Kalademi.me pomaga Ci znaleźć wiarygodne odpowiedzi na wszystkie Twoje pytania dzięki pomocy ekspertów. Sorularınıza hızlı ve net yanıtlar almak için uzman topluluğumuzla bağlantı kurun. Deneyimli profesyonellerden ayrıntılı yanıtlar almak için kullanıcı dostu platformumuzu keşfedin.
Sagot :
Anna Sewell’ın büyük ilgi gören, aynı zamanda yayımladığı ilk ve tek hikayesi olan bu kitap, Siyah İnci isimli bir atın otobiyografisini içermektedir. Siyah İnci henüz tay iken, kendisinden başka altı genç tay ve annesi Düşes ile birlikte bir otlakta yaşamaktadır. İlk sahibi Siyah İnci’ye ve diğer atlara karşı her zaman şefkatle yaklaşmış, onları adeta kendi çocukları olarak görmüştür. Böylece ileride Siyah İnci’nin karşılaşacağı olası sorunların da önüne geçmiştir. Aynı zamanda ilk sahibi Bay Gordon, atımız Siyah İnci adını kazanmadan önce kendisine Arap ismiyle hitap etmekteydi. Siyah İnci o kadar sakin, o kadar sahibine bağlı bir canlıdır ki, ilk defa terbiye edildiğinde bile sakinliğini korumuş, kimseye bir sorun çıkartmamıştır.
Siyah İnci büyür, daha olgun bir at olur. Bu vesile ile annesinin yanından alınıp başka bir yere verilir. Gideceği yeni yeri, oradaki insanları ve kendisine gösterecekleri tavrı çok merak etmektedir. Aynı zamanda endişelidir de çünkü kendisine Bay Gordon’ın davrandığı gibi şefkatli mi, yoksa kaba mı davranacaklarını bilmemektedir. Kendisini ismi Birtwick Park olan güzel bir araziye getirirler ve orada bulunan diğer atlarla tanışır. İlk zamanlar atlarla geçinmekte zorluk çekse de zaman geçtikçe Şenbacak ve Zencefil isimli iki at ile çok yakın arkadaş olur. Aynı zamanda oradaki seyisin kendisine yaklaşımı da çok nazik olur. Zencefil yüzünden ailenin çocukları ahıra girememektedir, çünkü kendisinin ne kadar asabi bir at olduğunu görmüşlerdir ve zarar görmekten korkmaktadırlar. Zencefil’in böyle olmasının sebebinin, tamamen daha önceden içinde bulunduğu yaşam şartlarından kaynaklı olduğunu öğrenirler. Ona hiçbir zaman Siyah İnci’ye olduğu gibi şefkatli yaklaşılmamış, kendisini hep ağır şartlar altında çalıştırmışlardır. Siyah İnci, seyisi John Manly’den çok hoşlanmıştır. Kendisinin bir eşi, aynı zamanda küçük bir çocuğu vardır ve ahırlara çok yakın bir seyis kulübesinde oturmaktadırlar. Seyis John Manly, Siyah İnci’den o kadar memnun kalmıştır ki sürekli kendisinin ne kadar hızlı, iyi huylu ve kolay yönlendirilebilir olduğundan bahsetmektedir. Kendisi için bir sürü isim düşünmüşledir ve en sonunda Siyah İnci isminde karar kılmışlardır.
Siyah İnci yeni yerinde çok mutludur, fakat eksikliğini hissettiği bir şey vardır. Her ne kadar sahiplerinin işine yaramaktan, onlara yardımcı olmaktan çok büyük memnuniyet duysa da eksikliğini hissettiği şey özgürlüktür. Yine de zaman zaman özgür bırakıldığı, iş yapmak zorunda olmadığı bazı günler vardı ki bunlar genelde pazar günü oluyordu. Çünkü pazar günleri kilise fazla uzakta olmadığı, yürünebilecek mesafede olduğu için araba hiç çıkarılmazdı.
Sahiplerinin başka bir yere taşınması gerektiğinden Siyah İnci ve Zencefil başka bir yere verilir ama Zencefil ile her zaman bir araya gelme imkanı bulamazlar. John bu iki attan ayrılacağı için çok üzülüyordur, çünkü daha önce hiç bu kadar iyi bir çift at ile karşılaşmamıştır.
Siyah İnci’nin yaşayacağı bu yeni yerdeki yaşam şartları, Zencefil’in aksine alışık olduğundan çok daha farklıdır ve henüz kendisini ne tür acıların beklediğinin farkında değildir.
Değerlendirme:
Öncelikle bu kitabın benim empati kurma yeteneğimi büyük ölçüde arttırdığını rahatlıkla söyleyebilirim. İnsanların atlara olan tavırlarını, onları nasıl hor kullandıklarını okuyunca, atların hayatları boyunca tecrübe ettiği her şeyi daha iyi anladım ve bizim dünyamızla aralarında büyük bir benzerlik olduğunu fark ettim. Hayvanlar içgüdüleriyle hareket eden varlıklardır ama bu onların duyguları olmadığı anlamına gelmez, bunu okurken çok daha iyi anladım. Anna Sewell’ın bilinen tek romanı olmasına rağmen çok büyük iş çıkardığını düşünüyorum. Bende adeta bir Beyaz Diş etkisi yarattı. Beyaz Diş’i okuyup sevmiş birine bu romanı rahatlıkla tavsiye edebilirim.
