Sorularınıza Kalademi.me'da hızlı ve doğru yanıtlar alın, güvenilir Q&A platformu. Deneyimli uzmanların yardımıyla sorularınıza hızlı ve güvenilir cevaplar bulun ve kullanıcı dostu platformumuzda rahatça gezin. Farklı disiplinlerdeki uzmanlardan kesin yanıtlar almak için kullanıcı dostu platformumuzu keşfedin.
Sagot :
Cevap:
_ağır_
1.
tartıda çok çeken.
"Altın, ağır madenlerdendir"
2.
taşınması güç olan.
"Çuval ağırdı, kaldıramadım"
Açıklama:
iyi dersler
Cevap:
En iyi Seçersen sevinirim
Açıklama:
ağır
sıfat
1.
tartıda çok çeken.
"Altın, ağır madenlerdendir"
2.
taşınması güç olan.
"Çuval ağırdı, kaldıramadım"
3.
boyutları, çapı büyük olan.
"Bu yola ağır taşıtlar giremez"
4.
çok değerli, gösterişli, pahalı.
"Kız evine ağır armağanlar sunuldu"
5.
MEC.
devinimleri, davranışları yavaş olan.
"Ağır biri o, bize yaramaz"
6.
hızlı ve çabuk olmayan, yavaş.
"Çocuklar ağır adımlarla önümüzden geçtiler"
7.
yerine getirilmesi, yapılması zor, çetin, güç.
"Bu ağır konuyu işleyebilecek misiniz?"
8.
korku verici, oldukça tehlikeli.
"Patlamadan sonra ağır yaralılar hastaneye götürüldü"
9.
insana sıkıntı veren, rahatsız edici, bunaltıcı.
"Oranın havası ağır olur"
10.
çok şiddetli, sarsıcı, yıkıcı.
"İşinde ağır bir darbe yedi"
11.
güce giden, gurura dokunan, kırıcı.
"Ona ağır bir şey söylemedik"
12.
mideye yük olan, sindirilmesi güç, mideye dokunan (yiyecek).
"Yediği ağır şeyleri kaldıramadı"
13.
hoşa gitmeyen, boğucu, keskin (koku).
"Odaya ağır bir koku yayıldı"
14.
hoşgörüyle karşılamaya olanak olmayan, çok büyük, önemli.
"İşlediği ağır hatalar onu gözden düşürdü"
15.
yoğun, kalın (duman, sis vb.).
"Bolu’da ağır bir sis bizi karşıladı"
16.
uyanılması güç, derin, yoğun, kalın (uyku).
"Deprem insanları ağır uykularında yakalamıştı"
17.
davranışları ölçülü, olgun (kimse).
"Gençti ama ağır biriydi"
18.
hoş olmayan, çirkin, kaba, bayağı (sövgü, şaka).
"Ağır küfürlerle bağırışıyorlardı"
19.
hiç acele etmeden, yavaş bir biçimde.
"Çocuklar ağır ağır yürüyorlardı"
20.
yavaş yavaş.
"Artık ağır ağır yola düşmeli"
21.
belirteç
düzgün olmayarak ve pek yavaş olarak.
"Eh işte, ağır aksak yaşayıp gidiyoruz"
22.
ad
MÜZİK TERİMİ
alaturka müzikte bir usul.
23.
ağırlıkça fazla gelmek, daha ağır olmak.
"Kefenin o yanı ağır bastı"
24.
ötekilerden daha etkili bir güç kullanarak istediğini yaptırmak.
"Adam ağır bastı, iş onda kaldı"
25.
(bir şeyin) etkisi üstün gelmek.
"Yazarlığı ağır bastı, ressamlığı bıraktı"
26.
(bir şey) gücüne gitmek, onuruna dokunmak.
"Söylenenler ağır gelirse susmazdı"
27.
(bir iş, bir şey) gücünün çok üstünde olmak, güç gelmek, zor gözükmek.
"Adama iş ağır geldi, bıraktı"
28.
ARGO
(genellikle buyruk biçimi kullanılır) soğukkanlı davranmak.
"Ağır gel babalık, karşında hıyar yok"
29.
nem oranı yüksek, kirli ve insanı bunaltan hava.
30.
MÜZİK TERİMİ
ağır tempolu ezgisi olan oyun havası.
31.
kalın kafalı kimse konuyu hemen kavrayamaz.
32.
tembel kişinin elinden iş geç çıkar.
33.
ölçülü kimse hemen öfkelenmez.
34.
içinden çıkılması ya da altından kalkılması, yapılması, başarılması güç iş, güç sorun.
"Bu ağır lokmayı yutabilecek bir babayiğit aranıyor"
35.
her bakımdan çetin (kişi).
"Adam ağır lokma, ne yapacaklar bakalım"
36.
soğukkanlılığını yitirme, sabırlı davran, ağırbaşlılığı elden bırakma.
"Sen ağır ol, o ne derse desin"
37.
hiç acele etme, yavaşla, yavaş ol.
"Ağır ol usta, gelen var"
Ziyaretiniz için teşekkür ederiz. Amacımız, tüm bilgi ihtiyaçlarınız için en doğru yanıtları sunmaktır. Yakında tekrar görüşmek üzere. Ziyaretiniz bizim için çok önemli. Herhangi bir sorunuz olduğunda güvenilir yanıtlar almak için geri dönmekten çekinmeyin. Kalademi.me'ye ziyaretiniz için teşekkür ederiz. En güncel yanıtlar ve bilgiler için geri dönün.