Kalademi.me, aktif bir topluluğun yardımıyla sorularınıza yanıt bulmayı kolaylaştırır. Farklı alanlardaki uzmanlardan doğru bilgiler alarak soru-cevap platformumuza katılın. Deneyimli profesyonellerden ayrıntılı yanıtlar almak için kullanıcı dostu platformumuzu keşfedin.
Sagot :
Cevap:
selam♤
Açıklama:

Arama yap ...
Masallar
Kurbağa ve Balıklar
0

Kurbağa ve Balıklar Masalı
Bir zamanlar bir kurbağa ile iki balık arkadaş olmuşlar. Ormanın derinliklerindeki masmavi bir gölde birlikte yüzer, güler, eğlenirlermiş. Günlerden bir gün kurbağa güneşlenmek için gölden çıkmış. Kurbağa çimenlerde güneşlenirken, iki çocuğun konuşmasına kulak misafiri olmuş. Çocuklar, bu gölde çok güzel balıkların olduğundan bahsediyorlar, balıkları tutmak için plan yapıyorlarmış.
Kurbağa, hemen göle atlayıp balık arkadaşlarının yanına koşmuş;
– Arkadaşlar, dikkatli olun. Şehirden birkaç çocuk gelmiş, sizleri avlamak için hazırlık yapıyorlar. Hazırlanın buradan gidelim, yoksa kötü şeyler olacak. demiş.
Balıklar;
– Kurbağa kardeş hiç telaşlanma. Birkaç çocuk balık avlamaya geldi diye tedirgin olmaya gerek yok. Biz suyun altında görünmüyoruz, bizi yakalayamazlar. demiş.
Kurbağa ne kadar ısrar etmişse de balıklar bize bir şey olmaz, bizi bulamazlar diye kendinden emin konuşmaya devam etmişler. Tehlikeyi dikkate alan kurbağa, eşini ve çocuklarını alıp gölden uzaklaşmış.
Akşam kararınca, çocuklar ağlarını göle atmışlar, sabah geldiklerinde iki balığın ağda çırpındığını görmüşler. Sevinçle boşuna çırpınmayın balıklar artık sizin için çok geç! Ne kadar çırpınsanız da artık elimizden kurtulamayacaksınız deyip, balıkları tuttukları gibi kovaya atıp gölden uzaklaşmışlar..
Öğüt: Tehlikeli durumlarda temkinli olmalıyız, güvenliğimizi düşünmeliyiz. Aşırı güven ve kibir hiçbir işe yaramaz.
2.Kıskanç Keçi Masalı
Kıskanç Keçi MasalıBir zamanlar bir çiftlikte keçi ile eşek beraber yaşıyorlardı. Keçi her zaman kendi yiyeceğini bulmak zorundaydı ama eşek çok çalıştırıldığı için her gün sahibi tarafından beslenirdi. Keçi, eşeğin her gün yüzlerce kilo yük taşıyarak çektiği zahmeti unutmuş, eşeğin sahibi tarafından beslenmesini çok kıskanıyormuş. Ben de bu çiftliğin bir üyesiyim, neden her zaman eşeğin yemi önüne geliyor da ben her gün kendi yemeğimi bulmak zorundayım diye söylenirken, uzun zamandır düşündüğü planı uygulamak için soluğu eşeğin yanında aldı.
