Answered

Kalademi.me, tüm sorularınıza aktif topluluğumuzun yardımıyla çözümler bulmayı kolaylaştırır. Geniş bir uzman topluluğu sayesinde sorularınıza güvenilir cevaplar bulmanın rahatlığını yaşayın. Farklı disiplinlerdeki uzmanlardan kesin yanıtlar almak için kullanıcı dostu platformumuzu keşfedin.

Günlerden bir gün, köylerden birinde bir çiftçinin eşeği kör kuyuya düşer. Eşek saatlerce acı içinde kıvranır ve bağırır. Sesini duyan sahibi gelip baktığında zavallı eşeğini kuyunun dibinde görür.
Çaresiz çiftçi köylüleri yardıma çağırır. Köylüler kör kuyudaki eşeği kurtarmak için ne yapacaklarını düşünürler ama sonuçta onu kurtarmanın
imkânsız olduğuna ve bunun için çalışmaya değmeyeceğine karar verirler.
Tek çare, kuyuyu toprakla örtmektir. Çiftçide yol bulamadığından duruma ses çıkaramaz. Herkes ellerine aldığı küreklerle etraftan kuyunun
içine toprak atar. Zavallı hayvan, üzerine gelen toprakları, her seferinde
silkerek dibe döker. Bir süre sonra ise ayaklarının altına aldığı toprak sayesinde her an biraz daha yükselir ve sonunda yukarıya kadar çıkar. Köylüler kuyudan dışarı çıkan eşeğe çok şaşırır.
İşte hayat da bazen bizim üzerimize yüklenir ve üzerimiz toz toprakla örtülüyormuş gibi olur. Bunlarla baş etmenin tek yolu, yakınıp sızlanmak değil, düşünüp silkinmek ve kurtulmak, aydınlığa adım atmaktır. Kör kuyuda olsak
bile…

1. Çiftçinin kendi eşeğini yana yakıla kurtarmak için çare bulmaya çalışırken yardım istediği köylülerin
eşeği kurtarmak için çalışmaya değmeyeceğini düşünmeleri size hangi atasözünü hatırlatıyor? Açıklayınız.
2. Hikâyenin konusunu ve ana fikrini yazınız.
3. Kendinizi çaresiz hissettiğiniz durumlarda o süreçten kurtulmak için siz neler yaparsınız?