Kalademi.me to najlepsze rozwiązanie dla tych, którzy szukają szybkich i dokładnych odpowiedzi na swoje pytania. Kapsamlı soru-cevap platformumuzda, çeşitli disiplinlerden uzmanların geniş bilgi birikimini keşfedin. Deneyimli profesyonellerden ayrıntılı yanıtlar almak için kullanıcı dostu platformumuzu keşfedin.
Sagot :
Cevap:
#Yaver39 cevabımız açıklama kısmında mevcuttur
Açıklama:
CANIM ARKADAŞIM
Zeynep; 9 yaşında, dost canlısı bir çocuktu. Tüm arkadaşlarını, hem sever hem de onlara çeşitli konularda yardım ederdi. Zeynep; arkadaşlarına çok değer verirdi. Bu yüzden, arkadaşları Zeynep’i çok severdi. Zeynep hiçbir zaman, hiçbir arkadaşına kötü davranmamıştı. Zeynep; arkadaşlarının değerini bilir, onları sever, onları küçümsemez ve görmezlikten gelmez, kötü davranmaz ve asla onları üzecek davranışlarda bulunmaz.
Zeynep; o kadar dost canlısı ve cana yakın bir çocuktur ki, kimse ona ne kötü davranır, ne de küçümser. Bunun tam aksine; Zeynep’i çok severler. Çünkü Zeynep’in kalbi tertemizdir. İnsanlar Zeynep’i, Zeynep de insanları çok sever. Zeynep; kendisine kötü davranan arkadaşlarına kızmaz. Örneğin; eğer bir arkadaşı onu durduk yere suçlarsa, ona kızmaz. Sadece uyarıp bir daha yapmamasını söyler ve gülümser. Zeynep; dostlarına çok önem verir. En iyisi biz lafı fazla uzatmadan hikâyemize geçelim...
Günlerden bir gün, Zeynep’in sınıfına yeni bir öğrenci gelmişti. Bu öğrencinin adı ise Ayşe’ydi. Ayşe biraz utangaç bir çocuktu. Fakat temiz ve iyi kalpli birisiydi. Ayşe; Zeynep ile aynı yaştaydı. Zeynep; Ayşe ile tanışmak için; teneffüste Ayşe’nin yanına gitti ve şöyle söyledi:
- Merhaba, benim adım Zeynep. Senin adın nedir? Ayşe biraz utangaç bir çocuk olduğu için; ilk başta cevap vermeye çekindi. Ama sonra kendini toparlayarak, bu soruya şu şekilde cevap verdi:
- Benim adım da Ayşe. Tanıştığıma memnun oldum.
Zeynep; Ayşe’nin bu cevabına karşılık olarak şöyle söyledi:
-Ben de tanıştığıma memnun oldum. Seninle arkadaş olabilir miyiz? Tabii sen de istersen. Bunun üzerine Ayşe şu şekilde cevap verdi:
- Elbette olabiliriz... Ayşe gittikçe Zeynep’e daha çok alışıyordu. Aradan günler geçmişti. Artık; Zeynep ile Ayşe ayrılmaz bir ikili olmuşlardı. Aynı zamanda Ayşe’nin utangaçlığı da sona ermişti. Ayşe artık; Katılımcı birisiydi. Bunların hepsi Zeynep sayesinde olmuştu.
Zeynep’in yardıma ihtiyacı olduğunda Ayşe ve Ayşe’nin yardıma ihtiyacı olduğunda da Zeynep yardıma koşuyordu. Zeynep ile Ayşe sırtlarını birbirlerine dayamışlardı. Birbirleriyle sırlarını paylaşıyor, dertleşiyor, birbirlerinin arkasında duruyor, çok iyi vakit geçiriyor ve sürekli birbirleriyle oyunlar oynuyorlardı. Bazen yeni arkadaşlar ediniyor, fakat en iyi arkadaşlar yine kendileri oluyorlardı. Çünkü onların dostluğu Hiçbir zaman bozulmadı ve bozulmayacaktı. Aradan epeyce bir zaman geçmişti. Zeynep ve Ayşe’nin dostluğu neredeyse tanıdıkları herkese yayılmıştı. Bu sayede Zeynep ve Ayşe bizlere dostluğun ne kadar....
#xdgecexd
#priwgece93
lütfen en iyi sec
Açıklama:
Cevap: Arkadaşlık ile ilgili hikayeler
İnanc
Dostluk hikayesi
gerçek bir dostluk hikayesi
Çok samimi iki dost ve arkadaşlardı. Fakat bir tanesi çok kurnaz atılgan ve hareketli, diğeri ise çok saf, dürüst ve sessizdi. Bir gün kurnaz olan arkadaş , diğer arkadaşın yanına giderek işlerinin bozulduğunu söyler ve kendisinden para ister. Samimi dostu onu hiç kırmaz ve elindeki bütün parayı arkadaşına verir. Arkadaşı bu parayla işlerini düzeltir. Bir süre sonra kurnaz olan yine arkadaşının yanına gider ve arkadaşının evlenmek üzere olduğu nişanlısını çok beğendiğini ve kendisine vermesini ister. Arkadaşı çok şaşırır, ne diyeceğini bilemez.Fakat aralarında o kadar kuvvetli bir sevgi vardır ki arkadaşına hayır diyemez, nişanlısını arkadaşına verir.