Siyah İnci büyür, daha olgun bir at olur. Bu vesile ile annesinin yanından alınıp başka bir yere verilir. Gideceği yeni yeri, oradaki insanları ve kendisine gösterecekleri tavrı çok merak etmektedir. Aynı zamanda endişelidir de çünkü kendisine Bay Gordon’ın davrandığı gibi şefkatli mi, yoksa kaba mı davranacaklarını bilmemektedir. Kendisini ismi Birtwick Park olan güzel bir araziye getirirler ve orada bulunan diğer atlarla tanışır. İlk zamanlar atlarla geçinmekte zorluk çekse de zaman geçtikçe Şenbacak ve Zencefil isimli iki at ile çok yakın arkadaş olur. Aynı zamanda oradaki seyisin kendisine yaklaşımı da çok nazik olur. Zencefil yüzünden ailenin çocukları ahıra girememektedir, çünkü kendisinin ne kadar asabi bir at olduğunu görmüşlerdir ve zarar görmekten korkmaktadırlar. Zencefil’in böyle olmasının sebebinin, tamamen daha önceden içinde bulunduğu yaşam şartlarından kaynaklı olduğunu öğrenirler. Ona hiçbir zaman Siyah İnci’ye olduğu gibi şefkatli yaklaşılmamış, kendisini hep ağır şartlar altında çalıştırmışlardır. Siyah İnci, seyisi John Manly’den çok hoşlanmıştır. Kendisinin bir eşi, aynı zamanda küçük bir çocuğu vardır ve ahırlara çok yakın bir seyis kulübesinde oturmaktadırlar. Seyis John Manly, Siyah İnci’den o kadar memnun kalmıştır ki sürekli kendisinin ne kadar hızlı, iyi huylu ve kolay yönlendirilebilir olduğundan bahsetmektedir. Kendisi için bir sürü isim düşünmüşledir ve en sonunda Siyah İnci isminde karar kılmışlardır.
Siyah İnci yeni yerinde çok mutludur, fakat eksikliğini hissettiği bir şey vardır. Her ne kadar sahiplerinin işine yaramaktan, onlara yardımcı olmaktan çok büyük memnuniyet duysa da eksikliğini hissettiği şey özgürlüktür. Yine de zaman zaman özgür bırakıldığı, iş yapmak zorunda olmadığı bazı günler vardı ki bunlar genelde pazar günü oluyordu. Çünkü pazar günleri kilise fazla uzakta olmadığı, yürünebilecek mesafede olduğu için araba hiç çıkarılmazdı.
Sahiplerinin başka bir yere taşınması gerektiğinden Siyah İnci ve Zencefil başka bir yere verilir ama Zencefil ile her zaman bir araya gelme imkanı bulamazlar. John bu iki attan ayrılacağı için çok üzülüyordur, çünkü daha önce hiç bu kadar iyi bir çift at ile karşılaşmamıştır.
Siyah İnci’nin yaşayacağı bu yeni yerdeki yaşam şartları, Zencefil’in aksine alışık olduğundan çok daha farklıdır ve henüz kendisini ne tür acıların beklediğinin farkında değildir.
Değerlendirme:
Öncelikle bu kitabın benim empati kurma yeteneğimi büyük ölçüde arttırdığını rahatlıkla söyleyebilirim. İnsanların atlara olan tavırlarını, onları nasıl hor kullandıklarını okuyunca, atların hayatları boyunca tecrübe ettiği her şeyi daha iyi anladım ve bizim dünyamızla aralarında büyük bir benzerlik olduğunu fark ettim. Hayvanlar içgüdüleriyle hareket eden varlıklardır ama bu onların duyguları olmadığı anlamına gelmez, bunu okurken çok daha iyi anladım. Anna Sewell’ın bilinen tek romanı olmasına rağmen çok büyük iş çıkardığını düşünüyorum. Bende adeta bir Beyaz Diş etkisi yarattı. Beyaz Diş’i okuyup sevmiş birine bu romanı rahatlıkla tavsiye edebilirim.
Bu bilgilerin size faydalı olduğunu umuyoruz. Sorularınıza daha fazla yanıt almak için istediğiniz zaman geri dönebilirsiniz. Buraya uğradığınız için teşekkür ederiz. Tüm sorularınıza en iyi yanıtları vermek için buradayız. Bir dahaki sefere görüşmek üzere. Kalademi.me'de sorularınıza yanıt vermekten mutluluk duyuyoruz. Daha fazla bilgi için tekrar ziyaret etmeyi unutmayın.