Sorularınıza hızlı ve doğru yanıtlar alın, Kalademi.me, en iyi soru-cevap platformu. Soru-cevap platformumuza katılarak farklı disiplinlerdeki uzmanlardan tüm sorularınıza net yanıtlar alın. Sorularınıza hemen güvenilir yanıtlar bulmak için deneyimli uzman topluluğumuzdan faydalanın.
Sagot :
Cevap:
artık sen devamını istersen getir. İyi çalışmalar
Açıklama:
bir baryam günü Nasrettin hoca'nın karısı koca bir tepsi baklava yapmış. Baklava da baklavaymıs hani,yiyenin ağzından bal aktırıyormus. Nasrettin hoca baklavanın yanında nerdeyse parmaklarını yiyecekmiş.üç dilim,beş dilim derken tepside birkaç dilim bırakmış,yatmış.Gecenin bir yarısı Nasrettin hoca karısını dürtmüş(Aman hanım, kalk kalk!)demiş (hayırdır bey?) demiş.
Cevap:
Aça dokuz yorgan örtmüşler, yine uyuyamamış;
Aç olan kimse, ne türlü rahatlık sağlanırsa sağlansın, dinlendirilemez; uyuyamaz. Bir gerekseme içinde bulunan kimse, ancak onun giderilmesiyle rahata kavuşturulabilir.
Acele ile menzil alınmaz;
Acele etmekle daha çabuk sonuç alınır sanılmamalıdır.
Acele etmekle daha çabuk sonuç alınır sanılmamalıdır.Acele işe şeytan karışır
Acele etmekle daha çabuk sonuç alınır sanılmamalıdır.Acele işe şeytan karışırİvilerek yapılan iş yanlış, bozuk olur.
Acele etmekle daha çabuk sonuç alınır sanılmamalıdır.Acele işe şeytan karışırİvilerek yapılan iş yanlış, bozuk olur.Acele yürüyen yolda kalır
Acele etmekle daha çabuk sonuç alınır sanılmamalıdır.Acele işe şeytan karışırİvilerek yapılan iş yanlış, bozuk olur.Acele yürüyen yolda kalırİş yaparken iven şaşırır, işini sona erdirmez.
Acele etmekle daha çabuk sonuç alınır sanılmamalıdır.Acele işe şeytan karışırİvilerek yapılan iş yanlış, bozuk olur.Acele yürüyen yolda kalırİş yaparken iven şaşırır, işini sona erdirmez.Baba eder, oğul öder;
Babanın yaptığı kötü bir işin sıkıntısını oğlunun çekebilir.
Babanın yaptığı kötü bir işin sıkıntısını oğlunun çekebilir.atBaba himmet. – Oğul hizmet
Babanın yaptığı kötü bir işin sıkıntısını oğlunun çekebilir.atBaba himmet. – Oğul hizmetBüyüklerin, kendilerine el uzatıp yardım etmelerini istemeye hak kazanabilmek için küçüklerin görevlerini iyi yapmaları gerekir.
Babanın yaptığı kötü bir işin sıkıntısını oğlunun çekebilir.atBaba himmet. – Oğul hizmetBüyüklerin, kendilerine el uzatıp yardım etmelerini istemeye hak kazanabilmek için küçüklerin görevlerini iyi yapmaları gerekir.Baba koruk yer, oğlunun dişi kamaşır
Babanın yaptığı kötü bir işin sıkıntısını oğlunun çekebilir.atBaba himmet. – Oğul hizmetBüyüklerin, kendilerine el uzatıp yardım etmelerini istemeye hak kazanabilmek için küçüklerin görevlerini iyi yapmaları gerekir.Baba koruk yer, oğlunun dişi kamaşırBabanın yaptığı kötü işin sıkıntısını çocuk çeker
Babanın yaptığı kötü bir işin sıkıntısını oğlunun çekebilir.atBaba himmet. – Oğul hizmetBüyüklerin, kendilerine el uzatıp yardım etmelerini istemeye hak kazanabilmek için küçüklerin görevlerini iyi yapmaları gerekir.Baba koruk yer, oğlunun dişi kamaşırBabanın yaptığı kötü işin sıkıntısını çocuk çekerBaba malı tez tükenir, evlat gerek kazana
Babanın yaptığı kötü bir işin sıkıntısını oğlunun çekebilir.atBaba himmet. – Oğul hizmetBüyüklerin, kendilerine el uzatıp yardım etmelerini istemeye hak kazanabilmek için küçüklerin görevlerini iyi yapmaları gerekir.Baba koruk yer, oğlunun dişi kamaşırBabanın yaptığı kötü işin sıkıntısını çocuk çekerBaba malı tez tükenir, evlat gerek kazanaBaba malına güvenip kazanç yolunu tutmamak çok yanlıştır. Baba malının değeri pek bilinmediği gibi hazır mal da çabuk biter.
Babanın yaptığı kötü bir işin sıkıntısını oğlunun çekebilir.atBaba himmet. – Oğul hizmetBüyüklerin, kendilerine el uzatıp yardım etmelerini istemeye hak kazanabilmek için küçüklerin görevlerini iyi yapmaları gerekir.Baba koruk yer, oğlunun dişi kamaşırBabanın yaptığı kötü işin sıkıntısını çocuk çekerBaba malı tez tükenir, evlat gerek kazanaBaba malına güvenip kazanç yolunu tutmamak çok yanlıştır. Baba malının değeri pek bilinmediği gibi hazır mal da çabuk biter.Babamın (anamın) öleceğini bilseydim, kulağı dolu darıya satardım ı
Babanın yaptığı kötü bir işin sıkıntısını oğlunun çekebilir.atBaba himmet. – Oğul hizmetBüyüklerin, kendilerine el uzatıp yardım etmelerini istemeye hak kazanabilmek için küçüklerin görevlerini iyi yapmaları gerekir.Baba koruk yer, oğlunun dişi kamaşırBabanın yaptığı kötü işin sıkıntısını çocuk çekerBaba malı tez tükenir, evlat gerek kazanaBaba malına güvenip kazanç yolunu tutmamak çok yanlıştır. Baba malının değeri pek bilinmediği gibi hazır mal da çabuk biter.Babamın (anamın) öleceğini bilseydim, kulağı dolu darıya satardım ıİnsan en değerli bir malının karşılıksız olarak elinden gideceğini, kaybedeceğini bilebilse, onu yok denilecek kadar az para ile satmak ister.
Babanın yaptığı kötü bir işin sıkıntısını oğlunun çekebilir.atBaba himmet. – Oğul hizmetBüyüklerin, kendilerine el uzatıp yardım etmelerini istemeye hak kazanabilmek için küçüklerin görevlerini iyi yapmaları gerekir.Baba koruk yer, oğlunun dişi kamaşırBabanın yaptığı kötü işin sıkıntısını çocuk çekerBaba malı tez tükenir, evlat gerek kazanaBaba malına güvenip kazanç yolunu tutmamak çok yanlıştır. Baba malının değeri pek bilinmediği gibi hazır mal da çabuk biter.Babamın (anamın) öleceğini bilseydim, kulağı dolu darıya satardım ıİnsan en değerli bir malının karşılıksız olarak elinden gideceğini, kaybedeceğini bilebilse, onu yok denilecek kadar az para ile satmak ister.Babanın sanatı oğla mirastır;
Çocuk daha küçük yaşta ister istemez babasının sanatı ile ilgilenir.
Çocuk daha küçük yaşta ister istemez babasının sanatı ile ilgilenir.Baba oğluna bir bağ bağışlamış, oğul babayı bir salkım üzüm vermemiş
Çocuk daha küçük yaşta ister istemez babasının sanatı ile ilgilenir.Baba oğluna bir bağ bağışlamış, oğul babayı bir salkım üzüm vermemişÇabalama ile çarık yırtılır
Çocuk daha küçük yaşta ister istemez babasının sanatı ile ilgilenir.Baba oğluna bir bağ bağışlamış, oğul babayı bir salkım üzüm vermemişÇabalama ile çarık yırtılırOlmayacak işi zorla yapmaya çalışan zarara uğrar.