Kıskanç Keçi MasalıBir zamanlar bir çiftlikte keçi ile eşek beraber yaşıyorlardı. Keçi her zaman kendi yiyeceğini bulmak zorundaydı ama eşek çok çalıştırıldığı için her gün sahibi tarafından beslenirdi. Keçi, eşeğin her gün yüzlerce kilo yük taşıyarak çektiği zahmeti unutmuş, eşeğin sahibi tarafından beslenmesini çok kıskanıyormuş. Ben de bu çiftliğin bir üyesiyim, neden her zaman eşeğin yemi önüne geliyor da ben her gün kendi yemeğimi bulmak zorundayım diye söylenirken, uzun zamandır düşündüğü planı uygulamak için soluğu eşeğin yanında aldı.Keçi;
Kıskanç Keçi MasalıBir zamanlar bir çiftlikte keçi ile eşek beraber yaşıyorlardı. Keçi her zaman kendi yiyeceğini bulmak zorundaydı ama eşek çok çalıştırıldığı için her gün sahibi tarafından beslenirdi. Keçi, eşeğin her gün yüzlerce kilo yük taşıyarak çektiği zahmeti unutmuş, eşeğin sahibi tarafından beslenmesini çok kıskanıyormuş. Ben de bu çiftliğin bir üyesiyim, neden her zaman eşeğin yemi önüne geliyor da ben her gün kendi yemeğimi bulmak zorundayım diye söylenirken, uzun zamandır düşündüğü planı uygulamak için soluğu eşeğin yanında aldı.Keçi;-“Eşek kardeş, biliyor musun? Ben senin durumuna çok üzülüyorum, her gün durmadan yüzlerce kilo yük taşıyorsun, bir gün olsun rahat ettiğini görmedim, senin de biraz dinlenmeye ihtiyacın var.” demiş.
Kıskanç Keçi MasalıBir zamanlar bir çiftlikte keçi ile eşek beraber yaşıyorlardı. Keçi her zaman kendi yiyeceğini bulmak zorundaydı ama eşek çok çalıştırıldığı için her gün sahibi tarafından beslenirdi. Keçi, eşeğin her gün yüzlerce kilo yük taşıyarak çektiği zahmeti unutmuş, eşeğin sahibi tarafından beslenmesini çok kıskanıyormuş. Ben de bu çiftliğin bir üyesiyim, neden her zaman eşeğin yemi önüne geliyor da ben her gün kendi yemeğimi bulmak zorundayım diye söylenirken, uzun zamandır düşündüğü planı uygulamak için soluğu eşeğin yanında aldı.Keçi;-“Eşek kardeş, biliyor musun? Ben senin durumuna çok üzülüyorum, her gün durmadan yüzlerce kilo yük taşıyorsun, bir gün olsun rahat ettiğini görmedim, senin de biraz dinlenmeye ihtiyacın var.” demiş.Eşek;
Kıskanç Keçi MasalıBir zamanlar bir çiftlikte keçi ile eşek beraber yaşıyorlardı. Keçi her zaman kendi yiyeceğini bulmak zorundaydı ama eşek çok çalıştırıldığı için her gün sahibi tarafından beslenirdi. Keçi, eşeğin her gün yüzlerce kilo yük taşıyarak çektiği zahmeti unutmuş, eşeğin sahibi tarafından beslenmesini çok kıskanıyormuş. Ben de bu çiftliğin bir üyesiyim, neden her zaman eşeğin yemi önüne geliyor da ben her gün kendi yemeğimi bulmak zorundayım diye söylenirken, uzun zamandır düşündüğü planı uygulamak için soluğu eşeğin yanında aldı.Keçi;-“Eşek kardeş, biliyor musun? Ben senin durumuna çok üzülüyorum, her gün durmadan yüzlerce kilo yük taşıyorsun, bir gün olsun rahat ettiğini görmedim, senin de biraz dinlenmeye ihtiyacın var.” demiş.Eşek;-” Keçi kardeş, durumu biliyorsun. Sahibimin benden başka yüklerini taşıyacak bir hayvanı yok, o yüzden her gün çiftliğin işleri için çalışmak zorundayım.” demiş.
