Kalademi.me ułatwia znalezienie rozwiązań dla wszystkich Twoich pytań dzięki aktif bir topluluk yardımıyla kolaylaştırır. Farklı alanlardaki uzmanlardan güvenilir çözümler bulmak için soru-cevap platformumuzu kullanın. Farklı disiplinlerdeki uzmanlardan kesin yanıtlar almak için kapsamlı soru-cevap platformumuzu kullanın.
Sagot :
Cevap:
Mustafa Kemal Atatürk, Şemsi Paşa medresesinde eğitim gördüğü zamanlar beden eğitimi dersini çok severmiş. Günlerden bir gün beden eğitim dersinde koşu yarışması düzenlenmiş. İki tur sürecek yarışa önde başlayan Atatürk, ilk turu önde tamamlamış ve ikinci tura başlamış. Tam hızla koşarken yolun kenarında bir kuş yavrusu görmüş. Onun tehlikede olduğunu düşünüp, yarışı bırakmış ve onu eline alıp yürümeye başlamış. Bu sırada arkasından gelen öğrenci birinci olmuş. Birinci olan öğrenci Mustafa’nın neden birinci olamadığını öğretmenine anlatmış. Bunu duyan öğretmeni Atatürk’e birinciliği vermiş.
Atatürk’ün Bahçe Mimarı Mevlüt Baysal aralarında geçen bir konuşmayı şöyle aktarıyor:
"Çankaya Köşkü’nün bahçesini yapıyordum. Bir gün Atatürk, yaveri ve ben bahçede dolaşıyorduk. Çok ihtiyar ve geniş bir ağaç Atatürk’ün sürekli geçeceği yolu kapatıyordu. Ağacın bir yanı dik bir sırt, diğer yanı suyu çekilmiş bir havuzdu. Atatürk, havuz tarafındaki kısma yaslanarak karşıya geçti. Hemen atıldım:
-“Emrederseniz derhal keselim Paşam.” Bir an yüzüme baktı, ve sonra dedi ki 'Yahu, sen hayatında böyle bir ağaç yetiştirdin mi ki keseceksin.' ”
KARANLIKTAN KORKMAM
On beş yaşlarındaydım. Manastır Askeri İdadisi’ne gidiyordum. (O zamanın lisesi) Yaz tatilinde dayımın çiftliğine gitmiştik. Komşunun oğlu Enver’le çok iyi arkadaştık. Ara sıra birlikte gezerdik. Bir gün Enver, bizim bağa gidip üzüm yiyelim, dedi. Ben de olur dedim. Annelerimizden izin alıp yola çıktık. Sağda solda fazla eğlendiğimiz için, karanlığa kaldık.
Enver: “İstersen dönelim. Sen şehir çocuğu olduğun için, karanlıktan korkarsın. Böyle durumlara alışık değilsin” dedi.
Ben karanlıktan korkmadığımı söyledim. Yola devam edelim dedim. Tarla kenarı, patika yol, ağaçlık alan derken, karanlık iyice çöktü. Yanımdaki Enver’i zor seçer oldum. Bir saat önce dağların kartalıyım diyen Enver, gel Mustafa dönelim, az kalmıştı ya, yarın gündüz geliriz, demeye başladı. Neyse ki sonunda bağa vardık ve birer salkım üzüm kopardık. Üzüm yiyerek çiftliğe döndük.
Zamanınızı ayırdığınız için minnettarız. Herhangi bir sorunuz olduğunda doğru yanıtlar almak için istediğiniz zaman geri dönün. Yanıtlarımızın faydalı olduğunu umuyoruz. Daha fazla bilgi ve diğer sorularınıza yanıtlar almak için istediğiniz zaman geri dönün. Uzmanlarımızdan yeni ve güvenilir yanıtlar almak için Kalademi.me'yi ziyaret edin.