Çocuk daha küçük yaşta ister istemez babasının sanatı ile ilgilenir.Baba oğluna bir bağ bağışlamış, oğul babayı bir salkım üzüm vermemişÇabalama ile çarık yırtılırOlmayacak işi zorla yapmaya çalışan zarara uğrar.Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme
Çocuk daha küçük yaşta ister istemez babasının sanatı ile ilgilenir.Baba oğluna bir bağ bağışlamış, oğul babayı bir salkım üzüm vermemişÇabalama ile çarık yırtılırOlmayacak işi zorla yapmaya çalışan zarara uğrar.Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünmeKişi, çağrıldığı yere gitmelidir. Bu en azından bir nezaket gereğidir; ödev de olabilir. Çağrılmadığı yere gitmemelidir. Gitmek, yüzsüzlük ve arsızlık olur.
Çocuk daha küçük yaşta ister istemez babasının sanatı ile ilgilenir.Baba oğluna bir bağ bağışlamış, oğul babayı bir salkım üzüm vermemişÇabalama ile çarık yırtılırOlmayacak işi zorla yapmaya çalışan zarara uğrar.Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünmeKişi, çağrıldığı yere gitmelidir. Bu en azından bir nezaket gereğidir; ödev de olabilir. Çağrılmadığı yere gitmemelidir. Gitmek, yüzsüzlük ve arsızlık olur.Çağrılmayan yere çörekçi ile börekçi gider
Çocuk daha küçük yaşta ister istemez babasının sanatı ile ilgilenir.Baba oğluna bir bağ bağışlamış, oğul babayı bir salkım üzüm vermemişÇabalama ile çarık yırtılırOlmayacak işi zorla yapmaya çalışan zarara uğrar.Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünmeKişi, çağrıldığı yere gitmelidir. Bu en azından bir nezaket gereğidir; ödev de olabilir. Çağrılmadığı yere gitmemelidir. Gitmek, yüzsüzlük ve arsızlık olur.Çağrılmayan yere çörekçi ile börekçi giderÇağrılmadığın yere gitme. Sen çörekçi yada börekçi misin ki satış yapacakmış gibi şu kapıya, bu kapıya çağrılmadan gidesin?
Çocuk daha küçük yaşta ister istemez babasının sanatı ile ilgilenir.Baba oğluna bir bağ bağışlamış, oğul babayı bir salkım üzüm vermemişÇabalama ile çarık yırtılırOlmayacak işi zorla yapmaya çalışan zarara uğrar.Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünmeKişi, çağrıldığı yere gitmelidir. Bu en azından bir nezaket gereğidir; ödev de olabilir. Çağrılmadığı yere gitmemelidir. Gitmek, yüzsüzlük ve arsızlık olur.Çağrılmayan yere çörekçi ile börekçi giderÇağrılmadığın yere gitme. Sen çörekçi yada börekçi misin ki satış yapacakmış gibi şu kapıya, bu kapıya çağrılmadan gidesin?Çalışanın yatanda hakkı vardır;
Çünkü çalışmayan, çalışanın kazancını yiyor.
Çünkü çalışmayan, çalışanın kazancını yiyor.Çalma elin kapısını, çalarlar kapını
Çünkü çalışmayan, çalışanın kazancını yiyor.Çalma elin kapısını, çalarlar kapınıKimseye kötülük yapma. Yoksa aynı kötülüğü onlar da sana yaparlar.
Çünkü çalışmayan, çalışanın kazancını yiyor.Çalma elin kapısını, çalarlar kapınıKimseye kötülük yapma. Yoksa aynı kötülüğü onlar da sana yaparlar.Çam ağacından ağıl olmaz, el çocuğundan oğul olmaz
Çünkü çalışmayan, çalışanın kazancını yiyor.Çalma elin kapısını, çalarlar kapınıKimseye kötülük yapma. Yoksa aynı kötülüğü onlar da sana yaparlar.Çam ağacından ağıl olmaz, el çocuğundan oğul olmazHer şeyin değeri vardır; yapacağı iş, kullanılacağı yer ayrıdır. Bir şeyin yerine, ona benziyor diye başka bir şey konulamaz.
Çünkü çalışmayan, çalışanın kazancını yiyor.Çalma elin kapısını, çalarlar kapınıKimseye kötülük yapma. Yoksa aynı kötülüğü onlar da sana yaparlar.Çam ağacından ağıl olmaz, el çocuğundan oğul olmazHer şeyin değeri vardır; yapacağı iş, kullanılacağı yer ayrıdır. Bir şeyin yerine, ona benziyor diye başka bir şey konulamaz.Çam sakızı, çoban armağanı
Çünkü çalışmayan, çalışanın kazancını yiyor.Çalma elin kapısını, çalarlar kapınıKimseye kötülük yapma. Yoksa aynı kötülüğü onlar da sana yaparlar.Çam ağacından ağıl olmaz, el çocuğundan oğul olmazHer şeyin değeri vardır; yapacağı iş, kullanılacağı yer ayrıdır. Bir şeyin yerine, ona benziyor diye başka bir şey konulamaz.Çam sakızı, çoban armağanıVarlıksız kimsenin armağanı küçük birşey olur. Hediyede çokluk ve değerden önce içtenliğe bakılmalıdır.
Çünkü çalışmayan, çalışanın kazancını yiyor.Çalma elin kapısını, çalarlar kapınıKimseye kötülük yapma. Yoksa aynı kötülüğü onlar da sana yaparlar.Çam ağacından ağıl olmaz, el çocuğundan oğul olmazHer şeyin değeri vardır; yapacağı iş, kullanılacağı yer ayrıdır. Bir şeyin yerine, ona benziyor diye başka bir şey konulamaz.Çam sakızı, çoban armağanıVarlıksız kimsenin armağanı küçük birşey olur. Hediyede çokluk ve değerden önce içtenliğe bakılmalıdır.Çanağa ne doğrarsan kaşığında o çıkar
Çünkü çalışmayan, çalışanın kazancını yiyor.Çalma elin kapısını, çalarlar kapınıKimseye kötülük yapma. Yoksa aynı kötülüğü onlar da sana yaparlar.Çam ağacından ağıl olmaz, el çocuğundan oğul olmazHer şeyin değeri vardır; yapacağı iş, kullanılacağı yer ayrıdır. Bir şeyin yerine, ona benziyor diye başka bir şey konulamaz.Çam sakızı, çoban armağanıVarlıksız kimsenin armağanı küçük birşey olur. Hediyede çokluk ve değerden önce içtenliğe bakılmalıdır.Çanağa ne doğrarsan kaşığında o çıkarKişi, kendisi için önceden ne gibi hazırlıklar yapmışsa elleri de onun veriminden yararlanır.
Çünkü çalışmayan, çalışanın kazancını yiyor.Çalma elin kapısını, çalarlar kapınıKimseye kötülük yapma. Yoksa aynı kötülüğü onlar da sana yaparlar.Çam ağacından ağıl olmaz, el çocuğundan oğul olmazHer şeyin değeri vardır; yapacağı iş, kullanılacağı yer ayrıdır. Bir şeyin yerine, ona benziyor diye başka bir şey konulamaz.Çam sakızı, çoban armağanıVarlıksız kimsenin armağanı küçük birşey olur. Hediyede çokluk ve değerden önce içtenliğe bakılmalıdır.Çanağa ne doğrarsan kaşığında o çıkarKişi, kendisi için önceden ne gibi hazırlıklar yapmışsa elleri de onun veriminden yararlanır.Çanakta balın olsun, Yemen'den arı gelir;
Güzel malı olan kimse, müşteri bulma kaygısı çekmez. Reklam yapmasa bile en uzak yerlerden istekliler çıkar.
Güzel malı olan kimse, müşteri bulma kaygısı çekmez. Reklam yapmasa bile en uzak yerlerden istekliler çıkar.Çaputluya çalı düşman
Güzel malı olan kimse, müşteri bulma kaygısı çekmez. Reklam yapmasa bile en uzak yerlerden istekliler çıkar.Çaputluya çalı düşmanİyi giyimlilerin giysilerinden kaza eksik olmaz.
Güzel malı olan kimse, müşteri bulma kaygısı çekmez. Reklam yapmasa bile en uzak yerlerden istekliler çıkar.Çaputluya çalı düşmanİyi giyimlilerin giysilerinden kaza eksik olmaz.Yoksullar varlıklarından bir şeyler koparmaya çalışırlar.