Kıskanç Keçi MasalıBir zamanlar bir çiftlikte keçi ile eşek beraber yaşıyorlardı. Keçi her zaman kendi yiyeceğini bulmak zorundaydı ama eşek çok çalıştırıldığı için her gün sahibi tarafından beslenirdi. Keçi, eşeğin her gün yüzlerce kilo yük taşıyarak çektiği zahmeti unutmuş, eşeğin sahibi tarafından beslenmesini çok kıskanıyormuş. Ben de bu çiftliğin bir üyesiyim, neden her zaman eşeğin yemi önüne geliyor da ben her gün kendi yemeğimi bulmak zorundayım diye söylenirken, uzun zamandır düşündüğü planı uygulamak için soluğu eşeğin yanında aldı.Keçi;-“Eşek kardeş, biliyor musun? Ben senin durumuna çok üzülüyorum, her gün durmadan yüzlerce kilo yük taşıyorsun, bir gün olsun rahat ettiğini görmedim, senin de biraz dinlenmeye ihtiyacın var.” demiş.Eşek;-” Keçi kardeş, durumu biliyorsun. Sahibimin benden başka yüklerini taşıyacak bir hayvanı yok, o yüzden her gün çiftliğin işleri için çalışmak zorundayım.” demiş.Keçi;
Kıskanç Keçi MasalıBir zamanlar bir çiftlikte keçi ile eşek beraber yaşıyorlardı. Keçi her zaman kendi yiyeceğini bulmak zorundaydı ama eşek çok çalıştırıldığı için her gün sahibi tarafından beslenirdi. Keçi, eşeğin her gün yüzlerce kilo yük taşıyarak çektiği zahmeti unutmuş, eşeğin sahibi tarafından beslenmesini çok kıskanıyormuş. Ben de bu çiftliğin bir üyesiyim, neden her zaman eşeğin yemi önüne geliyor da ben her gün kendi yemeğimi bulmak zorundayım diye söylenirken, uzun zamandır düşündüğü planı uygulamak için soluğu eşeğin yanında aldı.Keçi;-“Eşek kardeş, biliyor musun? Ben senin durumuna çok üzülüyorum, her gün durmadan yüzlerce kilo yük taşıyorsun, bir gün olsun rahat ettiğini görmedim, senin de biraz dinlenmeye ihtiyacın var.” demiş.Eşek;-” Keçi kardeş, durumu biliyorsun. Sahibimin benden başka yüklerini taşıyacak bir hayvanı yok, o yüzden her gün çiftliğin işleri için çalışmak zorundayım.” demiş.Keçi;-” Eşek kardeş, her şeye koşarsan tabii ki patron seni durdurmaz. Belki hasta olursan ya da ayağın tökezleyip yaralanırsan patron başka bir eşek daha alır o da size yardım eder, beraber sıra sıra çalışırsınız.” demiş.
Eşek, keçinin söylediklerine inanmış. Bir sabah sahibiyle beraber yük taşırken yolda ayağını hafif burkmuş, birden yükün hepsi o ayağının olduğu bölgeye gelmiş ve eşeğin ayağı kırılmış. Eşek, acı içerisinde inlerken, sahibi hemen koşup bir veteriner getirmiş. Çiftçi, yıllarca kendisine hizmet eden eşeğini çok seviyormuş. Eşeğin iyileşmesi için her şeyi yapmaya hazırmış. Veteriner, eşeği muayene etmiş, ayağının kırıldığını, bir ay boyunca keçi etiyle yapılmış çorba içerse iyileşeceğini söylemiş.
Eşek, keçinin söylediklerine inanmış. Bir sabah sahibiyle beraber yük taşırken yolda ayağını hafif burkmuş, birden yükün hepsi o ayağının olduğu bölgeye gelmiş ve eşeğin ayağı kırılmış. Eşek, acı içerisinde inlerken, sahibi hemen koşup bir veteriner getirmiş. Çiftçi, yıllarca kendisine hizmet eden eşeğini çok seviyormuş. Eşeğin iyileşmesi için her şeyi yapmaya hazırmış. Veteriner, eşeği muayene etmiş, ayağının kırıldığını, bir ay boyunca keçi etiyle yapılmış çorba içerse iyileşeceğini söylemiş.Çiftçi, çok sevdiği eşek uğruna keçisinden vazgeçmiş. Her gün keçinin etiyle yapılan çorbayı eşeğe yedirmiş ve eşek iyileşmiş.
