Sorularınıza en iyi çözümleri Kalademi.me'da bulun, güvenilir Q&A platformu. Soru-cevap platformumuzda, deneyimli profesyonellerden sorularınıza hızlı yanıtlar alın. Deneyimli profesyonellerden ayrıntılı yanıtlar almak için kullanıcı dostu platformumuzu keşfedin.
Sagot :
Cevap:
Sanat tarihçisi, akademisyen, Profesör Kaya Özsezgin yeni çalışmaları ile resim tarihimize ışık tutuyor. Yenilikleriyle kültüre ve sanata yaptığı katkılarıyla bir üçlüyü yeniden değerlendiriyor: Osman Hamdi Bey, Şeker Ahmet Paşa ve Abidin Dino üstüne yapmış olduğu ayrıntılı çalışmasıyla Kaya Özsezgin yazar olarak plastik sanatımızın öncülerini yeniden gündeme getiriyor. Batılı anlamda (bunu yanlış anlayanlar olabiliyor) resim sanatını ülkemizde kurumlaştıran Osman Hamdi Bey’in sanat serüveni aynı zamanda ünlü tiyatro yazarımız Gülsün Siren Kınalı’nın ilgisini çekmiş uzun süren araştırmalardan sonra, ‘Gönlümdeki Osman Hamdi Bey’ adlı tiyatro oyununu yazmıştı. Oyun İstanbul Şehir Tiyatrolarında büyük ilgi gördü ve ödüller kazandı (2012).
Kaya Özsezgin Osman Hamdi Bey’i yazdığı yapıtı ile ilgi çekici biçimde değerlendiriyor. Sanayi-i Nefise’nin kurucusu Osman Hamdi Bey bugünkü Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi akademisinin isim babası ve kurucusudur. Batılı anlamda söz ettim. Bu deyim çağdaş uygarlığın sanata getirmiş olduğu yeniliklerin özdeşleştiği bir deyimdir. M. K. Atatürk çağdaş uygarlığın Cumhuriyet’le kurulmasında etkin olmuş dünyaca ünlü bir devlet insanıdır. Osman Hamdi Bey, Osmanlı’nın gerileme döneminin batılı kafasını taşıyan bir sadrazamın oğlu oluşu, onun batı kültürü ile buluşmasında etkili olduğunu biliyoruz. Osman Hamdi Beyi babası hukuk eğitimi için Paris’e gönderir. Ancak Osman Hamdi Bey güzel sanatların büyüsüne kapılır ve resim eğitimini tamamlar. Ülkemize döndüğü zaman onu tutucu Osmanlı döneminin sanata kapalı kapılarını açma görevinin beklediğini duyumsar. Arkeolojiye el atar. İlk Türk arkeologu olarak kazılar gerçekleştirir ve Osmanlı döneminin çok özel ve önemli aydınlanmasını sağlayacak olan Sanayi-i Nefise’yi kurar ((1 Ocak 1882). Cumhuriyetin kurulmasından sonra Sanayi-i Nefise Mektebi’nin adı İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’ne dönüştürüldü (1928).
ARKEOLOJİ MÜZESİ’NİN KURUCUSU
Osman Hamdi Beyin resim sanatını ve arkeolojiyi seçişi ülkemize önemli kazanımlar getirir. Alman İmparatoru Wilhelm Kayzer (1859- 1941) Osmanlı İmparator’u Abdülhamit (1842-1918) tarafından konuk edildiğinde doğal olarak İstanbul’u gezer. Gezdiği Arkeoloji Müzesi Alman İmparatorunu büyük ölçüde etkiler. Arkeoloji Müzesi’nin kurucusu da Osman Hamdi Beydir. İmparator Kayzer’in en çok etkilendiği tarihsel yapıtların başında İskender Lâhti gelir. İskender Lâhdi’nde gözü kalmıştır. Padişahtan bu lâhdi istediği dönemin basınında duyulur. Gazeteci; gelir ‘bu lâhdi, padişah Alman İmparatoruna verecekmiş! Bu konuda ne düşünüyorsunuz diye sorar yanıtı kesin ve nettir: ‘İskender Lâhti ancak benim cesedimle birlikte gidebilir’ diye yanıtlar. Böylece İskender Lâhti kurtulmuş, Arkeoloji Müzesi’ndeki yerini korumuştur. Bundan sonra Osman Hamdi Bey tez elden bir yasa hazırlar ‘Asar-ı Atika’ yasasını çıkartır. Ve böylece tarihi yapıtların koruma altına alınmasını sağlar.
Osman Hamdi Bey bir yeniliklerin ressamıydı. Türk resminde figürlü kompozisyonu kullanan ilk ressamımızı Kaya Özsezgin, Kaynak Yayınları arasında çıkan başyapıtı “Kaplumbağa Terbiyeci”sinin gün ışığına çıkarılmasıyla yeniden gündeme gelen sanatçının hayatı ve sanatını ayrıntılı biçimde bu kitapta değerlendirmektedir.
Açıklama:
Umarım işinize yarar.
Sorularınız konusunda bize güvendiğiniz için teşekkür ederiz. Hızlı ve doğru yanıtlar bulmanıza yardımcı olmak için buradayız. Bu bilgilerin faydalı olduğunu umuyoruz. Daha fazla bilgi veya sorularınıza yanıtlar almak için istediğiniz zaman geri dönün. Kalademi.me'yi kullandığınız için teşekkür ederiz. Sorularınıza yanıt bulmak için bizi ziyaret etmeye devam edin.