Güzel malı olan kimse, müşteri bulma kaygısı çekmez. Reklam yapmasa bile en uzak yerlerden istekliler çıkar.Çaputluya çalı düşmanİyi giyimlilerin giysilerinden kaza eksik olmaz.Yoksullar varlıklarından bir şeyler koparmaya çalışırlar.Çarık çarıkla, sarık sarıkla
Güzel malı olan kimse, müşteri bulma kaygısı çekmez. Reklam yapmasa bile en uzak yerlerden istekliler çıkar.Çaputluya çalı düşmanİyi giyimlilerin giysilerinden kaza eksik olmaz.Yoksullar varlıklarından bir şeyler koparmaya çalışırlar.Çarık çarıkla, sarık sarıklaKişi kendi düzeyindeki kimselerle arkadaş olur.
Güzel malı olan kimse, müşteri bulma kaygısı çekmez. Reklam yapmasa bile en uzak yerlerden istekliler çıkar.Çaputluya çalı düşmanİyi giyimlilerin giysilerinden kaza eksik olmaz.Yoksullar varlıklarından bir şeyler koparmaya çalışırlar.Çarık çarıkla, sarık sarıklaKişi kendi düzeyindeki kimselerle arkadaş olur.Çarşı iti ev (koyun) beklemez
Güzel malı olan kimse, müşteri bulma kaygısı çekmez. Reklam yapmasa bile en uzak yerlerden istekliler çıkar.Çaputluya çalı düşmanİyi giyimlilerin giysilerinden kaza eksik olmaz.Yoksullar varlıklarından bir şeyler koparmaya çalışırlar.Çarık çarıkla, sarık sarıklaKişi kendi düzeyindeki kimselerle arkadaş olur.Çarşı iti ev (koyun) beklemezBaşıboş gezmeye alışanlar, disiplinli iş yapmaya gelemezler.
Güzel malı olan kimse, müşteri bulma kaygısı çekmez. Reklam yapmasa bile en uzak yerlerden istekliler çıkar.Çaputluya çalı düşmanİyi giyimlilerin giysilerinden kaza eksik olmaz.Yoksullar varlıklarından bir şeyler koparmaya çalışırlar.Çarık çarıkla, sarık sarıklaKişi kendi düzeyindeki kimselerle arkadaş olur.Çarşı iti ev (koyun) beklemezBaşıboş gezmeye alışanlar, disiplinli iş yapmaya gelemezler.Çatal kazık yere batmaz
Güzel malı olan kimse, müşteri bulma kaygısı çekmez. Reklam yapmasa bile en uzak yerlerden istekliler çıkar.Çaputluya çalı düşmanİyi giyimlilerin giysilerinden kaza eksik olmaz.Yoksullar varlıklarından bir şeyler koparmaya çalışırlar.Çarık çarıkla, sarık sarıklaKişi kendi düzeyindeki kimselerle arkadaş olur.Çarşı iti ev (koyun) beklemezBaşıboş gezmeye alışanlar, disiplinli iş yapmaya gelemezler.Çatal kazık yere batmazBirden çok kimsenin söz sahibi olduğu iş yürümez.
Güzel malı olan kimse, müşteri bulma kaygısı çekmez. Reklam yapmasa bile en uzak yerlerden istekliler çıkar.Çaputluya çalı düşmanİyi giyimlilerin giysilerinden kaza eksik olmaz.Yoksullar varlıklarından bir şeyler koparmaya çalışırlar.Çarık çarıkla, sarık sarıklaKişi kendi düzeyindeki kimselerle arkadaş olur.Çarşı iti ev (koyun) beklemezBaşıboş gezmeye alışanlar, disiplinli iş yapmaya gelemezler.Çatal kazık yere batmazBirden çok kimsenin söz sahibi olduğu iş yürümez.Davulun sesi uzaktan hoş gelir
Güzel malı olan kimse, müşteri bulma kaygısı çekmez. Reklam yapmasa bile en uzak yerlerden istekliler çıkar.Çaputluya çalı düşmanİyi giyimlilerin giysilerinden kaza eksik olmaz.Yoksullar varlıklarından bir şeyler koparmaya çalışırlar.Çarık çarıkla, sarık sarıklaKişi kendi düzeyindeki kimselerle arkadaş olur.Çarşı iti ev (koyun) beklemezBaşıboş gezmeye alışanlar, disiplinli iş yapmaya gelemezler.Çatal kazık yere batmazBirden çok kimsenin söz sahibi olduğu iş yürümez.Davulun sesi uzaktan hoş gelirİçindekilere hiç tat vermeyen, onları rahatsız eden kimi işler vardır ki uzakta olanlara kolay, hoş ve sevimli gelir. Ne zaman ki işin içine girerler, işte o zaman gerçeği görüp yanıldıklarını anlarlar.
Güzel malı olan kimse, müşteri bulma kaygısı çekmez. Reklam yapmasa bile en uzak yerlerden istekliler çıkar.Çaputluya çalı düşmanİyi giyimlilerin giysilerinden kaza eksik olmaz.Yoksullar varlıklarından bir şeyler koparmaya çalışırlar.Çarık çarıkla, sarık sarıklaKişi kendi düzeyindeki kimselerle arkadaş olur.Çarşı iti ev (koyun) beklemezBaşıboş gezmeye alışanlar, disiplinli iş yapmaya gelemezler.Çatal kazık yere batmazBirden çok kimsenin söz sahibi olduğu iş yürümez.Davulun sesi uzaktan hoş gelirİçindekilere hiç tat vermeyen, onları rahatsız eden kimi işler vardır ki uzakta olanlara kolay, hoş ve sevimli gelir. Ne zaman ki işin içine girerler, işte o zaman gerçeği görüp yanıldıklarını anlarlar.Değirmen iki taştan, muhabbet iki baştan;
Birlikte iş görmek, birlikte yolculuk etmek, birlikte yaşamak isteyen karı-koca gibi insanlar arasında öncelikle bir uyumun olması şarttır. Bu uyum da karşılıklı saygı ve sevgi temeline dayanır. Tek taraflı sevgi ve saygı uyumu sağlamaya yetmez, ortada düzen diye bir şey kalmaz, kurulan beraberlikten de hayır gelmez.
Birlikte iş görmek, birlikte yolculuk etmek, birlikte yaşamak isteyen karı-koca gibi insanlar arasında öncelikle bir uyumun olması şarttır. Bu uyum da karşılıklı saygı ve sevgi temeline dayanır. Tek taraflı sevgi ve saygı uyumu sağlamaya yetmez, ortada düzen diye bir şey kalmaz, kurulan beraberlikten de hayır gelmez.Deli deliden hoşlanır, imam ölüden
Birlikte iş görmek, birlikte yolculuk etmek, birlikte yaşamak isteyen karı-koca gibi insanlar arasında öncelikle bir uyumun olması şarttır. Bu uyum da karşılıklı saygı ve sevgi temeline dayanır. Tek taraflı sevgi ve saygı uyumu sağlamaya yetmez, ortada düzen diye bir şey kalmaz, kurulan beraberlikten de hayır gelmez.Deli deliden hoşlanır, imam ölüdenKişiler, her bakımdan (mevki, yaş, fikir, duygu, eğitim v.b.) kendilerine benzeyen, uygun olan ya da yarar yağlayabilecekleri kimse ve şeylerden hoşlanıp onlara yaklaşırlar.
Birlikte iş görmek, birlikte yolculuk etmek, birlikte yaşamak isteyen karı-koca gibi insanlar arasında öncelikle bir uyumun olması şarttır. Bu uyum da karşılıklı saygı ve sevgi temeline dayanır. Tek taraflı sevgi ve saygı uyumu sağlamaya yetmez, ortada düzen diye bir şey kalmaz, kurulan beraberlikten de hayır gelmez.Deli deliden hoşlanır, imam ölüdenKişiler, her bakımdan (mevki, yaş, fikir, duygu, eğitim v.b.) kendilerine benzeyen, uygun olan ya da yarar yağlayabilecekleri kimse ve şeylerden hoşlanıp onlara yaklaşırlar.Ecel geldi cihana, baş ağrısı bahane;
Her canlı gibi insan da yaşar ve ölür. Her insanın da Yüce Allah tarafından takdir edilmiş bir ömrü vardır. İnsan bunu ne uzatabilir ne de kısaltabilir. Ecel saati gelen kimse bir nedenle ölür. Ancak ölüm nedeni olarak gösterilen hastalık, kaza gibi bir şeyler aslında bir bahanedir. Asıl neden kişinin kendisine takdir edilen yaşam süresinin dolmasıdır.