Eşek, keçinin söylediklerine inanmış. Bir sabah sahibiyle beraber yük taşırken yolda ayağını hafif burkmuş, birden yükün hepsi o ayağının olduğu bölgeye gelmiş ve eşeğin ayağı kırılmış. Eşek, acı içerisinde inlerken, sahibi hemen koşup bir veteriner getirmiş. Çiftçi, yıllarca kendisine hizmet eden eşeğini çok seviyormuş. Eşeğin iyileşmesi için her şeyi yapmaya hazırmış. Veteriner, eşeği muayene etmiş, ayağının kırıldığını, bir ay boyunca keçi etiyle yapılmış çorba içerse iyileşeceğini söylemiş.Çiftçi, çok sevdiği eşek uğruna keçisinden vazgeçmiş. Her gün keçinin etiyle yapılan çorbayı eşeğe yedirmiş ve eşek iyileşmiş.Zavallı keçi, eşeğin yemini kendine almak isterken, kendisi eşeğe yem oldu.
3.Tilki ve Yırtıcı Şahin Kuşu Masalı
Tilki ve Yırtıcı Şahin Kuşu MasalıBir zamanlar, uzak bir ülkede çok güzel bir orman varmış, içinden pınarlar akan yemyeşil bir yermiş. Bu güzel ormanda bir tilki ailesi ve yırtıcı şahin kuşu birbirleriyle yıllarca komuşuluk yapmışlar. Tilkinin yuvası ağaç kovuklarının arasındaymış, yırtıcı şahin kuşunun yuvasıda ağacın en yüksek tepesinde oldukça güvenli bir yerdeymiş.
Tilki ve Yırtıcı Şahin Kuşu MasalıBir zamanlar, uzak bir ülkede çok güzel bir orman varmış, içinden pınarlar akan yemyeşil bir yermiş. Bu güzel ormanda bir tilki ailesi ve yırtıcı şahin kuşu birbirleriyle yıllarca komuşuluk yapmışlar. Tilkinin yuvası ağaç kovuklarının arasındaymış, yırtıcı şahin kuşunun yuvasıda ağacın en yüksek tepesinde oldukça güvenli bir yerdeymiş.Günler birbirini kovalar, aylarca, yıllarca güzel ilişkiler içerisinde dostluklarını sürdürürlermiş. Günlerden bir gün, yırtıcı şahin kuşu yavruları için yemek bulamamış, ne yapayım, ne edeyim diye düşünürken, gözüne tilkinin yeni doğmuş yavruları ilişmiş. Tilki de ininde olmadığını fırsat bilen yırtıcı şahin kuşu, tilkinin yavrularını kaptığı gibi yuvasına götürmüş. Tam o sırada tilki evine dönmek üzereyken yavrularının kaçırıldığını görmüş;
Tilki ve Yırtıcı Şahin Kuşu MasalıBir zamanlar, uzak bir ülkede çok güzel bir orman varmış, içinden pınarlar akan yemyeşil bir yermiş. Bu güzel ormanda bir tilki ailesi ve yırtıcı şahin kuşu birbirleriyle yıllarca komuşuluk yapmışlar. Tilkinin yuvası ağaç kovuklarının arasındaymış, yırtıcı şahin kuşunun yuvasıda ağacın en yüksek tepesinde oldukça güvenli bir