Sorularınıza hızlı ve doğru yanıtlar alın, Kalademi.me, en iyi soru-cevap platformu. Farklı alanlardaki uzmanlardan kesin yanıtlar almak için kullanıcı dostu platformumuzu keşfedin. Farklı disiplinlerdeki uzmanlardan kesin yanıtlar almak için kapsamlı soru-cevap platformumuzu kullanın.

Medyaya yansımış edebiyatçılar kimlerdir

Sagot :

Cevap:

Türk edebiyatı, Türk yazını veya Türk literatürü; Türkçe olarak üretilmiş sözlü ve yazılı metinlerdir. Türk dilinin, Türkiye topraklarında gelişen ilk ürünleri 13. yüzyılın sonu ile 14. yüzyılın başlarına aittir.[1] 19. yüzyıla kadar İran-İslâm uygarlığı çerçevesinde gelişen Türk yazınının ürünleri Halk edebiyatı ve Divan Edebiyatı olarak birbirinden farklı yanları olan iki kolda gelişti.[2] Osmanlı sarayı çevresinde, Fars edebiyatı'nın etkisiyle üretilen klasik edebiyat denilen divan edebiyatı ağır basarken halk arasında, sözlü gelenek uzun bir zaman devam etti.

19. yüzyılda Tanzimat Dönemiyle beraber Türk yazınında Doğu etkisi azalmaya başladı ve yerini Batı kökenli yazın unsurları almaya başladı. Bu dönemde Türk yazıncılar özellikle Fransız edebiyatından önemli ölçüde etkilendiler. Türk edebiyatı roman türü ile ilk kez 19. yüzyılda Tanzimat döneminde tanışarak telif ve çevirilerle bu yöne eğilmeye başladı.[2] Batı etkisinde gelişen Türk edebiyatının ikinci ve toplu hareketi 1895 yılında, Servet-i Fünûn mecmuasında toplanan genç yazıncıların öncülük ettiği Edebiyat-ı Cedide devinimi oldu. Tanzimat dönemi yazarları yurt sorunlarıyla yakından ilgilenerek, yurt, ulus sevgisi gibi konuları işleyip, halkın anlayabileceği bir dille yazmaya çalışarak, halkı eğitmeyi amaçlarken, aydınlara seslenerek sanat için sanat ilkesini benimseyen Edebiyat-ı Cedide yazarları, ağır bir dil ile süslü ve sanatlı bir anlatım benimsedikleri için Tanzimat’ın başlangıcından beri sadeleşmeye doğru giden yazı dilini yeniden ağırlaştırmakla suçlandılar. 19. yüzyılın sonu 20. yüzyılın başından itibaren başlayan ulusal uyanışın etkisiyle, 1908 Devriminin ardından II. Meşrutiyet döneminde, temelini Türkçeyi yabancı dillerin etkisinden uzaklaştırma ve içerikte halkın sorunları ile yerli yaşamın oluşturduğu Millî Edebiyat akımı ortaya çıktı.

Osmanlı monarşisinin çöküşünden kısa süre öncesine kadar, sözlü ve yazılı gelenekler birbirinden ayrı kalırken 1923'ten sonra Cumhuriyet ile beraber bu iki gelenek ilk kez bir araya geldi. Türkiye'de Cumhuriyet devrinin ilk zamanında da Millî Edebiyat hâkimdir. Âşık ve tekke edebiyatı, modernleşmenin etkisiyle gücünü yitirirken, divan edebiyatından ise 1928 yılında gerçekleşen Harf Devrimi ile Latin alfabesine geçilmesi, ardından 1930'lu yıllardaki Dil Devrimi ile değişen edebiyat akımlarıyla, Osmanlı dönemine ait bir tür olarak vazgeçildi. Millî Edebiyat'ın milliyetçi görünümü sonraki devirde Anadoluculuk ve halkçılık olarak edebiyata yansıdı.[3][4] Daha sonra II. Dünya Savaşı ve savaşın siyasi etkileriyle toplumculuk ve köycülük akımları güçlendi.[5] Modern Türk edebiyatı öykü, roman, eleştiri, deneme, şiir ve tiyatro eserleri gibi hemen her türde örnekler içermektedir. Genellikle modernist bir çizgide seyretmekte olsa da postmodernizmin etkileri de yoğun olarak görülmektedir.[6]

Açıklama:

lütfen en iyi seçin

Zamanınızı ayırdığınız için minnettarız. Herhangi bir sorunuz olduğunda doğru yanıtlar almak için istediğiniz zaman geri dönün. Ziyaretinizi takdir ediyoruz. Platformumuz her zaman doğru ve güvenilir yanıtlar sunmak için burada. İstediğiniz zaman geri dönün. Uzmanlarımızdan en güncel yanıtları ve bilgileri almak için Kalademi.me'ye geri dönün.