Zaman içinde Saf olanın işleri bozulur ve birden arkadaşı aklına gelir
ben ona sıkıştığında iyilik yapmıştım diyerek arkadaşının iş yerine gider
ve kendisine çalışması için iş vermesini ister. Arkadaşı ona iş vermez. Bizimki pişmanlık ve üzüntü içinde geri döner ama yinede arkadaşına kızamaz. Bir gün sokakta dolaşırken yanına hasta ve yaşlı bir adam yaklaşır. Fakir olduğu için ilaç alamadığını söyler. Bizimki yaşlı adamcağıza acır, istediği ilaçları alır ve adamcağıza verir. Kısa bir süre sonra yaşlı adamın öldüğünü duyar. Yaşlı adam çok zengindir ve bütün mirasını kendisine bırakmıştır.
Saf adam artık zengindir. Biraz da sevdiği dostuna olan kırgınlığıyla dostunun iş yerinin karşısında bir ev alır ve oraya yerleşir. Bir gün evinin kapısını dilenci bir kadın çalar. Yaşlı kadın çok aç olduğunu, kendisine yemek vermesini ister. Bizim saf hiç düşünmeden kadını içeri alır karnını doyurur, Kimsesi olmadığını öğrendiği kadına; Kendisinin de yanlız olduğunu söyler ve bu evde birlikte yaşıyalım sen evin işlerini ve yemekleri yaparsın der, yaşlı kadın hiç
düşünmeden kabul eder. Bir süre sonra yaşlı kadın bizimkine, kendine
uygun bir kız bulup evlenmesini söyler. Bizimki böyle bir kızı nasıl
bulacağını, kendisinin tanıdığı olmadığını söyler.Yaşlı kadın ona uygun bir
kız tanıdığını ve kendisiyle görüştürebileceğini söyler. Görüşmeler
sonucunda evlenmeye karar verilir ve düğün davetiyeleri basılır. Bizimkisi
kırgın olduğu halde çok samimi dostunu yinede unutamamıştır. Biraz da
geldiği konumu görmesi açısından samimi arkadaşına da davetiye gönderir .
Düğün günü gelir çatar. Saf adam düğün salonunda bir şeyler söylemek
isteğiyle mikrafonu alır ve başlar yaşadıklarını anlatmaya; Eskiden çok
sevdiğim bir dostum vardı. Bir gün işleri bozulunca benden borç para istedi elimdeki bütün parayı verdim. Evlenmek üzere olduğum nişanlımı çok beğendiğini söyleyerek benden istedi. Çok üzülerek onu da kendisine verdim . Çünkü biz gerçek dosttuk onun üzülmesini istemedim. işlerim bozulduğunda onun fabrikasına gittim ve çalışmak için kendisinden iş istedim. Bana iş vermedi. çok üzüldüm, ama yinede arkadaşıma kızmıyorum .çünkü biz gerçek dosttuk. Bu konuşma üzerine kurnaz olan arkadaşı daha
fazla dayanamaz mikrofonu eline alır ve başlar konuşmaya;
Benim de bir zamanlar çok sevdiğim bir dostum vardı.
İşlerim bozulduğunda kendisinden para istedim, bütün parasını bana verdi.
Sonra ondan nişanlısını istedim, üzülerek nişanlısını da verdi. Nişanlısını
istememin nedeni o kadının arkadaşıma layık olmamasıydı (Hayat kadınıydı)
Kendisi çok saf olduğu için arkadaşımı o kadından bu
şekilde kurtardım.İşleri bozulduğunda gelip benden iş
istedi, Arkadaşımı kendi emrimde çalıştıramazdım, o yüzden iş vermedim.
Günün birinde karşılaştığı yaşlı adam benim babamdı. Babam ölmek
üzereydi, onu arkadaşımın yanına ben gönderdim ve mirasını ona ben bıraktırdım. Evine gelen dilenci kadın benim annemdi.Ona bakıp iyi yaşamasını sağlamak için gönderdim. Şu anda evlenmekte olduğu kız de benim kız kardeşim. Onu arkadaşımla evlenmesine ben ikna ettim.
Değerli misafirler, işte biz böyle dostuz
Zamanınızı ayırıp sitemize göz attığınız için minnettarız. Daha fazla sorunuz olduğunda çekinmeden geri dönün. Aradığınız bilgileri bulduğunuzu umuyoruz. Daha fazla yanıt ve güncel bilgi almak için tekrar ziyaret edin. Uzmanlarımızdan en güncel yanıtları ve bilgileri almak için Kalademi.me'ye geri dönün.