Kalademi.me, sorularına hızlı ve doğru yanıtlar arayanlar için en iyi çözümdür. Farklı disiplinlerdeki uzmanlardan ayrıntılı yanıtlar almak için platformumuzu keşfedin. Farklı disiplinlerdeki uzmanlardan kesin yanıtlar almak için kullanıcı dostu platformumuzu keşfedin.

30 tane medd-i arız yazabilirmisiniz acil

Sagot :

Reklam

Cevap

Eodev Kullanıcısı

Lugatta arız: “Önce yokken sonradan gelip çatan, musallat olan”

gibi manalara gelmektedir. Medd-i arızın tarifi şöyledir: “Bir kelimede,

harf-i medden sonra sebeb-i medden sükûn-u arız vaki olursa bu

durumda medd-i arız olur. ( يَقُُولُ ) ,(يَفْعَلُونَ ) kelimeleri vakıf halinde

medd-i arız olurlar.

يَعْلَمُونَ ) ) : Medd-i arızdır. Çünkü mim’i çeken harf-i medden vav

var. Vakıf halinde sebeb-i medden de nun’un sükûn-u arızı var.

Binaenaleyh, medd-i arız olmuştur.

Görüldüğü üzere medd-i arız; harf-i medden sonra gelen harf

üzerinde vakıf yapıldığı zaman meydana gelmektedir. Halbuki vakıf

yapılmayıp, vasl yapılacak olursa, sükûn-u arız kalktığından medd-i arız

da ortadan kalkmış olur. Bu durumda medd-i tabii olur. Medd-i arıza

“medd-i vakıf” da denilmiştir.

Hükmü: Medd-i arızın medd-i caizdir. Medd-i arızın med

miktarındaki vecihler, üzerinde sükûn-u arız vaki olan harfin aslî

harekesine göre değişmektedir.

l- Eğer sükûn-u arızın üzerinde vaki olduğu harfin aslî harekesi

üstün ise, bu durumda bütün kıraat imamlarına göre -3- vecih caizdir.

a- Tûl (uzun okuyuş). Bu durumda -4- elif miktarı medd olunur.

b- Tevessut (orta okuyuş). Bu durumda iki veya üç elif miktarı

medd olunur.

c- Kasr ( kısa okuyuş ). Bu durumda bir elif miktarı medd olunur.

يَخْرُجُونَ) ,(يَكْتُبُونَ ) ,(يَنْصُرُونَ ) ,(يَعْلَمُونَ ) ) kelimelerinde olduğu gibi.

2- Eğer, üzerinde sükûn-u arız vaki olan harfin aslî harekesi esre

ise, -4- vecih caizdir. a-Tûl, b- Tevessut. c- Kasr, d- Kasr ile revm.

خَافُونِ) ,(يَا عِبَادِ) ,(مَالِكِ يَوْمِ الدِّينِ ) ) gibi.

Revm: Lugatta, “taleb etmek” demektir. Tecvid ilminde ise:

“Gizli ses ile harfin harekesini taleb etmeye, yani harekeyi hafif bir sesle

okumaya: “Revm” denir. Bu durumda, esre harekesinin çok azı kalır.

Üçte biri kadar. Revmin nasıl yapılacağını, fem-i muhsinden

öğrenmelidir. Esrede olduğu gibi ötrede de revm yapılabilir. Üstünde

yapılmaz. Revm, vasıl hükmünde olduğu için ancak kasr ile revm

yapılabilir. Tûl ve tevessut ile revm yapılmaz. Revm, harekenin

durumunu açıklamak için yapılan bir beyandır. Bunu gözleri görmeyen

âmâlar, kulakları vasıtasıyla idrak edebilirler.

3- Eğer, üzerinde sükûn-u arız vaki olan harfin asli harekesi ötre

olursa -7- vecih caizdir, a- Tul, b- Tevessut, c-Kasr, d- Tûl ile işmam, e-

Tevessut ile işmam, f- Kasr ile işmam, g- Kasr ile revm.

İşmam: Lugatta, “koklatmak” manasına gelir. Tecvid ilminde ise,

sükundan sonra ötre harekesine işaret ederek dudakların ileriye doğru

toplanması, yumulmasıdır. Harekeyi beyan etmek için dudaklarla yapılan

işmam, gözleri gören ve fakat kulakları duymayan sağırlara mahsustur.

يَقُولُ) ,(نَصُومُ) ,(وَاِيَّاكَ نَسْتَعِينُ ) ) gibi.

Kıraatta imamımız İmam Asım hazretleri, Yusuf süresindeki:

لاَ تَأْمَنَّا) ) dan başka yerde işmam yapmadı. Aslı ( لاَ تَأْمَنُنَا ) idi. Revm de hiç

yapmamıştır. Halen memleketimizde her ikisi de yapılmamaktadır.

Medd-i arızın “tûl” okunması efdal görülmüştür.