Kalademi.me, uzman topluluğunun yardımıyla sorularınıza yanıt bulmanıza yardımcı olur. Sorularınıza hemen güvenilir yanıtlar bulmak için deneyimli uzman topluluğumuzdan faydalanın. Geniş bir uzman topluluğu sayesinde sorularınıza güvenilir yanıtlar bulmanın rahatlığını yaşayın.

hayvanlar insandan ne farkı var


Sagot :

Erçin Şahmaran: "Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratıklara hayvan denir.

Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlılara ise insan denir.

Hayvan ile insan arasındaki en önemli fark, insanların aklı ile düşünme yeteneğine sahip olması ile hareket ederken, hayvanlar içgüdüleriyle hareket ederler."

İnsan ve hayvan zekásı arasında ne fark var?

Kasım 11, 2006 00:001dk okuma

Zeki hayvanlarla ilgili birbirinden ilginç öyküleri zaman zaman büyük bir merakla izliyoruz. Matematikten anlayan attan tutun da felsefe yapan gorile kadar ne ararsanız var. Televizyon ve daha sonra internetin ortaya çıkmasıyla birlikte birbirinden akıllı hayvanlarla ilgili haberler tüm dünyada, sanatçı dedikoduları kadar hızlı yayılmaya başladı.

Bilim hayvanların zihinsel yetilerini gerçi çok araştırıyor, fakat bilim adamlarının elde ettikleri sonuçlar o kadar "çılgın" değil. Buna rağmen yine de yeterince sürpriz var. Kaliforniya Üniversitesi Deniz Memelileri Enstitüsü’nde yaşayan fok Rocky, 90 kadar sembolü aklında tutabiliyor. Hatta bunları belli gruplara göre sınıflandırmayı bile öğrenmiş. Üstelik bir fok için üçgen, otomobil veya muz gibi resimlerin hiçbir anlamı yok. Rocky buna rağmen özelliklerin değişebileceğini de kavramış. Yani aynı topun bazen küçük bazen de büyük olabileceğini biliyor.

Uzun yıllardan bu yana Rocky ile birlikte çalışan psikolog Ronald Schusterman’a göre bu yetenekler, dilin koşulu. İnsanlar sadece bu düşünce sürecini yerine getirebildikleri için gerçek topu, "top" sözcüğüyle tanımlayabiliyorlar.

Bununla birlikte hiçbir bilim adamı "gelişkin" hayvanlarda, bilinçli bir düşünme yetisinin varlığından söz etmez. Birçokları, "kurnazlığı" çağrıştırdığı için "zeka" yerine "kavrama" veya "idrak kabiliyeti" sözcüğünü tercih ediyor.

Çıkmaz yol mu?

Hayvanların zihinsel iç yaşamlarıyla ilgili tartışma adeta bir çıkmaz yola saplanmış gibi. Zihinsel durumları ve yetileri ya da duyguları anlatan terimlerin hiç biri bilimsel olarak tanımlanamamıştır.

Kelimelerin anlamı sürekli değişmekte. Zeka (intelligence) genelde sorunları çözme ve bağlantıları görme yetisi olarak açıklanmakta.

Fakat her problem düşünülerek çözülmüyor, hayvanlarda zekayı yansıttığı sanılanların bir çoğu genlerinde programlanmıştır. Ayrıca zekanın farklı biçimleri söz konusu. Teknik görevlerde, sosyal görevlerden farklı yetenekler gerekli. İnsanlar arasında da mesela yabancı dil öğrenmekte zorlanan matematik dahileri vardır.

Konu, işin içine "bilinç" de girince iyice bulanıklaşmakta. Sözlüklere göre bilinç, düşünce veya anı gibi zihinsel koşullar gerektirmekte. Fakat bilinç için de aslında bağlantılı bir açıklama var sayılmaz. Alman nörobiyolog Andreas Kreiter, bilinç kelimesinin arkasında hatalı bir konseptin bulunduğunu söylüyor ve bilinç belki de belli bir bilgi işlem tipinin bir yan ürünüdür diyor.

İmkansız olan

İnsanın kendisini bir hayvanın yerine koyabilme imkansızlığına dikkat çeken bilim adamı Amerikalı filozof Thoman Nagel idi. Mesela bir yarasa gibi yaşamanın ne olduğunu asla tahmin edemeyiz.

