Kalademi.me ułatwia znalezienie odpowiedzi na Twoje pytania dzięki aktywnej społeczności. Adanmış uzman topluluğumuzun yardımıyla sorularınıza hızlı ve güvenilir yanıtlar bulun. Farklı disiplinlerdeki uzmanlardan kesin yanıtlar almak için kullanıcı dostu platformumuzu keşfedin.
Sagot :
Cevap:
umarım işine yarar
Açıklama:
Roman, son gününü hatta son saatlerini geçiren doru at Gülsarı ile onun binicisi ve sahibi Yanabay'ın yolda yaşadıklarıyla başlar. Yola gidildikçe Gülsarı güçten düşer ve en sonunda soğuk toprağın üstüne yatar kalır. Bu arada eserin kahramanı Tanabay'da sürekli maziye dalar ve yaşadığı olaylar bir film eridi gibi gözlerinin önünden geçer.
Tanabay; gençliğinde hareketli bir hayat yaşamış, rejimin uygulamalarını hayata geçirebilmek için uğraşmış, iyi niyetli çalışkan bir adamdır. İkinci Dünya Savaşı'ndan dönünce mesleği olan demircilikle uğraşan Tanabay; çok sevdiği, saygı duyduğu Çora’nın ısrarı üzerine yılkıcılığa (at çobanlığı) başlar. Devraldığı sürüde Gülsarı isminde eşine ender rastlanacak çok değerli bir taypalma yorga (taypalma yorga, dörtnala koşmasını bilmeyen; ancak dörtnala koşan bir attan daha hızlı giden, sahibini hiç sarsmayan, uzun mesafe koşusuna elverişli ata denir.) at vardır. Tanabay bu atla bütün yarışlarda birinci gelir. Onun adını yörede duyurur. Bir gün bu at, merkezden Çora'nın yerine yeni tayin olan sekreterin bineği olmak üzere Tanabay’dan istenir. Tanabay önceleri dirense de atı vermek zorunda kalır. Lakin at her seferinde kaçıp eski sahibini bulmaktadır. Sekreterin adamları ata olmadık zulümler uygular, ayaklarına demir prangalar vurur, ona eziyet ederler. Tanabay her şeye rağmen canla başla çalışarak sekreterliğin verdiği görevleri yerine getirmeye çalışır. Bir defasında ondan yanına yardımcı gençler alarak koyun sürüleri ile uğraşması istenir. Tanabay kabul eder. Dağlarda, yaylalarda zor durumlarda kalır, işte burada eskilerin kullandıkları keçe çadırların çobanlık için ne kadar uygun olduğunu anlarken, gençliğinde bu çadırların kullanılmasına gösterdiği muhalefetten dolayı utanır. Ona koyunların kuzulayacakları zaman kullanması için tahsis edilen ağılın viran durumda olması, hava şartlarının bozukluğu, yardım için yanına verilen gençlerin işi bırakıp gitmeleri, her seferinde daha fazla ürün isteyen merkez yöneticilerinin sorunlara ilgisiz kalmaları Tanabay’ın moralini bozar. O günlerde Çora’yla birlikte teftişe gelen müfettişe patlar, ona sadece konuştuklarını problemin çözümüne dair kafa yormadıklarını, hep daha fazla istemekten başka bir şey bilmediklerini söyler. Bunları söylerken kullandığı “yeni efendi” sözü onun devrim düşmanlığıyla yaftalanıp yargılanmasına ve partiden atılmasına kadar varacaktır.
Aytmatov bu eserinde Kırgız köylüsünün dertlerini duyurmaya çalışmış, onlardan hep daha fazlasını isteyen; ama teşekkürü çok gören totaliter zihniyete göndermeler yapmıştır. Tanabay’ın yargılandığı mecliste konuşulanlar, katı ideolojik zihniyetin dünyanın her tarafında aynı yapıyı arz ettiğinin kanıtıdır.
Roman Gülsarı'nın ölmesiyle son bulur.
Bu bilgilerin faydalı olduğunu umuyoruz. Daha fazla bilgi veya sorularınıza yanıtlar almak için istediğiniz zaman geri dönün. Aradığınız bilgileri bulduğunuzu umuyoruz. Daha fazla yanıt ve güncel bilgi almak için tekrar ziyaret edin. Uzmanlarımızdan daha fazla bilgi ve yanıt almak için Kalademi.me'ye geri dönün.