yerdeymiş.Günler birbirini kovalar, aylarca, yıllarca güzel ilişkiler içerisinde dostluklarını sürdürürlermiş. Günlerden bir gün, yırtıcı şahin kuşu yavruları için yemek bulamamış, ne yapayım, ne edeyim diye düşünürken, gözüne tilkinin yeni doğmuş yavruları ilişmiş. Tilki de ininde olmadığını fırsat bilen yırtıcı şahin kuşu, tilkinin yavrularını kaptığı gibi yuvasına götürmüş. Tam o sırada tilki evine dönmek üzereyken yavrularının kaçırıldığını görmüş;-“Aman komşum, ne olur yavrularımı bana ver, ben yavrularım olmadan yaşayamam.” diye ne kadar yalvarmışsa da şahin kuşu tilkinin o kadar yükseğe çıkamayacağını düşünüp yavrularını vermemiş. Tilki bakmış yalvarmakla olmuyor, hemen ormana koşmuş ne kadar kuru çöp varsa ağacın etrafına toplamış. Elindeki meşaleyi yakarak ağacı tutuşturmuş. Şahin kuşu bakmış ki, ateş ağacı sarıyor, hem kendisi hem de yavruları ateşte yanacaklar, hemen tilkiye yalvarmış;
Tilki ve Yırtıcı Şahin Kuşu MasalıBir zamanlar, uzak bir ülkede çok güzel bir orman varmış, içinden pınarlar akan yemyeşil bir yermiş. Bu güzel ormanda bir tilki ailesi ve yırtıcı şahin kuşu birbirleriyle yıllarca komuşuluk yapmışlar. Tilkinin yuvası ağaç kovuklarının arasındaymış, yırtıcı şahin kuşunun yuvasıda ağacın en yüksek tepesinde oldukça güvenli bir yerdeymiş.Günler birbirini kovalar, aylarca, yıllarca güzel ilişkiler içerisinde dostluklarını sürdürürlermiş. Günlerden bir gün, yırtıcı şahin kuşu yavruları için yemek bulamamış, ne yapayım, ne edeyim diye düşünürken, gözüne tilkinin yeni doğmuş yavruları ilişmiş. Tilki de ininde olmadığını fırsat bilen yırtıcı şahin kuşu, tilkinin yavrularını kaptığı gibi yuvasına götürmüş. Tam o sırada tilki evine dönmek üzereyken yavrularının kaçırıldığını görmüş;-“Aman komşum, ne olur yavrularımı bana ver, ben yavrularım olmadan yaşayamam.” diye ne kadar yalvarmışsa da şahin kuşu tilkinin o kadar yükseğe çıkamayacağını düşünüp yavrularını vermemiş. Tilki bakmış yalvarmakla olmuyor, hemen ormana koşmuş ne kadar kuru çöp varsa ağacın etrafına toplamış. Elindeki meşaleyi yakarak ağacı tutuşturmuş. Şahin kuşu bakmış ki, ateş ağacı sarıyor, hem kendisi hem de yavruları ateşte yanacaklar, hemen tilkiye yalvarmış;-“Lütfen ateşi söndür, yavrularını hemen bırakıyorum.” demiş. Tilki ateşi söndürmüş, yavrularını alıp çok uzaklara gitmiş.