Her canlı gibi insan da yaşar ve ölür. Her insanın da Yüce Allah tarafından takdir edilmiş bir ömrü vardır. İnsan bunu ne uzatabilir ne de kısaltabilir. Ecel saati gelen kimse bir nedenle ölür. Ancak ölüm nedeni olarak gösterilen hastalık, kaza gibi bir şeyler aslında bir bahanedir. Asıl neden kişinin kendisine takdir edilen yaşam süresinin dolmasıdır.Eceli gelen köpek cami duvarına işer
Her canlı gibi insan da yaşar ve ölür. Her insanın da Yüce Allah tarafından takdir edilmiş bir ömrü vardır. İnsan bunu ne uzatabilir ne de kısaltabilir. Ecel saati gelen kimse bir nedenle ölür. Ancak ölüm nedeni olarak gösterilen hastalık, kaza gibi bir şeyler aslında bir bahanedir. Asıl neden kişinin kendisine takdir edilen yaşam süresinin dolmasıdır.Eceli gelen köpek cami duvarına işerTutum ve davranışlarıyla herkesin nefretini kazanmış, büyük bir cezayı hak etmiş ve çaresiz kalmış kimse, şaşkınlığa düşer; sanki hak ettiği cezanın biran önce uygulanmasını ister gibi daha büyük suçlar işler; kendisini yargılayacak kimselere çatar, onları kötüler, öfkelerini üzerine çeker. Bütün bu hareketleri onu kötü bir sona ulaştırır.
Her canlı gibi insan da yaşar ve ölür. Her insanın da Yüce Allah tarafından takdir edilmiş bir ömrü vardır. İnsan bunu ne uzatabilir ne de kısaltabilir. Ecel saati gelen kimse bir nedenle ölür. Ancak ölüm nedeni olarak gösterilen hastalık, kaza gibi bir şeyler aslında bir bahanedir. Asıl neden kişinin kendisine takdir edilen yaşam süresinin dolmasıdır.Eceli gelen köpek cami duvarına işerTutum ve davranışlarıyla herkesin nefretini kazanmış, büyük bir cezayı hak etmiş ve çaresiz kalmış kimse, şaşkınlığa düşer; sanki hak ettiği cezanın biran önce uygulanmasını ister gibi daha büyük suçlar işler; kendisini yargılayacak kimselere çatar, onları kötüler, öfkelerini üzerine çeker. Bütün bu hareketleri onu kötü bir sona ulaştırır.Eden bulur, inleyen ölür
Her canlı gibi insan da yaşar ve ölür. Her insanın da Yüce Allah tarafından takdir edilmiş bir ömrü vardır. İnsan bunu ne uzatabilir ne de kısaltabilir. Ecel saati gelen kimse bir nedenle ölür. Ancak ölüm nedeni olarak gösterilen hastalık, kaza gibi bir şeyler aslında bir bahanedir. Asıl neden kişinin kendisine takdir edilen yaşam süresinin dolmasıdır.Eceli gelen köpek cami duvarına işerTutum ve davranışlarıyla herkesin nefretini kazanmış, büyük bir cezayı hak etmiş ve çaresiz kalmış kimse, şaşkınlığa düşer; sanki hak ettiği cezanın biran önce uygulanmasını ister gibi daha büyük suçlar işler; kendisini yargılayacak kimselere çatar, onları kötüler, öfkelerini üzerine çeker. Bütün bu hareketleri onu kötü bir sona ulaştırır.Eden bulur, inleyen ölürBir durumun nasıl sonuçlanacağı olayın gidişatından bellidir. Birilerine kötülük yapmayı kural edinenler, yaptıkları kötülüğün cezasını eninde sonunda görürler; bu dünyada olmasa bile öbür dünyada. Öte yandan inlemekten kurtulamayan ağır hasta da ölür.
Her canlı gibi insan da yaşar ve ölür. Her insanın da Yüce Allah tarafından takdir edilmiş bir ömrü vardır. İnsan bunu ne uzatabilir ne de kısaltabilir. Ecel saati gelen kimse bir nedenle ölür. Ancak ölüm nedeni olarak gösterilen hastalık, kaza gibi bir şeyler aslında bir bahanedir. Asıl neden kişinin kendisine takdir edilen yaşam süresinin dolmasıdır.Eceli gelen köpek cami duvarına işerTutum ve davranışlarıyla herkesin nefretini kazanmış, büyük bir cezayı hak etmiş ve çaresiz kalmış kimse, şaşkınlığa düşer; sanki hak ettiği cezanın biran önce uygulanmasını ister gibi daha büyük suçlar işler; kendisini yargılayacak kimselere çatar, onları kötüler, öfkelerini üzerine çeker. Bütün bu hareketleri onu kötü bir sona ulaştırır.Eden bulur, inleyen ölürBir durumun nasıl sonuçlanacağı olayın gidişatından bellidir. Birilerine kötülük yapmayı kural edinenler, yaptıkları kötülüğün cezasını eninde sonunda görürler; bu dünyada olmasa bile öbür dünyada. Öte yandan inlemekten kurtulamayan ağır hasta da ölür.Eğilen baş kesilmez;
Bize teslim olan, hatasını anlayıp af dileyen, bize sığınan kişi bağışlanmalıdır. Bu davranış Türk-İslâm geleneğinin önemli bir kuralıdır.
Bize teslim olan, hatasını anlayıp af dileyen, bize sığınan kişi bağışlanmalıdır. Bu davranış Türk-İslâm geleneğinin önemli bir kuralıdır.Eğreti ata (el atına) binen tez iner
Bize teslim olan, hatasını anlayıp af dileyen, bize sığınan kişi bağışlanmalıdır. Bu davranış Türk-İslâm geleneğinin önemli bir kuralıdır.Eğreti ata (el atına) binen tez inerBaşkasının malına, yetkisine ve gücüne güvenerek iş yapan yarı yolda kalır. Çünkü kısa bir süre sonra bunları asıl sahibine iade etmek zorunda kalacaktır.
Bize teslim olan, hatasını anlayıp af dileyen, bize sığınan kişi bağışlanmalıdır. Bu davranış Türk-İslâm geleneğinin önemli bir kuralıdır.Eğreti ata (el atına) binen tez inerBaşkasının malına, yetkisine ve gücüne güvenerek iş yapan yarı yolda kalır. Çünkü kısa bir süre sonra bunları asıl sahibine iade etmek zorunda kalacaktır.Eğri otur, doğru söyle;
Yalnızca seni ilgilendiren konularda özgür sayılabilirsin, sana kimse karışamaz; istediğin gibi yer, içer, giyinir ve oturursun. Ancak toplumu ilgilendiren konularda doğru konuşmalı, yalandan kaçınmalısın; eğer çıkar kaygısı ile yalan söyler, doğruyu eğri diye gösterirsen toplumu ayakta tutan güven duygusunu sarsmış olursun.
Yalnızca seni ilgilendiren konularda özgür sayılabilirsin, sana kimse karışamaz; istediğin gibi yer, içer, giyinir ve oturursun. Ancak toplumu ilgilendiren konularda doğru konuşmalı, yalandan kaçınmalısın; eğer çıkar kaygısı ile yalan söyler, doğruyu eğri diye gösterirsen toplumu ayakta tutan güven duygusunu sarsmış olursun.Ek tohumun hasını, çekme yiyecek yasını
Yalnızca seni ilgilendiren konularda özgür sayılabilirsin, sana kimse karışamaz; istediğin gibi yer, içer, giyinir ve oturursun. Ancak toplumu ilgilendiren konularda doğru konuşmalı, yalandan kaçınmalısın; eğer çıkar kaygısı ile yalan söyler, doğruyu eğri diye gösterirsen toplumu ayakta tutan güven duygusunu sarsmış olursun.Ek tohumun hasını, çekme yiyecek yasınıBir işten sağlıklı bir sonuç almak istiyorsan onu sağlam temel üzerine oturt. Nitelikli tohumdan güzel ve bol ürün alındığı bilinen bir şey. Bunun gibi nitelikli insan, nitelikli araç ve gereçle iyi iş yapılır; olumlu sonuç alınır.
