Cevap:
osmanlı toprakları teker teker dış düşmanlar tarafından işgal edilmekteydi. ingilizler marmaraya, yunanlılar izmire, italyanlar anadoluya, ermeniler de doğuya girmişti. ülkede 2 tane hükümet vardı. biri istanbul hükûmeti diğeri de TBMM idi. istanbul hükûmeti ingilizler ile iş birliği içerisindeydi. resmi olarak ülkeyi onlar yönetiyor ama, hem sevri kabul ediyorlar, hem de ingilizlere çalıştıkları için işgallere karşı "rahat olun, onlar zararsız" diyorlardı. buna karşın, atatürk önderliğinde olan TBMM istanbul hükûmetini vatan haini ilan etti, ve ayrı olarak çalışmaya başladı. bu çalışmaların hepsi, ankara şehrinde yapıldı ve birinci büyük millet meclisi ankara da kuruldu. en nihayetinde, kuvayi milliye, düşman güçlerini geri püskürtmeye başladı ve ilk ermenistan TBMM hükumetini tanıdı. sonra ankara anlaşması ile fransa tanıdı. SSCB ilan edildiğinde, "eğer ingilizler anadoluyu alırsa, sıra bize gelecek" düşüncesi ile, TBMM'yi tanıdı ve daha sonrasında silah yardımında bulundu. kuvayi milliyeden düzenli orduya geçildi, yunanlılarda püskürtüldü ve istanbul hükûmetinin başındakiler, londraya kaçtı.
yeni ilan edilen cumhuriyette TBMM ankarada olduğu için, ankara başkent ilan edildi. ayrıca, istanbulun çok çabuk işgal edilebileceğini 1. dünya savaşında da gördük. Ruslar 1890 senelerinde istanbula çok kolay bir şekilde girdi. ingilizler, istanbulu çok kolay bir şekilde işgal etti. ama hiçbiri, ankaraya giremedi. ankara stratejik olarak başkent olması en doğru harekettir, ve başkent olarak kalmaya da devam edecektir.
