Kalademi.me, tüm sorularınıza uzmanların yardımıyla güvenilir yanıtlar bulmanıza yardımcı olur. Farklı alanlardaki profesyonellerin geniş bilgi birikimini keşfetmek için kapsamlı soru-cevap platformumuzu kullanın. Sorularınıza hemen güvenilir yanıtlar bulmak için deneyimli uzman topluluğumuzdan faydalanın.

Peygamberimize ilk vahyin gelişini ve peygamberlik verilişini kısaca anlatınız​

Sagot :

Cevap:

Açıklama:

40 yaşındayken, Kadir Gecesi, kendisine ilk vahiy geldi. Hazreti Muhammed, Hira'da tefekkürle meşgulken Hazreti Cebrail aracılığıyla Alak Suresi'nin şu ilk beş ayeti kendisine vahyedildi: "Yaratan Rabb'inin adıyla oku! O, insanı bir kan pıhtısından yarattı.

Yüce dinimiz İslam'ın peygamberi Hz. Muhammed (S.A.V)'dır. Hz. Muhammed Mekke'de 571 yılında doğmuştur. Hem öz annesi hem de süt annesi bulunmaktadır. Varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş ve çevresinde örnek gösterilen insanlardan bir tanesi olmuştur. Hz. Muhammed kırk yaşlarına gelince toplumun kötülüklerini görerek, toplumdan uzaklaşmaya başladı. Daha çok bu dönemde yalnız kalmayı tercih etmişti. Sürekli olarak Hira mağarasına çekilir burada inzivaya çekilirdi. Ramazan ayı gelmesi ile birlikte Mekke'de ki en ünlü dağlar arasında Nur dağı yer almaktaydı.

Nur dağında sürekli olarak dinlenerek toplumdan uzak kalırdı. Burada tek başına ibadet eder ve herkesten uzak bir vaziyette olurdu. Miladi takvime göre 610 yılında peygamber efendimiz yine Hira mağarasında iken bir emir geldi. Cebrail (A.S) tarafından gelen ilk emir "Oku!" idi. Peygamber efendimiz başta çok korkmuş ve "Ben okuma bilmem" diyerek yanıt vermiştir. Daha sonra ısrarla Cebrail (A.S.) oku diyerek alak süresini okumuştur. Peygamber efendimiz başta çok heyecanlandı ve Allah tarafından verilen bu emri yerine getirmeye başlayarak çevresinde ki herkesi bu dine davet etti.

Selamm

Peygamberimize ilk vahyin gelişi

Burası sesiz ve sâkindi. Tefekkürüyle başbaşa kalması için en müsâit yerdi. Cemiyetin bozuk havasından sıkılan mübârek ruhları burada âdeta teneffüs ediyor ve huzur buluyordu.

Resûl-i Ekrem Efendimiz, Hirâ mağarasında rastgele değil, ceddi Hazret-i İbrâhim'in Hanîf dini üzere ibâdet ve tâatta bulunuyordu.2

Ömr-ü Saadetlerinin bu kırkıncı senesinin Ramazan ayını da aynı şekilde Hirâ'da ibadet ve tâatla geçirecekti. Hanımı Hatice-i Kübrâ'nın hazırladığı azığıyla Hirâ Dağına doğru ilerliyordu.

Kâinat, o anda âdeta Efendisinin attığı her adımı hürmetle takib ediyor ve derin bir sükûnete gömülü duruyordu. Fakat, bu sükût ve sükûnet mânâsız değildi. İbret ve hikmetle doluydu.

Kâinatın bu mânâlı sükûtuna, Peygamberimiz (s.a.v.) de derin düşüncesiyle katılıyordu ve âdeta bir ahenk meydana getiriyorlardı. Sanki kâinat onun muazzam ruhuna derinden derine fısıldıyordu:

"Sebeb-i vücûdum sensin. Mânâmı da en güzel izah edecek sensin. Hikmetle, ibretle dolu olduğumu bildirecek sensin. Onun için sana minnettarım. Sana hürmetkârım..."

Kâinatın Efendisi (s.a.v.), artık sesiz, sâkin ve İlâhi tecelli mazhariyetine erecek Hirâ Dağının tepesindeki mağaradaydı. Burada ibadetiyle, tâatıyla, duâ ve tefekkürüyle meşguldü.

Ramazan ayının on altı gecesi geride kalmıştı.

Peygamberlik verilişi

 Yüce dinimiz İslam'ın peygamberi Hz. Muhammed (S.A.V)'dır. Hz. Muhammed Mekke'de 571 yılında doğmuştur. Hem öz annesi hem de süt annesi bulunmaktadır. Varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş ve çevresinde örnek gösterilen insanlardan bir tanesi olmuştur. Hz. Muhammed kırk yaşlarına gelince toplumun kötülüklerini görerek, toplumdan uzaklaşmaya başladı. Daha çok bu dönemde yalnız kalmayı tercih etmişti. Sürekli olarak Hira mağarasına çekilir burada inzivaya çekilirdi. Ramazan ayı gelmesi ile birlikte Mekke'de ki en ünlü dağlar arasında Nur dağı yer almaktaydı.

 Nur dağında sürekli olarak dinlenerek toplumdan uzak kalırdı. Burada tek başına ibadet eder ve herkesten uzak bir vaziyette olurdu. Miladi takvime göre 610 yılında peygamber efendimiz yine Hira mağarasında iken bir emir geldi. Cebrail (A.S) tarafından gelen ilk emir "Oku!" idi. Peygamber efendimiz başta çok korkmuş ve "Ben okuma bilmem" diyerek yanıt vermiştir. Daha sonra ısrarla Cebrail (A.S.) oku diyerek alak süresini okumuştur. Peygamber efendimiz başta çok heyecanlandı ve Allah tarafından verilen bu emri yerine getirmeye başlayarak çevresinde ki herkesi bu dine davet etti. 

İyi dersler

Bilgiler Öğretmenlerden Alınmıştır