Yalnızca seni ilgilendiren konularda özgür sayılabilirsin, sana kimse karışamaz; istediğin gibi yer, içer, giyinir ve oturursun. Ancak toplumu ilgilendiren konularda doğru konuşmalı, yalandan kaçınmalısın; eğer çıkar kaygısı ile yalan söyler, doğruyu eğri diye gösterirsen toplumu ayakta tutan güven duygusunu sarsmış olursun.Ek tohumun hasını, çekme yiyecek yasınıBir işten sağlıklı bir sonuç almak istiyorsan onu sağlam temel üzerine oturt. Nitelikli tohumdan güzel ve bol ürün alındığı bilinen bir şey. Bunun gibi nitelikli insan, nitelikli araç ve gereçle iyi iş yapılır; olumlu sonuç alınır.Ekmeden biçilmez
Yalnızca seni ilgilendiren konularda özgür sayılabilirsin, sana kimse karışamaz; istediğin gibi yer, içer, giyinir ve oturursun. Ancak toplumu ilgilendiren konularda doğru konuşmalı, yalandan kaçınmalısın; eğer çıkar kaygısı ile yalan söyler, doğruyu eğri diye gösterirsen toplumu ayakta tutan güven duygusunu sarsmış olursun.Ek tohumun hasını, çekme yiyecek yasınıBir işten sağlıklı bir sonuç almak istiyorsan onu sağlam temel üzerine oturt. Nitelikli tohumdan güzel ve bol ürün alındığı bilinen bir şey. Bunun gibi nitelikli insan, nitelikli araç ve gereçle iyi iş yapılır; olumlu sonuç alınır.Ekmeden biçilmez1. Verim alınmak isteniyorsa mutlaka emek ve çaba harcanmalı; para yatırılmalıdır. 2. Birine iyilik yapıp fedakârlık göster ki, benzer şekilde karşılığını alabilesin.
Yalnızca seni ilgilendiren konularda özgür sayılabilirsin, sana kimse karışamaz; istediğin gibi yer, içer, giyinir ve oturursun. Ancak toplumu ilgilendiren konularda doğru konuşmalı, yalandan kaçınmalısın; eğer çıkar kaygısı ile yalan söyler, doğruyu eğri diye gösterirsen toplumu ayakta tutan güven duygusunu sarsmış olursun.Ek tohumun hasını, çekme yiyecek yasınıBir işten sağlıklı bir sonuç almak istiyorsan onu sağlam temel üzerine oturt. Nitelikli tohumdan güzel ve bol ürün alındığı bilinen bir şey. Bunun gibi nitelikli insan, nitelikli araç ve gereçle iyi iş yapılır; olumlu sonuç alınır.Ekmeden biçilmez1. Verim alınmak isteniyorsa mutlaka emek ve çaba harcanmalı; para yatırılmalıdır. 2. Birine iyilik yapıp fedakârlık göster ki, benzer şekilde karşılığını alabilesin.El el ile, değirmen yel ile;
Nasıl ki bir değirmenin dönüp buğdayı öğütebilmesi için rüzgâra ihtiyacı varsa, insanın da birtakım ihtiyaçlarını karşılaması, işlerini görebilmesi için diğer insanlara ihtiyacı vardır. Çünkü toplum hayatı yardımlaşma esası üzerine kurulmuştur, insan tek başına bütün işleri yürütemez ve başarıya ulaşamaz.
Nasıl ki bir değirmenin dönüp buğdayı öğütebilmesi için rüzgâra ihtiyacı varsa, insanın da birtakım ihtiyaçlarını karşılaması, işlerini görebilmesi için diğer insanlara ihtiyacı vardır. Çünkü toplum hayatı yardımlaşma esası üzerine kurulmuştur, insan tek başına bütün işleri yürütemez ve başarıya ulaşamaz.El elden üstündür
Nasıl ki bir değirmenin dönüp buğdayı öğütebilmesi için rüzgâra ihtiyacı varsa, insanın da birtakım ihtiyaçlarını karşılaması, işlerini görebilmesi için diğer insanlara ihtiyacı vardır. Çünkü toplum hayatı yardımlaşma esası üzerine kurulmuştur, insan tek başına bütün işleri yürütemez ve başarıya ulaşamaz.El elden üstündürBir kimse, kendisinden üstün olan bir başkasının da olabileceğini bilmeli; "hiç kimse bu işi benden daha iyi yapamaz" dememelidir.
Nasıl ki bir değirmenin dönüp buğdayı öğütebilmesi için rüzgâra ihtiyacı varsa, insanın da birtakım ihtiyaçlarını karşılaması, işlerini görebilmesi için diğer insanlara ihtiyacı vardır. Çünkü toplum hayatı yardımlaşma esası üzerine kurulmuştur, insan tek başına bütün işleri yürütemez ve başarıya ulaşamaz.El elden üstündürBir kimse, kendisinden üstün olan bir başkasının da olabileceğini bilmeli; "hiç kimse bu işi benden daha iyi yapamaz" dememelidir.Fakirlik ayıp değil, tembellik ayıp
Nasıl ki bir değirmenin dönüp buğdayı öğütebilmesi için rüzgâra ihtiyacı varsa, insanın da birtakım ihtiyaçlarını karşılaması, işlerini görebilmesi için diğer insanlara ihtiyacı vardır. Çünkü toplum hayatı yardımlaşma esası üzerine kurulmuştur, insan tek başına bütün işleri yürütemez ve başarıya ulaşamaz.El elden üstündürBir kimse, kendisinden üstün olan bir başkasının da olabileceğini bilmeli; "hiç kimse bu işi benden daha iyi yapamaz" dememelidir.Fakirlik ayıp değil, tembellik ayıpİnsanın kusur ve eksiği, ahlâkî yönü varlıkla belirlenemez. Bu bakımdan yoksul olması, geçimini sağlamakta güçlük çekmesi utanılacak bir durum değildir. Asıl utanılacak durum ve davranış, gücü varken tembellik edip çalışmamak ve yoksul düşmektir.
Nasıl ki bir değirmenin dönüp buğdayı öğütebilmesi için rüzgâra ihtiyacı varsa, insanın da birtakım ihtiyaçlarını karşılaması, işlerini görebilmesi için diğer insanlara ihtiyacı vardır. Çünkü toplum hayatı yardımlaşma esası üzerine kurulmuştur, insan tek başına bütün işleri yürütemez ve başarıya ulaşamaz.El elden üstündürBir kimse, kendisinden üstün olan bir başkasının da olabileceğini bilmeli; "hiç kimse bu işi benden daha iyi yapamaz" dememelidir.Fakirlik ayıp değil, tembellik ayıpİnsanın kusur ve eksiği, ahlâkî yönü varlıkla belirlenemez. Bu bakımdan yoksul olması, geçimini sağlamakta güçlük çekmesi utanılacak bir durum değildir. Asıl utanılacak durum ve davranış, gücü varken tembellik edip çalışmamak ve yoksul düşmektir.Fare deliğe sığmamış, bir de kuyruğuna kabak bağlamış
Nasıl ki bir değirmenin dönüp buğdayı öğütebilmesi için rüzgâra ihtiyacı varsa, insanın da birtakım ihtiyaçlarını karşılaması, işlerini görebilmesi için diğer insanlara ihtiyacı vardır. Çünkü toplum hayatı yardımlaşma esası üzerine kurulmuştur, insan tek başına bütün işleri yürütemez ve başarıya ulaşamaz.El elden üstündürBir kimse, kendisinden üstün olan bir başkasının da olabileceğini bilmeli; "hiç kimse bu işi benden daha iyi yapamaz" dememelidir.Fakirlik ayıp değil, tembellik ayıpİnsanın kusur ve eksiği, ahlâkî yönü varlıkla belirlenemez. Bu bakımdan yoksul olması, geçimini sağlamakta güçlük çekmesi utanılacak bir durum değildir. Asıl utanılacak durum ve davranış, gücü varken tembellik edip çalışmamak ve yoksul düşmektir.Fare deliğe sığmamış, bir de kuyruğuna kabak bağlamış1. Yapamayacağı kadar ağır bir iş varken başka bir iş daha yüklenmek son derece sakıncalıdır. İnsan önce kendi işini yapıp düzlüğe çıkmalı, daha sonra başkalarının yükünü omuzlamayı düşünmelidir. 2. Kendisi sığıntı durumunda iken yanına bir kişi daha almak yanlış ve tutarsız bir davranıştır.
