Kalademi.me, günlük ve karmaşık sorularınıza çözümler bulmayı topluluğumuzun yardımıyla kolaylaştırır. Platformumuz, tüm sorularınıza net yanıtlar sunmaya hazır profesyonellerle sizi bir araya getiriyor. Farklı alanlardaki profesyonellerden kapsamlı çözümler bulmak için platformumuzu kullanın.

Arkadaşlar bana 5 tane hikaye yazabilirmisiniz nolur rica ediyorum kendi yorumunuzla
Bi a4 kagidinin yarı sayfası kadar olsun yeter nolur edebiyat nolur


Sagot :

Cevap:

Karınca çok çalışkanmış; yazın sımsıcak günlerine aldırış etmeden kışa hazırlık yapıyor, hiç durmadan çalışıyormuş. Bulduğu tüm yiyecekleri kilerine götürüyor, kış için erzak topluyormuş. Ağutosböceği ise bir ağacın gölgesinde uzanmış, elinde sazı şarkı söyleyip, eğleniyormuş. Ne kışın soğuk günlerini düşünüyor, ne yaz bitince ne yapacağı ile ilgili tasalanıyormuş. Karıncayı çalışırken görünce de ‘Karınca kardeş, bu kadar çok çalışma, gel sen de benimle birlikte şarkı söyleyip, eğlen. Biraz hayatın tadını çıkar demiş.’ Karınca ağustosböceğinin söylediklerine kulak asmadan, çalışmaya devam etmiş.

Aylar geçmiş, yazın sıcak günleri sonbaharın serin günlerine, sonbaharın serin günleri ise kışın soğuk günlerine dönmüş. Nihayet kış gelip çatınca, heryer karla kaplanmış. Ağustosböceği karların içinde yiyecek hiçbirşey bulamıyor, aç bilaç ordan oraya gezinip duruyormuş. Aklına karınca gelmiş ‘Karınca kardeş bütün yaz çalıştı, onu bulursam mutlaka yemek de bulmuş olurum’ diye düşünmüş. Kalan son gücünü de toplayarak karıncanın evine gitmiş ve karıncadan yiyecek yemek istemiş. Karınca ise ‘Eğer sen de şarkı söyleyip, eğlenmek yerine, benim gibi çalışıp, yemek toplasaydın, şu anda dışarda aç kalmış olmazdın. Çok açsan, yine şarkı söyleyip, eğlen, belki açlığını unutursun’ diyerek ağustosböceğine çok iyi bir ders vermiş.

Üç Küçük Domuz

Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde üç tane küçük domuzcuk yaşarmış. Bu domuzcuklar çalışmayı hiç sevmezlermiş. Sürekli tembellik peşindelermiş. Anneleri çalışmaları için ne kadar yalvarsada bu domuzcuklar huylarından hiç vazgeçmiyormuş.

Birgün artık anneleri dayanamamış. Domuzcukları almış karşısına ve başlamış konuşmaya:

– Yavrularım, bu böyle olmaz. Artık büyüdünüz. Herkes gibi sizde bir iş bulup çalışın demiş.

Domuzcuklar hiç aldırış etmiyorlarmış derken ayı kardeş bunların yanına gelmiş. Domuzcukların annesine dönüp:

– Domuz kardeş bu böyle olmaz artık. Evimin kirasını bir süredir ödemiyorsun. Ya ödersin ya da domuzcuklarınıda alıp gidersin evimden demiş ve hemen uzaklaşmış oradan.

Domuzcukların annesi çok üzülmüş. Annelerinin bu halini gören domuzcuklar dayanamayıp bir iş ve ev bulmaya gitmişler.

Domuzcuklar yolda giderken karar vermişler. Artık hep çalışacaklar ve annelerine bakacaklarmış.

Yollarına devam ederlerken karşılarına üç yol çıkmış. En büyüğü ilk yoldan, ortancası ikinci yoldan, en küçüğü de üçüncü yoldan gitmiş.

En büyük domuzcuk yolda giderken tavşan nineye rastlamış. Tavşan nine büyük domuzcuğa:

– Küçük domuzcuk bana havuçlarımı taşımama yardım eder misin? diye sormuş.

En büyük domuzcuk hiç düşünmeden hemen yardım etmiş. Tavşan nine en büyük domuzcuğa ”İstersen gel benimle çalış. Havuçlarımı taşırsın.” demiş. En büyük domuzcuk kabul edip yoluna devam etmiş.

Bu arada ortanca domuzcuk da yolda giderken bir kunguz ile karşılaşmış. Kunguz ortanca domuzcuğa:

– Domuz kardeş tahtalardan şuraya bir köprü yapmak istiyorum. Bana yardım eder misin? diye sormuş. Ortanca domuz kabul etmiş ve yardım etmiş. Kunguz da ona ” Eğer işin yoksa benim yanımda çalışabilirsin. Ben köprüler, evler yaparım sen de yaerdım edersin.” demiş. Ortanca domuz hemen kabul etmiş ve yoluna devam etmiş.

Üçü birlikte yolda giderlerken yine karşılaşmışlar ve sevinçle yaptıkları şeyi anlatmışlar. Küçük domuzcuk çok üzgünmüş. Çünkü o ne bir iş bulmuş ne de ev…

En büyük domuzcuk ile ortanca domuzcuk teselli etmeye çalışmışlar. En büyük domuzcuk:

– Sakın üzülme, biz beraber çalışırken sen