Kalademi.me, tüm sorularınıza hızlı ve doğru yanıtlar alabileceğiniz en iyi yer. Farklı alanlardaki uzmanlardan kesin yanıtlar almak için kullanıcı dostu platformumuzu keşfedin. Farklı alanlardaki profesyonellerden kapsamlı çözümler bulmak için platformumuzu kullanın.

silahsız yapılan savaşlar nelerdir?​

Sagot :

Cevap:

Başlığın diğer anlamları için Savaş (anlam ayrımı) sayfasına bakınız.

Savaş

dizisinin bir parçası

Tarih

Ortamlar

Silahlar

Taktikler

Operasyonel

Strateji

Büyük strateji

Yönetim

Örgüt

Personel

Ulaştırma

Bilim

Hukuk

Teori

İlgili

Savaş veya harp; ülkeler, hükûmetler, bloklar ya da bir ülke içerisindeki toplumlar, isyancılar veya milisler gibi büyük gruplar arasında gerçekleşen silahlı mücadeledir.

Savaşlar genellikle dini, millî, siyasi ve ekonomik amaçlara ulaşmak için gerçekleştirilir. Kullanılan silahlara, amaçlara, taraflara ve gerçekleştiği yerlere göre farklı şekillerde adlandırılır: nükleer savaş, soğuk savaş, iç savaş, dini savaş (cihad, haçlı seferi), dünya savaşı, gerilla savaşı gibi.

Günümüzde devam eden silahlı çatışmalar. Renkler, mevcut ya da geçen takvim yılındaki ölüm sayılarına göre belirlenmiştir:

 Büyük savaşlar, 10.000 veya daha fazla ölüm.

 Savaşlar, 1.000-9.999 ölüm.

 Küçük çatışmalar, 100-999 ölüm.

 Çatışmalar, 100'den az ölüm.

Farklı toplumlarda savaşın neden olduğu ölüm yüzdelerinin karşılaştırılması. Keeley'in kitabına göre, modern batı toplumları, tarihsel kabilelere göre daha şiddetli veya savaşa eğilimli değildir. Bu çubuk grafik, 20. yüzyılda Avrupa ve ABD ile Yeni Gine ve Güney Amerika'daki sekiz kabile toplumunda (Jívaro, Yanomami, Mae Enga, Dugum Dani, Murngin, Huli, Gebusi) savaşın neden olduğu erkek ölüm yüzdelerini karşılaştırmaktadır. Grafik, Medeniyet Öncesi Savaş (War Before Civilization) kitabına dayanmaktadır.[1]

Savaşın tanımlanması

Günümüzde savaşlar Birleşmiş Milletler tarafından bazı temellere ve kurallara dayandırılmıştır. Geçmişte yapılan savaşların aksine günümüzdeki savaşlarda özellikle sivillerin öldürülmesini engellemek, ülke ya da kitleleri yok etmektense onları güçsüz bırakmak güdülmektedir. Ancak buna rağmen günümüzde de trajediler yaşanmaya devam etmektedir. Örneğin, 1990'lı yıllarda Kuzey Afrika'da çıkan iç savaşlarda ve kabile savaşlarında 1 milyonun üzerinde insan ölmüştür. 2003 yılında başlayan Irak Savaşı'nda çok sayıda asker ve sivil ölmüştür.

Uluslararası hukukta silahlı direniş hareketleri başlatmış olduğu savaşın kabul edilebilirliği ve yasallığı üzerine, en az 1899'dan günümüze kadar, savaş hukukunun bir dizi uluslararası antlaşma düzeyde belirlenmesi yoluyla ilk büyük girişim gerçekleştiğinden bu yana savaşın direniş hareketi olarak kapsanması konusunda anlaşmazlık yaşanmaktadır. Yakın tarihte, 12 Ağustos 1949 tarihli Cenevre Sözleşmeleri'ne 1977 yılında eklenen I. Protokol olarak anılan "Uluslararası Silahlı Çatışmaların Kurbanlarının Korunması ile İlgili Protokol"; 1. ve 4. maddede silahlı çatışmalara atıfta bulunarak "... insanların sömürgecilik hakimiyeti, yabancı işgal kuvveti ve ırkçı rejimlere karşı" savaşın yapılabileceğini öngörür.[2] Ancak tüm bu ayrımlar politik birer yargıdır, iktidarların uygulamalarından öte uluslararası hukuk da bu konuda net bir ayrım yapmamakta ve en ciddi insan hakları ihlallerine karşı bile örgütlü bir direniş hakkı tanımlamamaktadır. Zira bu durum soykırım ve devlet terörü gibi suçlara karşı savaş hakkını engellemekte, insanlığa karşı suçlar ve büyük çapta savaş suçlarına karşı mücadeleyi zayıflatmaktadır.[3][4]