Nasıl ki bir değirmenin dönüp buğdayı öğütebilmesi için rüzgâra ihtiyacı varsa, insanın da birtakım ihtiyaçlarını karşılaması, işlerini görebilmesi için diğer insanlara ihtiyacı vardır. Çünkü toplum hayatı yardımlaşma esası üzerine kurulmuştur, insan tek başına bütün işleri yürütemez ve başarıya ulaşamaz.El elden üstündürBir kimse, kendisinden üstün olan bir başkasının da olabileceğini bilmeli; "hiç kimse bu işi benden daha iyi yapamaz" dememelidir.Fakirlik ayıp değil, tembellik ayıpİnsanın kusur ve eksiği, ahlâkî yönü varlıkla belirlenemez. Bu bakımdan yoksul olması, geçimini sağlamakta güçlük çekmesi utanılacak bir durum değildir. Asıl utanılacak durum ve davranış, gücü varken tembellik edip çalışmamak ve yoksul düşmektir.Fare deliğe sığmamış, bir de kuyruğuna kabak bağlamış1. Yapamayacağı kadar ağır bir iş varken başka bir iş daha yüklenmek son derece sakıncalıdır. İnsan önce kendi işini yapıp düzlüğe çıkmalı, daha sonra başkalarının yükünü omuzlamayı düşünmelidir. 2. Kendisi sığıntı durumunda iken yanına bir kişi daha almak yanlış ve tutarsız bir davranıştır.Faydasız baş mezara yaraşır
Nasıl ki bir değirmenin dönüp buğdayı öğütebilmesi için rüzgâra ihtiyacı varsa, insanın da birtakım ihtiyaçlarını karşılaması, işlerini görebilmesi için diğer insanlara ihtiyacı vardır. Çünkü toplum hayatı yardımlaşma esası üzerine kurulmuştur, insan tek başına bütün işleri yürütemez ve başarıya ulaşamaz.El elden üstündürBir kimse, kendisinden üstün olan bir başkasının da olabileceğini bilmeli; "hiç kimse bu işi benden daha iyi yapamaz" dememelidir.Fakirlik ayıp değil, tembellik ayıpİnsanın kusur ve eksiği, ahlâkî yönü varlıkla belirlenemez. Bu bakımdan yoksul olması, geçimini sağlamakta güçlük çekmesi utanılacak bir durum değildir. Asıl utanılacak durum ve davranış, gücü varken tembellik edip çalışmamak ve yoksul düşmektir.Fare deliğe sığmamış, bir de kuyruğuna kabak bağlamış1. Yapamayacağı kadar ağır bir iş varken başka bir iş daha yüklenmek son derece sakıncalıdır. İnsan önce kendi işini yapıp düzlüğe çıkmalı, daha sonra başkalarının yükünü omuzlamayı düşünmelidir. 2. Kendisi sığıntı durumunda iken yanına bir kişi daha almak yanlış ve tutarsız bir davranıştır.Faydasız baş mezara yaraşırMademki yaşıyor, o hâlde bir işe yaramalıdır insan. Ne kendisine, ne de etrafına bir yararı, bir kârı dokunmayan ve ona buna yük olan kişinin yaşaması ile ölmesi arasında bir fark yoktur.
Nasıl ki bir değirmenin dönüp buğdayı öğütebilmesi için rüzgâra ihtiyacı varsa, insanın da birtakım ihtiyaçlarını karşılaması, işlerini görebilmesi için diğer insanlara ihtiyacı vardır. Çünkü toplum hayatı yardımlaşma esası üzerine kurulmuştur, insan tek başına bütün işleri yürütemez ve başarıya ulaşamaz.El elden üstündürBir kimse, kendisinden üstün olan bir başkasının da olabileceğini bilmeli; "hiç kimse bu işi benden daha iyi yapamaz" dememelidir.Fakirlik ayıp değil, tembellik ayıpİnsanın kusur ve eksiği, ahlâkî yönü varlıkla belirlenemez. Bu bakımdan yoksul olması, geçimini sağlamakta güçlük çekmesi utanılacak bir durum değildir. Asıl utanılacak durum ve davranış, gücü varken tembellik edip çalışmamak ve yoksul düşmektir.Fare deliğe sığmamış, bir de kuyruğuna kabak bağlamış1. Yapamayacağı kadar ağır bir iş varken başka bir iş daha yüklenmek son derece sakıncalıdır. İnsan önce kendi işini yapıp düzlüğe çıkmalı, daha sonra başkalarının yükünü omuzlamayı düşünmelidir. 2. Kendisi sığıntı durumunda iken yanına bir kişi daha almak yanlış ve tutarsız bir davranıştır.Faydasız baş mezara yaraşırMademki yaşıyor, o hâlde bir işe yaramalıdır insan. Ne kendisine, ne de etrafına bir yararı, bir kârı dokunmayan ve ona buna yük olan kişinin yaşaması ile ölmesi arasında bir fark yoktur.Fazla (artık) mal göz çıkarmaz
Nasıl ki bir değirmenin dönüp buğdayı öğütebilmesi için rüzgâra ihtiyacı varsa, insanın da birtakım ihtiyaçlarını karşılaması, işlerini görebilmesi için diğer insanlara ihtiyacı vardır. Çünkü toplum hayatı yardımlaşma esası üzerine kurulmuştur, insan tek başına bütün işleri yürütemez ve başarıya ulaşamaz.El elden üstündürBir kimse, kendisinden üstün olan bir başkasının da olabileceğini bilmeli; "hiç kimse bu işi benden daha iyi yapamaz" dememelidir.Fakirlik ayıp değil, tembellik ayıpİnsanın kusur ve eksiği, ahlâkî yönü varlıkla belirlenemez. Bu bakımdan yoksul olması, geçimini sağlamakta güçlük çekmesi utanılacak bir durum değildir. Asıl utanılacak durum ve davranış, gücü varken tembellik edip çalışmamak ve yoksul düşmektir.Fare deliğe sığmamış, bir de kuyruğuna kabak bağlamış1. Yapamayacağı kadar ağır bir iş varken başka bir iş daha yüklenmek son derece sakıncalıdır. İnsan önce kendi işini yapıp düzlüğe çıkmalı, daha sonra başkalarının yükünü omuzlamayı düşünmelidir. 2. Kendisi sığıntı durumunda iken yanına bir kişi daha almak yanlış ve tutarsız bir davranıştır.Faydasız baş mezara yaraşırMademki yaşıyor, o hâlde bir işe yaramalıdır insan. Ne kendisine, ne de etrafına bir yararı, bir kârı dokunmayan ve ona buna yük olan kişinin yaşaması ile ölmesi arasında bir fark yoktur.Fazla (artık) mal göz çıkarmazO an için ihtiyaç duyulmayan mal, ne kadar ve ne türden olursa olsun elden çıkarılmamalıdır. Hiç umulmadık bir günde ona gerek duyulabilir. Ayrıca malın çok olmasının kimseye bir zararı da yoktur.
