Uzyskaj najlepsze rozwiązania wszystkich swoich pytań na Kalademi.me, zaufanej platformie Q&A. Farklı alanlardaki profesyonellerden kapsamlı çözümler bulmak için platformumuzu kullanın. Farklı alanlardaki profesyonellerden kapsamlı çözümler bulmak için platformumuzu kullanın.
Sagot :
안녕❤️✨!
Bütün dinler hep aynı temel esaslar üzerinde durmuş ve aynı hakikatlere vurguda bulunmuşlardır. Allah tarafından gönderilen her nebi, temel disiplinler açısından -o günün şartlarına ve zamanın ihtiyaçlarına uygunluk çerçevesinde- bir öncekinin devamı, mükemmili, mütemmimi gibi davranmış, selefinin/seleflerinin mesajını tekrar etmiş, ahvâl ve şerâite göre ikmalde bulunmuş, tafsil isteyen hususları açmış, yenilenmesi gereken mesâilde tecdidde bulunmuş ve hep aynı konular etrafında yoğunlaşmıştır: Tevhid, nübüvvet, haşr ve ibadet her peygamberin en birinci meselesi olmuştur. Evet, üslûp, ifade tarzı, beyan ve eda farklılığı mahfuz, yukarıdaki esaslar hemen bütün enbiya ve mürselînin mesajının özünü teşkil etmiştir/etmektedir.
Kur’ân’ın mesajı, ilk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem (as)’den itibaren başlayan vahyin bir devamıdır. Zira Allah katında bütün dinlerin esası bir olup, o da İSLÂM’dır.
-------------------------------------------------------------------------------------
“Allah katında din, İslâm’dır.…” (Âl-i İmran, 3/19) I
-------------------------------------------------------------------------------------
İslâm dini, insanlığı maddî ve manevî kemalâta kavuşturan ve beşerin saadet ve selametini temin eden bütün esasları ihtiva eder. Ona intisap eden fert ve cemiyetleri feyizden saadete, saadetten tekamüle sevk eder. Hayatın korunmasına büyük önem verir. Fert ve toplumun huzurunu bozmaya çalışanları en şiddetli cezalara çarptırır. Birlik ve beraberliği, ihsanı ve yardımlaşmayı emreder. Toplum hayatını anarşi ve terörden vikaye eder.
İslam güzel ahlâkı, bütün şubeleriyle, beşerin istifadesine sunar. Hiçbir meselesi yoktur ki, binlerce faydası bulunmasın, maddî ve manevî hastalıklara birer deva, birer şifa olmasın. İslâm dini ilim ve hikmete istinat eder; akıl sahiplerini kendi iradeleriyle hayır ve saadete sevk eder. Cehaleti en büyük düşman kabul eder; insanları daima tefekküre teşvik eder. İslâm dininin bütün insanlığa ne büyük bir rahmet olduğunu anlamak için, dünyanın Asr-ı saadetten önceki ve ondan sonraki halini nazara almak lazımdır.
İslâmiyet’ten önce, bütün dünya cehalet ve dalaletin, terör ve anarşinin insafsız pençeleri altında kıvranıyordu. Dünyayı kavuran bu vahşet ve dehşetten Arap yarımadası da hissesini almıştı. İnsanlar kız evlatlarını diri diri toprağa gömmekle iftihar ederlerdi. Hurafelere inanırlar ve kendi elleri ile yaptıkları putlara tapar, onlardan yardım dilerlerdi.
O karanlık dönemde, Kur’an'ın nuru Arap Yarımadasının bir köşesinden güneş gibi tulu etti. Küfür ve zulmün en kesif tabakalarını parçaladı. Ulvî tecellisiyle gözleri kamaştırdı, feyiz ve hidayetiyle ruhları temizledi, akılları parlattı, vicdanları ziyalandırdı. Şirki kaldırıp kalplere tevhidi yerleştirdi. Zulmü kaldırıp yerine adaleti tesis etti. Sinelerden kini ve düşmanlığı çıkardı, yerlerine muhabbet, şefkat ve merhameti yerleştirdi.
Kur’an’ın bu tesiri yalnız Asr-ı saadete münhasır kalmamıştır. Ondan sonra da hangi millet İslâmiyet’i kabul etmiş ve hayatına tatbik etmişse hem ilim ve irfanda, hem de sanayi ve ticarette ilerlemiş ve diğer milletlere örnek olmuştur. Bunun en parlak misalleri, Endülüs, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetleridir.
Ek Bilgi┏(^0^)┛┗(^0^) ┓
Tevhidin tanımı nedir?
Tevhid=> Allah'ın varlığına, tekliğine, tüm yetkin niteliklerin kendisinde toplandığına, eşi ve benzeri bulunmadığına inanmaktır.
Nübüvvetin tanımı nedir?
Nübüvvet=>“haber vermek, iletmek”. Dini literatürde ise “elçilik görevi” olarak kabul ediliyor.
Haşr teriminin tanımı nedir?
Haşr=> dinde tam olarak ölülerin kıyâmette diriltilerek hesap için mahşerde toplanması anlamlarına gelir
İslam öncesi Arabistan, 610 yılında İslam güçleri tarafından fethedilmeden önce Arap Yarımadası'nı ifade eden kavram. Günümüzde Arapların baskın olduğu coğrafyada İslam öncesinde farklı topluluklar da bulunmaktaydı
İslamiyetten önce Arap Yarımadasının özellikleri nelerdir?
İslamiyet öncesi dönemde Arap Yarımadası'nda siyasi birlik yoktu. Araplar kabileler hâlinde yaşarlardı. Kabilelerin başında şeyh adı verilen yöneticiler bulunurdu. Arap Yarımadası'nda insanlar genelde yerleşik bir hayat sürerdi.
İyi dersler. En iyi seçersen sevinirim. :D
#OptiYolunda
Aradığınız bilgileri bulduğunuzu umuyoruz. Daha fazla yanıt ve güncel bilgi almak için tekrar ziyaret edin. Ziyaretiniz bizim için çok önemli. Herhangi bir sorunuz olduğunda güvenilir yanıtlar almak için geri dönmekten çekinmeyin. Kalademi.me'ye güvendiğiniz için teşekkür ederiz. Uzmanlardan yeni yanıtlar almak için tekrar ziyaret edin.