Kalademi.me ułatwia znalezienie rozwiązań dla wszystkich Twoich pytań dzięki aktywnej społeczności. Farklı alanlardaki uzmanlardan kesin yanıtlar almak için kullanıcı dostu platformumuzu keşfedin. Sorularınıza hemen güvenilir yanıtlar bulmak için deneyimli uzman topluluğumuzdan faydalanın.
Sagot :
Cevap:
Bundanmı Bahsediyorsunuz?
Açıklama:
KÜRK MANTOLU MADONNA ROMANINDA
“ ANLATICI ve BAKIŞ AÇISI”
Anlatıcının değişik açılardan birçok tanımı yapılabilir. Ancak araştırmacıların mutabık olduğu tanım , anlatıcının, hem bir bütün olarak hâlihazırdaki anlatı söyleminin hem de bu söylemin konusu olan varlıklara , eylemlere ve olaylara yapılan göndermelerin kaynaklandığı, çıktığı metin içine ait bir konuşma makamı olduğu yönündedir.[1]
Anlatıbilimin temel kategorilerinden biri olan “bakış açısı” kavramını ise ilk ortaya atan kişi Henry James’tir. Sonraki yıllarda bu terimi , Pency Lubbock daha sistemli bir hale getirmiştir. Latin ve Slav kökenli edebiyat araştırmalarında “bakış açısı” terimi kullanılırken Almanca araştırmalarda bu terimle benzerlik taşıyan “anlatı perspektifi” terimi tercih edilmiştir. Eş anlamlı olarak kullanılan “bakış açısı” ve “perspektif” terimleri , çoğunlukla anlatının ya da anlatıcının bakış açısına ya da perspektifine işaret etmektedir. [2]
Bir anlatıda kimin konuştuğu okuru anlatıcıya götürürken, olayı kimin gördüğü ise bakış açısına (odaklayım) götürmektedir. Anlatıda farklı bakış açıları bulunmaktadır; anlatıcının benimsediği bu bakış açıları için Genette (2007, s. 194) “odaklanma” terimini kullanmaktadır. Genette’nin kullandığı “odaklanma”terimi , uluslar arası alanda genel kabul görmüş ve yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır
Anlatıcı ve bakış açıları bağlamında “Kürk Mantolu Madonna” romanına göz atalım : Kürk Mantolu Madonna, konu olarak Raif Efendi’nin yaşantısını ve aşkını merkeze almasının yanında, aydın bir karakter olarak Raif Efendi’nin ve “Anlatıcı”nın çevreleriyle uyumsuzlukları da işlenmektedir. Anlatı, bir çerçeve ve bir iç anlatıdan oluşmaktadır. Romanda Raif Efendi’nin defterinin anlatıldığı bölümlerde , Raif Efendi’nin anlatıcılığında Raif Efendi’nin yaşamının bir bölümü ve aşkı anlatılmaktadır. Çerçeve anlatıda ise Raif Efendi’nin öyküsünü hazırlayan bir kurguda isimsiz bir “anlatıcı” tarafından; anlatıcının kendi yaşantısını da içine alan bir anlatı yer alır. Bu açıdan roman içinde iki anlatı ve iki anlatıcının varlığı görülmektedir. İki anlatıcı da anlatıda yer alan karakterlerdir. Roman iç odaklanmadan “değişken odaklanma” ile kurulsa da oluşturulan iki anlatıda da anlatıcılar iç odaklanmadan “sabit odaklanma” ile anlatırlar ve anlatıcılar kahraman (ben ) anlatıcıdır. Çerçeve anlatının anlatıcısı , Raif Efendi’nin iş arkadaşı olan “anlatıcı” bu bağlamda kendi yaşamına ilişkin bilgilerinin ve duygularının yanında Raif Efendi’ye dair gözlemlerini de sunmaktadır.
“Ne zaman kendimle baş başa kalsam ,Raif Efendi’nin saf yüzü, biraz dünyadan uzak, buna rağmen bir insana tesadüf ettikleri zaman tebessüm etmek isteyen bakışları gözlerimin önünde canlanıyor . Halbuki o hiç de fevkalade bir adam değildi. Hatta pek alelade , hiçbir hususiyeti olmayan , her gün etrafımızda yüzlercesini görüp de bakmadan geçtiğimiz insanlardan biriydi.”[3]
Yukarıda alıntıladığımız cümleler romanın anlatıcılarından isimsiz anlatıcının cümleleridir. Burada “anlatıcı” , romanın odak noktasındaki kahraman ve aynı zamanda romanın ilerleyen sayfalarında ikinci anlatıcı olacak olan Raif Efendi hakkındaki düşüncelerini ve gözlemlerini dile getirmiştir. Burada anlatı “ben” anlatıcı , bakış açısı ise gözlemci bakış açısıdır. Biz bu cümleler ile ismi belirsiz olan anlatıcının gözünden Raif Efendi’yi görürüz.
Ziyaretinizi takdir ediyoruz. Platformumuz her zaman doğru ve güvenilir yanıtlar sunmak için burada. İstediğiniz zaman geri dönün. Zamanınızı ayırdığınız için minnettarız. En güncel bilgi ve sorularınıza yanıtlar almak için istediğiniz zaman geri dönün. Kalademi.me'ye ziyaretiniz için teşekkür ederiz. Daha fazla faydalı bilgi ve uzman yanıtları için yakında tekrar gelin.