Nasıl ki bir değirmenin dönüp buğdayı öğütebilmesi için rüzgâra ihtiyacı varsa, insanın da birtakım ihtiyaçlarını karşılaması, işlerini görebilmesi için diğer insanlara ihtiyacı vardır. Çünkü toplum hayatı yardımlaşma esası üzerine kurulmuştur, insan tek başına bütün işleri yürütemez ve başarıya ulaşamaz.El elden üstündürBir kimse, kendisinden üstün olan bir başkasının da olabileceğini bilmeli; "hiç kimse bu işi benden daha iyi yapamaz" dememelidir.Fakirlik ayıp değil, tembellik ayıpİnsanın kusur ve eksiği, ahlâkî yönü varlıkla belirlenemez. Bu bakımdan yoksul olması, geçimini sağlamakta güçlük çekmesi utanılacak bir durum değildir. Asıl utanılacak durum ve davranış, gücü varken tembellik edip çalışmamak ve yoksul düşmektir.Fare deliğe sığmamış, bir de kuyruğuna kabak bağlamış1. Yapamayacağı kadar ağır bir iş varken başka bir iş daha yüklenmek son derece sakıncalıdır. İnsan önce kendi işini yapıp düzlüğe çıkmalı, daha sonra başkalarının yükünü omuzlamayı düşünmelidir. 2. Kendisi sığıntı durumunda iken yanına bir kişi daha almak yanlış ve tutarsız bir davranıştır.Faydasız baş mezara yaraşırMademki yaşıyor, o hâlde bir işe yaramalıdır insan. Ne kendisine, ne de etrafına bir yararı, bir kârı dokunmayan ve ona buna yük olan kişinin yaşaması ile ölmesi arasında bir fark yoktur.Fazla (artık) mal göz çıkarmazO an için ihtiyaç duyulmayan mal, ne kadar ve ne türden olursa olsun elden çıkarılmamalıdır. Hiç umulmadık bir günde ona gerek duyulabilir. Ayrıca malın çok olmasının kimseye bir zararı da yoktur.Fırsat her vakit ele geçmez;
Ele en iyi biçimde yararlgeçirilen imkân veya durumdan anmak gereklidir. Çünkü insanın karşısına çok seyrek çıkar.
Ele en iyi biçimde yararlgeçirilen imkân veya durumdan anmak gereklidir. Çünkü insanın karşısına çok seyrek çıkar.Fukaranın tavuğu tek tek yumurtlar
Ele en iyi biçimde yararlgeçirilen imkân veya durumdan anmak gereklidir. Çünkü insanın karşısına çok seyrek çıkar.Fukaranın tavuğu tek tek yumurtlarYoksulun şansı hemen hemen hiç gülmez. Onun eline geçen imkânlar da öyle çok değildir. İmkânları sınırlıdır; bunun için, hangi işe el atarsa atsın, zengin gibi kazanamaz. Umduğundan fazla kazandığı görülmemiştir.
Ele en iyi biçimde yararlgeçirilen imkân veya durumdan anmak gereklidir. Çünkü insanın karşısına çok seyrek çıkar.Fukaranın tavuğu tek tek yumurtlarYoksulun şansı hemen hemen hiç gülmez. Onun eline geçen imkânlar da öyle çok değildir. İmkânları sınırlıdır; bunun için, hangi işe el atarsa atsın, zengin gibi kazanamaz. Umduğundan fazla kazandığı görülmemiştir.Gafile kelâm, nafile kelâm
Ele en iyi biçimde yararlgeçirilen imkân veya durumdan anmak gereklidir. Çünkü insanın karşısına çok seyrek çıkar.Fukaranın tavuğu tek tek yumurtlarYoksulun şansı hemen hemen hiç gülmez. Onun eline geçen imkânlar da öyle çok değildir. İmkânları sınırlıdır; bunun için, hangi işe el atarsa atsın, zengin gibi kazanamaz. Umduğundan fazla kazandığı görülmemiştir.Gafile kelâm, nafile kelâmÇevresindeki gerçekleri görmeyen, sezmeyen, bilgisiz, dalgın kimseye ne söylense kâr etmez. O, bildiği gibi hareket eder. Dolayısıyla ona söylenecek her söz boşa gider.
Ele en iyi biçimde yararlgeçirilen imkân veya durumdan anmak gereklidir. Çünkü insanın karşısına çok seyrek çıkar.Fukaranın tavuğu tek tek yumurtlarYoksulun şansı hemen hemen hiç gülmez. Onun eline geçen imkânlar da öyle çok değildir. İmkânları sınırlıdır; bunun için, hangi işe el atarsa atsın, zengin gibi kazanamaz. Umduğundan fazla kazandığı görülmemiştir.Gafile kelâm, nafile kelâmÇevresindeki gerçekleri görmeyen, sezmeyen, bilgisiz, dalgın kimseye ne söylense kâr etmez. O, bildiği gibi hareket eder. Dolayısıyla ona söylenecek her söz boşa gider.Gammaz olmasa tilki pazarda gezer;
Gizli-saklı, kanunsuz yollarla çıkar sağlamayı iş edinen kimseleri, söz getirip götüren kimselerin varlığı korkutur. Dolayısıyla bunlar yakayı ele vereceklerinden çekinerek, herkesin içinde öyle uluorta dolaşamazlar.
Gizli-saklı, kanunsuz yollarla çıkar sağlamayı iş edinen kimseleri, söz getirip götüren kimselerin varlığı korkutur. Dolayısıyla bunlar yakayı ele vereceklerinden çekinerek, herkesin içinde öyle uluorta dolaşamazlar.Garip kuşun yuvasını Allah yapar
Gizli-saklı, kanunsuz yollarla çıkar sağlamayı iş edinen kimseleri, söz getirip götüren kimselerin varlığı korkutur. Dolayısıyla bunlar yakayı ele vereceklerinden çekinerek, herkesin içinde öyle uluorta dolaşamazlar.Garip kuşun yuvasını Allah yaparKimsesiz, zavallı, yoksul ve güçsüz kişiye yüce Allah yardım eder. Hiç ummadıkları bir yerden kendilerine yardım eli uzanır ve darda kalmazlar. Yüce Allah onları korur, gözetir ve mal sahibi yapar.
Gizli-saklı, kanunsuz yollarla çıkar sağlamayı iş edinen kimseleri, söz getirip götüren kimselerin varlığı korkutur. Dolayısıyla bunlar yakayı ele vereceklerinden çekinerek, herkesin içinde öyle uluorta dolaşamazlar.Garip kuşun yuvasını Allah yaparKimsesiz, zavallı, yoksul ve güçsüz kişiye yüce Allah yardım eder. Hiç ummadıkları bir yerden kendilerine yardım eli uzanır ve darda kalmazlar. Yüce Allah onları korur, gözetir ve mal sahibi yapar.Gâvurun ekmeğini yiyen, gâvurun kılıcını çalar
Gizli-saklı, kanunsuz yollarla çıkar sağlamayı iş edinen kimseleri, söz getirip götüren kimselerin varlığı korkutur. Dolayısıyla bunlar yakayı ele vereceklerinden çekinerek, herkesin içinde öyle uluorta dolaşamazlar.Garip kuşun yuvasını Allah yaparKimsesiz, zavallı, yoksul ve güçsüz kişiye yüce Allah yardım eder. Hiç ummadıkları bir yerden kendilerine yardım eli uzanır ve darda kalmazlar. Yüce Allah onları korur, gözetir ve mal sahibi yapar.Gâvurun ekmeğini yiyen, gâvurun kılıcını çalarKişi geçimini kimden sağlıyorsa, kimin hizmetinde ise, ne kadar merhametsiz ve acımasız olursa olsun, ne kadar fikirleri uyuşmazsa uyuşmasın onun yanında olur; onun istediklerini yerine getirir.
Gizli-saklı, kanunsuz yollarla çıkar sağlamayı iş edinen kimseleri, söz getirip götüren kimselerin varlığı korkutur. Dolayısıyla bunlar yakayı ele vereceklerinden çekinerek, herkesin içinde öyle uluorta dolaşamazlar.Garip kuşun yuvasını Allah yaparKimsesiz, zavallı, yoksul ve güçsüz kişiye yüce Allah yardım eder. Hiç ummadıkları bir yerden kendilerine yardım eli uzanır ve darda kalmazlar. Yüce Allah onları korur, gözetir ve mal sahibi yapar.Gâvurun ekmeğini yiyen, gâvurun kılıcını çalarKişi geçimini kimden sağlıyorsa, kimin hizmetinde ise, ne kadar merhametsiz ve acımasız olursa olsun, ne kadar fikirleri uyuşmazsa uyuşmasın onun yanında olur; onun istediklerini yerine getirir.Gelen gidene rahmet okutur; (Gelen gideni aratır)
(Gelen gideni aratır)Bir işe veya göreve sonradan gelen, orada daha önce çalışandan daha başarısız ve geçimsiz olabilir. Dolayısıyla beğenmediğimiz o eskiyi bize aratır ve "keşke o gitmeseydi, o çok iyiydi" dedirttiği olur.
