Kalademi.me ułatwia znalezienie rozwiązań dla wszystkich Twoich pytań dzięki aktywnej społeczności. Geniş bir uzman topluluğu sayesinde sorularınıza güvenilir yanıtlar bulmanın rahatlığını yaşayın. Sorularınıza hemen güvenilir yanıtlar bulmak için deneyimli uzman topluluğumuzdan faydalanın.

aktarılması gerekecek, bundan dolayı büyük kayıplarımız olacaktır. olması demektir. Belki sonrasında aynı tecrübelerin, bilgilerin tekrar kazanılması ve bunların dile Büyük bir çalışma düzenleyerek, Türkçenin en kapsamlı sözlüğü yaratılmalıdır. Unutulmamalı ki büyük bir medeniyet, yüksek bir ilim ancak büyük bir dil ile meydana gelir. Bütün Türk tarihi boyunca kullanılmış olan kelimeleri içeren “Tarihî Türk Sözlüğü” oluşturulmalıdır. Doğru dürüst bir imlâ kılavuzumuz, telaffuz kılavuzumuz yoktur. Niçin kesin kurallara dayanan nihai bir imlâ kılavuzumuz yoktur? Bu görevi sadece bir kuruma havale etmek yerine, en iyi dil uzmanlarından oluşan bir kurul kurulmalı ve sorun bu şekilde nihaî bir çözüme kavuşturulmalıdır. Dilin güzel konuşulmasında, dil zevkinin gelişmesinde; sesi uzatma, kısaltma, kalınlaştırma, inceltme, yükseltme, alçaltma, duraklama, vurgu, ... kısacası telâffuz çok önemlidir. Türkçemiz öğretilirken bunlara dikkat edilmiyor ve kelime telaffuzlarını kulaktan dolma öğreniyoruz. Oysa Türkçeyi sevdirmek, dil zevkini geliştirmek, doğru Türkçe konuşmak için bu konular, çocuklara güzel konuşma ve yazma derslerinde mutlaka verilmelidir. Ayrıca bu konuları içeren detaylı kaynaklar hazırlanmalıdır. Dil konusunda, telâffuz konusunda soru sormak için, başta basın-yayın olmak üzere, herkese hizmet veren bir danışma hattı kurulmalıdır. Bu konuda Türk Dil Kurumu, ulaşılması kolay, iyi bir danışma merkezi kurabilir. Meselâ sunucu veya herhangi bir Türkçe kullanıcısı, söylenişine takıldığı bir sözcüğün seslendirilişine veya yabancı bulduğu bir kelimenin kabul edilebilir Türkçe karşılığını internet ortamına girerek öğrenebilir. Derleme ve tarama sözcükleri çalışması devam ettirilmelidir. Prof. Dr. Mehmet Kaplan diyor ki: "Her köy ve kasabadan en az bir kitap dolusu türkü, masal, destan, bilmece, tekerleme (ve kelime) toplamak mümkündür. Radyo, okul ve televizyon kültürü, bu binlerce yıllık, zengin halk kültürünü öldürüyor. Bunların zaman geçirilmeden toplanması gerekir." Mevcut “Derleme Sözlüğü'nün yeterli olup olmadığı, titiz bir çalışma yapılıp yapılmadığı tartışmaya çok açıktır. Bu nedenle bölgelerde, yörelerde, köylerde kelime derlemesine devam edilmelidir. Sadece kelime derlemesi değil; atasözü, deyim, bilmece, hikâye, ... de derlenmelidir. İletişimin gelişmesi nedeni ile bunların kendini koruması imkânsızlaşmıştır. Bugüne kadar kalabilmiş olanlar hemen toplanmaz ise, artık yarın çok geç olacaktır. Lisan öğrenmeye karşı değiliz, ancak insanlar kendi ana dillerinde daha kolay öğrenirler, yaratıcılık ana dille olur. İnsanlar rüyalarında bile ana dillerini kullanırlar. Bu nedenle ana dilimizde eğitim esastır, böylece ana dilimize yeni terimleri de yerleştirmiş oluruz. İngilizce ve Rusça gibi dillerin konuşulduğu ülkelerde, yabancı dillerdeki yayınları anında kendi dillerine tercüme edip, daha 20-25 yaştaki araştırmacılarının yayınları anında kendi dillerine tercüme edip, daha 20-25 yaştaki araştırmacılarının ellerine sunan merkezleri vardır. Böylece, bu merkezi kuramayan ülkelerin gençlerine oranla, onların gençleri, ana dillerinden başka dilleri (ki hepsini öğrenmek zaten imkânsız) öğrenmek için zaman harcamak yerine, gelişmeleri, yenilikleri kendi ana dillerinden takip ederek zaman kazanmaktan başka kendi dillerine yeni kelimeler de kazandırmaktadırlar. Basın-yayın kuruluşlarının kendi içlerinde “dil denetleme uzmanı” bulundurma zorunluluğu getirilmelidir. Bu kuruluşlar kendi içlerindeki dil uzmanlarıyla veya dışarıdan danışmanlık hizmeti veren kişilerle iç denetimlerini yapmalıdır. Denetim yapmak ile dil zaptiyeliği yapmayı birbirinden ayırmak gerekir. Fertlerin veya kurumların üzerine dil zaptiyesi gibi dikilip, sikboğaz etmek doğru olmaz. Belki böyle bir hareket, dil adına, kötü bir tesir bile doğurabilir; fakat bu, dilin başı boş bırakılıp bozulmasına, talan edilmesine müsaade edileceği anlamına da gelmez. Çok az bir kesime ulaşan peynirin, sucuğun, ... denetimi apılırken milyonlara ulaşan dilin, denetimsiz bırakılması düşünülemez. Eğer Fransa, dilini orumaya ihtiyaç duyup bununla ilgili kanun çıkarıyorsa (1994), bizim bunlardan daha fazla bu tür imiz vardır. Bu işi yaparken de işin ciddiyetine yakışır şekilde davranmalıdır. ak işin ciddiyetini bozar. buradaki fiilimsiler nedir ​