Sadece rutubetli bir ortamda baş aşağı sarkarak yaşamanın bizim için hiç de dayanılır bir durum olmayacağını bilebiliriz. Dahası başka bir insanın bilincini bile öğrenemeyiz sadece hissedebiliriz. Fakat yine de tüm insanların bir iç dünyaya sahip oldukları kabul edilmekte.

Yarasalar, yönlerin, ses yansımalarına göre bulunduğu bir dünyada yaşıyorlar. O halde yarasanın bir ultrason bilinci mi var? Köpekler idrar koklayarak yaşadıkları bölgenin sosyal topografisini çıkarabiliyorlar. Buna göre köpeklerde idrar kokusu bilincinin bulunduğunu söyleyebilir miyiz?

Hayvan olmanın nasıl bir şey olduğunu öğrenmek isteyenler, algılamalarındaki farklılıkları kavramalı. Yarasalara, köpeklere sorulanları sormak imkansız. Bu, körlerin önüne kağıda basılı bir zeka testi koymak gibi olurdu.

Bochum’daki Ruhr Üniversitesi nöro ve davranış biyologu Guido Dehnhardt, fokların duyu dünyasını araştırıyor. Bizimkinden bir milyon kez duyarlı olan koku duyusu sayesinde havadaki en küçük orandaki dimetil sülfiti bile koklayabiliyorlar foklar.Hayvanların zihinsel iç yaşamlarıyla ilgili tartışma adeta bir çıkmaz yola saplanmış gibi. Zihinsel durumları ve yetileri ya da duyguları anlatan terimlerin hiç biri bilimsel olarak tanımlanamamıştır.

Kelimelerin anlamı sürekli değişmekte. Zeka (intelligence) genelde sorunları çözme ve bağlantıları görme yetisi olarak açıklanmakta.

İnsan ve hayvan zekásı arasında ne fark var?

Kasım 11, 2006 00:001dk okuma

Zeki hayvanlarla ilgili birbirinden ilginç öyküleri zaman zaman büyük bir merakla izliyoruz. Matematikten anlayan attan tutun da felsefe yapan gorile kadar ne ararsanız var. Televizyon ve daha sonra internetin ortaya çıkmasıyla birlikte birbirinden akıllı hayvanlarla ilgili haberler tüm dünyada, sanatçı dedikoduları kadar hızlı yayılmaya başladı.

Bilim hayvanların zihinsel yetilerini gerçi çok araştırıyor, fakat bilim adamlarının elde ettikleri sonuçlar o kadar "çılgın" değil. Buna rağmen yine de yeterince sürpriz var. Kaliforniya Üniversitesi Deniz Memelileri Enstitüsü’nde yaşayan fok Rocky, 90 kadar sembolü aklında tutabiliyor. Hatta bunları belli gruplara göre sınıflandırmayı bile öğrenmiş. Üstelik bir fok için üçgen, otomobil veya muz gibi resimlerin hiçbir anlamı yok. Rocky buna rağmen özelliklerin değişebileceğini de kavramış. Yani aynı topun bazen küçük bazen de büyük olabileceğini biliyor.

Uzun yıllardan bu yana Rocky ile birlikte çalışan psikolog Ronald Schusterman’a göre bu yetenekler, dilin koşulu. İnsanlar sadece bu düşünce sürecini yerine getirebildikleri için gerçek topu, "top" sözcüğüyle tanımlayabiliyorlar.

Bununla birlikte hiçbir bilim adamı "gelişkin" hayvanlarda, bilinçli bir düşünme yetisinin varlığından söz etmez. Birçokları, "kurnazlığı" çağrıştırdığı için "zeka" yerine "kavrama" veya "idrak kabiliyeti" sözcüğünü tercih ediyor.

Çıkmaz yol mu?

Erçin Şahmaran: "Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratıklara hayvan denir.

Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlılara ise insan denir.

Hayvan ile insan arasındaki en önemli fark, insanların aklı ile düşünme yeteneğine sahip olması ile hareket ederken, hayvanlar içgüdüleriyle hareket ederler."