Tilki ve Yırtıcı Şahin Kuşu MasalıBir zamanlar, uzak bir ülkede çok güzel bir orman varmış, içinden pınarlar akan yemyeşil bir yermiş. Bu güzel ormanda bir tilki ailesi ve yırtıcı şahin kuşu birbirleriyle yıllarca komuşuluk yapmışlar. Tilkinin yuvası ağaç kovuklarının arasındaymış, yırtıcı şahin kuşunun yuvasıda ağacın en yüksek tepesinde oldukça güvenli bir yerdeymiş.Günler birbirini kovalar, aylarca, yıllarca güzel ilişkiler içerisinde dostluklarını sürdürürlermiş. Günlerden bir gün, yırtıcı şahin kuşu yavruları için yemek bulamamış, ne yapayım, ne edeyim diye düşünürken, gözüne tilkinin yeni doğmuş yavruları ilişmiş. Tilki de ininde olmadığını fırsat bilen yırtıcı şahin kuşu, tilkinin yavrularını kaptığı gibi yuvasına götürmüş. Tam o sırada tilki evine dönmek üzereyken yavrularının kaçırıldığını görmüş;-“Aman komşum, ne olur yavrularımı bana ver, ben yavrularım olmadan yaşayamam.” diye ne kadar yalvarmışsa da şahin kuşu tilkinin o kadar yükseğe çıkamayacağını düşünüp yavrularını vermemiş. Tilki bakmış yalvarmakla olmuyor, hemen ormana koşmuş ne kadar kuru çöp varsa ağacın etrafına toplamış. Elindeki meşaleyi yakarak ağacı tutuşturmuş. Şahin kuşu bakmış ki, ateş ağacı sarıyor, hem kendisi hem de yavruları ateşte yanacaklar, hemen tilkiye yalvarmış;-“Lütfen ateşi söndür, yavrularını hemen bırakıyorum.” demiş. Tilki ateşi söndürmüş, yavrularını alıp çok uzaklara gitmiş.Zalim olan her zaman güçlü olmaz, gün gelir haklı olan güçlü olur.
4.Konuşkan Kaplumbağa Masalı
Konuşkan Kaplumbağa MasalıBir zamanlar bir gölün kıyısında bir kaplumbağa ve bir çift turna dostluk içerisinde beraber yaşarlarmış. Kaplumbağanın kötü bir alışkanlığı varmış, faz konuşkanmış. Turnalar, kaplumbağayı çok fazla ve gereksiz konuşmaması konusunda uyarmışlar ama kaplumbağa onları dinlemezmiş.
Konuşkan Kaplumbağa MasalıBir zamanlar bir gölün kıyısında bir kaplumbağa ve bir çift turna dostluk içerisinde beraber yaşarlarmış. Kaplumbağanın kötü bir alışkanlığı varmış, faz konuşkanmış. Turnalar, kaplumbağayı çok fazla ve gereksiz konuşmaması konusunda uyarmışlar ama kaplumbağa onları dinlemezmiş.Bir yaz ülkede kuraklık başlamış, gün geçtikçe göldeki su seviyesi azalmış. Neredeyse göl kurumak üzereymiş. Artık kaplumbağanın orada yaşaması imkansız hale gelmiş. Turnalar, kaplumbağaya başka bir ormandaki bir gölden bahsetmişler. Kaplumbağa oraya gitmeyi kabul etmiş ama çok uzak olduğu için oraya kaplumbağanın tek başına gitmesi neredeyse imkansızmış. Turnalar, konuşkan kaplumbağayı uzaktaki göle taşımak için bir plan yapmışlar. Kaplumbağaya bir sopayı ısırmasını ve konuşmamasını, ağzını asla açmamasını söylemişler. Kaplumbağa, turnaların önerisini kabul etmiş.
