Sorularınıza kolayca yanıtlar bulun, Kalademi.me, güvenilir Q&A platformu. Geniş bir uzman topluluğu sayesinde sorularınıza güvenilir cevaplar bulmanın kolaylığını yaşayın. Adanmış uzman topluluğumuzdan sorularınıza ayrıntılı ve net yanıtlar alın.
Sagot :
Cevap:
Yemek :Ermeni mutfağı, farklı tatların ve aromaların bir karışımı olan Ermenistan tarihi kadar eskidir. Yiyeceklerin genellikle oldukça farklı bir kokusu vardır. Doğu ve Akdeniz mutfağı ile yakından ilgili olan çeşitli baharatlar, sebzeler, balıklar ve meyveler eşsiz yemekler sunmak için bir araya geliyor. Ermenistan ayrıca şarabı ve brendisiyle de ünlüdür. Özellikle, Ermeni konyağı dünya çapında ünlüdür (birçok ödülün sahibi) ve İngiliz Başbakanı Winston Churchill tarafından favorisi olarak kabul edildi. Genellikle bugünün yemeği olarak anılır.Ermeni mutfağının çok önemli bir yönü geleneksel lavaş ekmeğidir.
Müzik : Ermeni kültürünün en önemli parçalarından biri, geleneksel tarzları da koruyarak son yıllarda yeni müzik biçimleri getiren müziktir. Bu, Erivan Opera Binası'ndaki güzel bir şekilde yenilenmiş Aram Haçaturyan Konser Salonu'nda sahne alan dünya çapındaki Ermeni Filarmoni Orkestrası tarafından kanıtlanmaktadır. Buna ek olarak, Komitas Quartet, Hover Oda Korosu, Ermenistan Ulusal Oda Orkestrası ve Serenade Orkestrası da dahil olmak üzere birkaç oda topluluğu müzisyenlikleriyle büyük saygı görüyor. Günümüz Ermeni sanatçıları, halk müziğini daha modern caz ve rock türlerine dahil ettiler, böylece geleneksel müzik hala kreasyonlarını etkiliyor.
Giyim:Bu makalede Eğin kazasında farklı tarihi dönemlere ait kıyafetlerin incelenmesi ve yeniden tesis edilmesi amaçlanmaktadır. Bunlar belirli aralıklara, nüfus göçleri ve hareketleri, komşu dini veya milli topluluklarla etkileşim vb. etkenler nedeniyle değişiklere uğraşmıştır. Eğin kazası kıyafetlerine dair korunmuş olan değerli bilgiler, bu kazadaki hayat, gelenek ve görenekler hakkında daha sağlam bir yapı oluşturulmasına yardım etmektedir.Tarihi Ermenistan’ın büyük merkezleri Van ve Ani’den Eğin’e gelen göç dalgasından (Arakel Keçyan’a göre 1021 ve 1300-131 tarihlerinde) [1] sonra, bu bölgelerin Ermenileri kendilerine özgü kıyafetlerini de yöreye getirdiler ve bu kıyafetlerini bir süre Eğin’de de korudular. Daha sonra ise yukarıda bahsedilen karşılıklı ilişkiler nedeniyle Eğinliler büyük oranda yabancı etkisinde kalmıştır. İstanbul’un fethinden sonra, Eğinliler daha sık İstanbul’a seyahat etmeye ve Osmanlı İmparatorluğu’nun başkentinden yüksek mevkilere gelmeye başladıkça İstanbul’un kılık kıyafetlerini ve resmi kıyafetler giymeye başladılar.Bu tarz kıyafetler düz yakalı veya kenarlı ceket, şalvar, hermani (uzun palto), cübbe (çuhadan dikilmiş üstlük) ve kürk barındırmaktaydı. Başlıklar genellikle sarık veya kavuklardan oluşuyor, belde kemer ve ayaklarına ise mest ya da lapçın –daha sonra kundura halini alacak- olurdu. Aynı şekilde palto ve şalvar yerini avrupai istanbuline (yakası kapalı bir tür redingot), redingot ve bonjoura [özel günlerde giyilen], kavuk ve sarık ise yerini Osmanlı fesine bırakmıştır
Bu makalede Eğin kazasında farklı tarihi dönemlere ait kıyafetlerin incelenmesi ve yeniden tesis edilmesi amaçlanmaktadır. Bunlar belirli aralıklara, nüfus göçleri ve hareketleri, komşu dini veya milli topluluklarla etkileşim vb. etkenler nedeniyle değişiklere uğraşmıştır. Eğin kazası kıyafetlerine dair korunmuş olan değerli bilgiler, bu kazadaki hayat, gelenek ve görenekler hakkında daha sağlam bir yapı oluşturulmasına yardım etmektedir.Tarihi Ermenistan’ın büyük merkezleri Van ve Ani’den Eğin’e gelen göç dalgasından (Arakel Keçyan’a göre 1021 ve 1300-131 tarihlerinde) [1] sonra, bu bölgelerin Ermenileri kendilerine özgü kıyafetlerini de yöreye getirdiler ve bu kıyafetlerini bir süre Eğin’de de korudular. Daha sonra ise yukarıda bahsedilen karşılıklı ilişkiler nedeniyle Eğinliler büyük oranda yabancı etkisinde kalmıştır. İstanbul’un fethinden sonra, Eğinliler daha sık İstanbul’a seyahat etmeye ve Osmanlı İmparatorluğu’nun başkentinden yüksek mevkilere gelmeye başladıkça İstanbul’un kılık kıyafetlerini ve resmi kıyafetler giymeye başladılar.Bu tarz kıyafetler düz yakalı veya kenarlı ceket, şalvar, hermani (uzun palto), cübbe (çuhadan dikilmiş üstlük) ve kürk barındırmaktaydı. Başlıklar genellikle sarık veya kavuklardan oluşuyor, belde kemer ve ayaklarına ise mest ya da lapçın –daha sonra kundura halini alacak- olurdu. Aynı şekilde palto ve şalvar yerini avrupai istanbuline (yakası kapalı bir tür redingot), redingot ve bonjoura [özel günlerde giyilen], kavuk ve sarık ise yerini Osmanlı fesine bırakmıştır Açıklama:
Umarım faydalı olmuştur iyi çalışmalar dilerim
Aradığınız bilgileri bulduğunuzu umuyoruz. Daha fazla yanıt ve güncel bilgi almak için tekrar ziyaret edin. Bilgilerin faydalı olduğunu umuyoruz. Daha fazla bilgi ve doğru yanıtlar almak için istediğiniz zaman geri dönün. Uzmanlarımızdan yeni ve güvenilir yanıtlar almak için Kalademi.me'yi ziyaret edin.