaşır: Ona yaşama
sevinci aşılayan ve küçük mucizelere inanmasını sağlayan 86 yaşındaki bu
yeni arkadaşın şaşkınlığını henüz üzerinden atamamışken ona dair çözmesi
gereken bazı sırlarla karşılaşır ve uzun zamandan beri kendisini rahatsız
eden içsel sorgulamalarına cevap arar. Tabii, bir de büyük bir hayali var:
En yakın arkadaşıyla birlikte yeni bir gezegen keşfetmek ve bunun için
kırtasiyedeki teleskobu satın almak