(Gelen gideni aratır)Bir işe veya göreve sonradan gelen, orada daha önce çalışandan daha başarısız ve geçimsiz olabilir. Dolayısıyla beğenmediğimiz o eskiyi bize aratır ve "keşke o gitmeseydi, o çok iyiydi" dedirttiği olur.Gelene git denilmez
(Gelen gideni aratır)Bir işe veya göreve sonradan gelen, orada daha önce çalışandan daha başarısız ve geçimsiz olabilir. Dolayısıyla beğenmediğimiz o eskiyi bize aratır ve "keşke o gitmeseydi, o çok iyiydi" dedirttiği olur.Gelene git denilmez1. Kendiliğinden gelen güzel bir şeyi, faydayı geri çevirmek doğru olan ve yakışık alan bir şey değildir. 2. Gelenek ve göreneklerimize göre, kendiliğinden gelen konuğu kabul etmeyip geri çevirmek doğru bir davranış olmaz.
(Gelen gideni aratır)Bir işe veya göreve sonradan gelen, orada daha önce çalışandan daha başarısız ve geçimsiz olabilir. Dolayısıyla beğenmediğimiz o eskiyi bize aratır ve "keşke o gitmeseydi, o çok iyiydi" dedirttiği olur.Gelene git denilmez1. Kendiliğinden gelen güzel bir şeyi, faydayı geri çevirmek doğru olan ve yakışık alan bir şey değildir. 2. Gelenek ve göreneklerimize göre, kendiliğinden gelen konuğu kabul etmeyip geri çevirmek doğru bir davranış olmaz.Gemisini kurtaran kaptan
(Gelen gideni aratır)Bir işe veya göreve sonradan gelen, orada daha önce çalışandan daha başarısız ve geçimsiz olabilir. Dolayısıyla beğenmediğimiz o eskiyi bize aratır ve "keşke o gitmeseydi, o çok iyiydi" dedirttiği olur.Gelene git denilmez1. Kendiliğinden gelen güzel bir şeyi, faydayı geri çevirmek doğru olan ve yakışık alan bir şey değildir. 2. Gelenek ve göreneklerimize göre, kendiliğinden gelen konuğu kabul etmeyip geri çevirmek doğru bir davranış olmaz.Gemisini kurtaran kaptanTehlikeli, güç bir duruma düşüp de ortalık iyice karışınca kimileri kendi başlarının çaresine bakarlar. Bunlar ne yapıp yapıp kurtulur ve iyi sonuca ulaşırlar.
(Gelen gideni aratır)Bir işe veya göreve sonradan gelen, orada daha önce çalışandan daha başarısız ve geçimsiz olabilir. Dolayısıyla beğenmediğimiz o eskiyi bize aratır ve "keşke o gitmeseydi, o çok iyiydi" dedirttiği olur.Gelene git denilmez1. Kendiliğinden gelen güzel bir şeyi, faydayı geri çevirmek doğru olan ve yakışık alan bir şey değildir. 2. Gelenek ve göreneklerimize göre, kendiliğinden gelen konuğu kabul etmeyip geri çevirmek doğru bir davranış olmaz.Gemisini kurtaran kaptanTehlikeli, güç bir duruma düşüp de ortalık iyice karışınca kimileri kendi başlarının çaresine bakarlar. Bunlar ne yapıp yapıp kurtulur ve iyi sonuca ulaşırlar.Gençliğin kıymeti ihtiyarlıkta bilinir; (anlaşılır)
(anlaşılır)İnsanın gençliği göz açıp kapayıncaya kadardır. Ne olup bittiği pek anlaşılamadan geçip gider. İnsan ihtiyarlayınca şöyle düşünür, yapılacak pek çok şeyin varolduğunu fark eder. Ancak iş işten de geçmiştir. Çünkü bunları yapacak ne gücü ne de zamanı vardır. İşte o an, gençliğin ve gençlik günlerinin ne denli kıymetli olduğunu anlar.
(anlaşılır)İnsanın gençliği göz açıp kapayıncaya kadardır. Ne olup bittiği pek anlaşılamadan geçip gider. İnsan ihtiyarlayınca şöyle düşünür, yapılacak pek çok şeyin varolduğunu fark eder. Ancak iş işten de geçmiştir. Çünkü bunları yapacak ne gücü ne de zamanı vardır. İşte o an, gençliğin ve gençlik günlerinin ne denli kıymetli olduğunu anlar.Gençlikte para kazan (taş taşı), kocalıkta kur kazan (ye aşı)
(anlaşılır)İnsanın gençliği göz açıp kapayıncaya kadardır. Ne olup bittiği pek anlaşılamadan geçip gider. İnsan ihtiyarlayınca şöyle düşünür, yapılacak pek çok şeyin varolduğunu fark eder. Ancak iş işten de geçmiştir. Çünkü bunları yapacak ne gücü ne de zamanı vardır. İşte o an, gençliğin ve gençlik günlerinin ne denli kıymetli olduğunu anlar.Gençlikte para kazan (taş taşı), kocalıkta kur kazan (ye aşı)Gençlik, insanın en verimli çağıdır. Güç ve enerji doludur. İnsan işte bu dönemde çalışıp para biriktirmeli, mal-mülk sahibi olmalıdır. Çünkü ihtiyarlayıp gücünü yitirdiği, çalışamadığı dönemde ona ihtiyaç duyacaktır. Elinde olduğu için de rahat yaşayacak ve sıkıntı çekmeden gün geçirecektir.
(anlaşılır)İnsanın gençliği göz açıp kapayıncaya kadardır. Ne olup bittiği pek anlaşılamadan geçip gider. İnsan ihtiyarlayınca şöyle düşünür, yapılacak pek çok şeyin varolduğunu fark eder. Ancak iş işten de geçmiştir. Çünkü bunları yapacak ne gücü ne de zamanı vardır. İşte o an, gençliğin ve gençlik günlerinin ne denli kıymetli olduğunu anlar.Gençlikte para kazan (taş taşı), kocalıkta kur kazan (ye aşı)Gençlik, insanın en verimli çağıdır. Güç ve enerji doludur. İnsan işte bu dönemde çalışıp para biriktirmeli, mal-mülk sahibi olmalıdır. Çünkü ihtiyarlayıp gücünü yitirdiği, çalışamadığı dönemde ona ihtiyaç duyacaktır. Elinde olduğu için de rahat yaşayacak ve sıkıntı çekmeden gün geçirecektir.Giden kağnının gölgesinde oturulmaz.
(anlaşılır)İnsanın gençliği göz açıp kapayıncaya kadardır. Ne olup bittiği pek anlaşılamadan geçip gider. İnsan ihtiyarlayınca şöyle düşünür, yapılacak pek çok şeyin varolduğunu fark eder. Ancak iş işten de geçmiştir. Çünkü bunları yapacak ne gücü ne de zamanı vardır. İşte o an, gençliğin ve gençlik günlerinin ne denli kıymetli olduğunu anlar.Gençlikte para kazan (taş taşı), kocalıkta kur kazan (ye aşı)Gençlik, insanın en verimli çağıdır. Güç ve enerji doludur. İnsan işte bu dönemde çalışıp para biriktirmeli, mal-mülk sahibi olmalıdır. Çünkü ihtiyarlayıp gücünü yitirdiği, çalışamadığı dönemde ona ihtiyaç duyacaktır. Elinde olduğu için de rahat yaşayacak ve sıkıntı çekmeden gün geçirecektir.Giden kağnının gölgesinde oturulmaz.Başkasına ait olan herhangi alet veya malzemeden istediğin zaman istifade edemezsin
Sorularınız konusunda bize güvendiğiniz için teşekkür ederiz. Hızlı ve doğru yanıtlar bulmanıza yardımcı olmak için buradayız. Zamanınızı ayırdığınız için minnettarız. Herhangi bir sorunuz olduğunda doğru yanıtlar almak için istediğiniz zaman geri dönün. Sorularınız için Kalademi.me burada. Yeni yanıtlar için geri dönmeyi unutmayın.