Konuşkan Kaplumbağa MasalıBir zamanlar bir gölün kıyısında bir kaplumbağa ve bir çift turna dostluk içerisinde beraber yaşarlarmış. Kaplumbağanın kötü bir alışkanlığı varmış, faz konuşkanmış. Turnalar, kaplumbağayı çok fazla ve gereksiz konuşmaması konusunda uyarmışlar ama kaplumbağa onları dinlemezmiş.Bir yaz ülkede kuraklık başlamış, gün geçtikçe göldeki su seviyesi azalmış. Neredeyse göl kurumak üzereymiş. Artık kaplumbağanın orada yaşaması imkansız hale gelmiş. Turnalar, kaplumbağaya başka bir ormandaki bir gölden bahsetmişler. Kaplumbağa oraya gitmeyi kabul etmiş ama çok uzak olduğu için oraya kaplumbağanın tek başına gitmesi neredeyse imkansızmış. Turnalar, konuşkan kaplumbağayı uzaktaki göle taşımak için bir plan yapmışlar. Kaplumbağaya bir sopayı ısırmasını ve konuşmamasını, ağzını asla açmamasını söylemişler. Kaplumbağa, turnaların önerisini kabul etmiş.Kaplumbağa sopayı ısınarak tutundu sonra her bir turna bir ucunu tutarak uçmaya başladılar, böylece turnalar kaplumbağayı yeni yuvasına götürmek için uçmaya başladılar. Bir köyün üzerinden uçarlarken aşağıda bir kalabalık topluluk gördüler, topluluk kendi aralarında tartışmaya girişmişlerdi. Kaplumbağa, ne tartıştıklarını çok merak ediyordu, kendini tutamayıp orada neler oluyor diye turnalara sormak isterken ağzını açtı ve aniden ağaçların üzerinden aşağı yuvarlanıverdi. Ne yazık ki kaplumbağa konuşmaması gereken yerde konuşarak kendisine zarar verdi. Turnalar tekrar gelip yardım etmek istediler ama kaplumbağanın ağzı yara olmuştu, o uzun yolu tek başına yürümek zorunda kalmıştı..
Konuşkan Kaplumbağa MasalıBir zamanlar bir gölün kıyısında bir kaplumbağa ve bir çift turna dostluk içerisinde beraber yaşarlarmış. Kaplumbağanın kötü bir alışkanlığı varmış, faz konuşkanmış. Turnalar, kaplumbağayı çok fazla ve gereksiz konuşmaması konusunda uyarmışlar ama kaplumbağa onları dinlemezmiş.Bir yaz ülkede kuraklık başlamış, gün geçtikçe göldeki su seviyesi azalmış. Neredeyse göl kurumak üzereymiş. Artık kaplumbağanın orada yaşaması imkansız hale gelmiş. Turnalar, kaplumbağaya başka bir ormandaki bir gölden bahsetmişler. Kaplumbağa oraya gitmeyi kabul etmiş ama çok uzak olduğu için oraya kaplumbağanın tek başına gitmesi neredeyse imkansızmış. Turnalar, konuşkan kaplumbağayı uzaktaki göle taşımak için bir plan yapmışlar. Kaplumbağaya bir sopayı ısırmasını ve konuşmamasını, ağzını asla açmamasını söylemişler. Kaplumbağa, turnaların önerisini kabul etmiş.Kaplumbağa sopayı ısınarak tutundu sonra her bir turna bir ucunu tutarak uçmaya başladılar, böylece turnalar kaplumbağayı yeni yuvasına götürmek için uçmaya başladılar. Bir köyün üzerinden uçarlarken aşağıda bir kalabalık topluluk gördüler, topluluk kendi aralarında tartışmaya girişmişlerdi. Kaplumbağa, ne tartıştıklarını çok merak ediyordu, kendini tutamayıp orada neler oluyor diye turnalara sormak isterken ağzını açtı ve aniden ağaçların üzerinden aşağı yuvarlanıverdi. Ne yazık ki kaplumbağa konuşmaması gereken yerde konuşarak kendisine zarar verdi. Turnalar tekrar gelip yardım etmek istediler ama kaplumbağanın ağzı yara olmuştu, o uzun yolu tek başına yürümek zorunda kalmıştı..Öğüt: İlginiz ve bilginiz olmadığı konularda gereksiz konuşmamalıyız.
en iyi seçersen sevinirim iyi çalışmalar iyi dersler dilerim♡♡♡
@cemrealan462
♤goodbye♤
Platformumuzu kullandığınız için teşekkür ederiz. Tüm sorularınıza doğru ve güncel yanıtlar vermek için her zaman buradayız. Zamanınızı ayırdığınız için minnettarız. Herhangi bir sorunuz olduğunda doğru yanıtlar almak için istediğiniz zaman geri dönün. Kalademi.me, güvenilir yanıt kaynağınız. Daha fazla bilgi için tekrar gelmeyi unutmayın.