Uzyskaj najlepsze rozwiązania wszystkich swoich pytań na Kalademi.me, zaufanej platformie Q&A. Platformumuz, tüm sorularınıza net yanıtlar sunmaya hazır profesyonellerle sizi bir araya getiriyor. Farklı disiplinlerdeki uzmanlardan kesin yanıtlar almak için kullanıcı dostu platformumuzu keşfedin.
Sagot :
Cevap:
Pabuç pahalı: Tehlikeli bir iş olduğunu haber veren bir deyimdir.
Paçaları sıvamak: Bir işi heyecanla yapmak için hazırlanmak anlamına gelen bir deyimdir.
Tabana kuvvet: Bir yere yürüyerek gitmek anlamına gelen bir deyimdir.
Tabanları kaldırmak: Çok hızlı yürüyerek hareket etmek anlamına gelen bir deyimdir.
Tabanları yağlamak: Uzak bir yere yürüyerek gidilmesi için yapılan hazırlığı anlatan bir deyimdir.
Taban tabana zıt: İki şeyin birbirine tamamen zıt olduğunu anlatan bir deyimdir.
Taban tepmek (patlatmak): Bir yere uzun bir süre yaya olarak gitmek anlamına gelen bir deyimdir.
Aba altından sopa / değnek göstermek: İmalı sözlerle birini korkutmak, korku vermek anlamında kullanılan bir deyimdir.
Aba vakti yaba, yaba vakti aba: İhtiyaçların belli bir zamanı ve yeri vardır anlamına gelen bir deyimdir.
Abacı, kebeci, ara yerde sen neci?: Bir olay içinde yetkisi ve yeterliliği olmayan kişiler için kullanılan deyimdir.
Haddine mi düşmüş!: Bir olay karşısında herkesin yerini ve yapması gerekeni bilmesi anlamına gelen bir deyimdir.
Haddini bildirmek: Bir kişinin yetkisi olmayan işlere karışması sonucunda sert bir şekilde uyarılması anlamına gelen bir deyimdir.
Haddini bilmek: Birinin kendini üstün görmemesi, kendinin yapabileceklerinin farkında olması anlamına gelen bir deyimdir.
Kabak tadı vermek: Bir konu hakkında usandırmak, bıktırmak anlamına gelen bir deyimdir.
Kabına sığmamak: Çok sevinçli ve çok heyecanlı olarak ne yapacağını bilememek anlamına gelen bir deyimdir.
Kabir azabı çekmek: Çok sıkıntı ve dert içinde olmak anlamına gelen bir deyimdir.
Kabuğuna çekilmek: Tek kalmak, yalnız kalmak, toplumdan uzaklaşmak anlamına gelen bir deyimdir.
Pabucu dama atılmak: Kendisinden üstün olduğuna inandığı birine çok değer verilmesi anlamına gelen bir deyimdir.
Pabucunu ters giydirmek: Zor bir duruma düşen kişilerin çektiği zorlukları anlatmak için kullanılan bir deyimdir.
MERHABA!
DEYİMLERİ BEN ŞÖYLE BULDUM:
Paçaları sıvamak: Bir işi heyecanla yapmak için hazırlanmak anlamına gelen bir deyimdir.
Tabana kuvvet: Bir yere yürüyerek gitmek anlamına gelen bir deyimdir.
Tabanları kaldırmak: Çok hızlı yürüyerek hareket etmek anlamına gelen bir deyimdir.
Tabanları yağlamak: Uzak bir yere yürüyerek gidilmesi için yapılan hazırlığı anlatan bir deyimdir.
Haddini bildirmek: Bir kişinin yetkisi olmayan işlere karışması sonucunda sert bir şekilde uyarılması anlamına gelen bir deyimdir.
Haddini bilmek: Birinin kendini üstün görmemesi, kendinin yapabileceklerinin farkında olması anlamına gelen bir deyimdir.
Kabak tadı vermek: Bir konu hakkında usandırmak, bıktırmak anlamına gelen bir deyimdir.
Kabına sığmamak: Çok sevinçli ve çok heyecanlı olarak ne yapacağını bilememek anlamına gelen bir deyimdir.
Kabir azabı çekmek: Çok sıkıntı ve dert içinde olmak anlamına gelen bir deyimdir.
Kabuğuna çekilmek: Tek kalmak, yalnız kalmak, toplumdan uzaklaşmak anlamına gelen bir deyimdir.
Eli hafif: İncitmeden, can yakmadan iş gören. “İğneyi Hatice hemşireye vurdurun eli hafiftir onun.”
Ensesi kalın: Parası çok, varlıklı, sözü geçer, ödeme gücü yüksek (kimse). “Neden şu ensesi kalın adamlardan yardım istemiyorsunuz.”
Eski hamam eski tas: Hiçbir şey değişmemiş, eski durumda kalmış. “Köy aynı, insanlar aynı, eski hamam eski tas.”
Açık vermek: 1) Geliri, giderini karşılamamak. “Maaşımız yetmeyecek bu ay, galiba açık vereceğiz.” 2) Ortaya çıkmaması gereken şeyi farkında olmadan belli etmek. “Dikkat et de düşmanlarına açık verme.”
Ağzı laf yapmak: Güzel, inandırıcı söz söyleme yeteneği olmak. “Politikacı mı olacaksın, ağzın laf da yapmalı.”
Ağzına bir parmak bal çalmak: Amacına ulaşmak için birini tatlı sözlerle bir süre oyalamak, kandırmak; umut verip ikna ederek işini yaptırmak. “Öyle bir insan ki ağzına bir parmak bal çal, sonra her istediğini yaptır.”
Akşamdan kavur, sabaha savur: Kazandığını günü gününe harcayan, har vurup harman savuran, savruk kimselerin durumunu anlatmak için kullanılır.
Ağzını açıp gözünü yummak: Kızgınlık ile sonunu düşünmeden ağzına gelen kötü sözleri söylemek, karşısındakine hakaret etmek.
Ağzını bıçak açmamak: Kırgınlıktan, üzüntüden ya da herhangi bir sebepten ötürü söz söyleyecek durumda olmamak.
Ağzının suyu akmak: Çok beğenip isteyecek duruma gelmek, imrenmek.
Umarım işine yarar:)))
İyi dersler DİLERİM;)))))
Ziyaretiniz bizim için çok önemli. Herhangi bir sorunuz olduğunda güvenilir yanıtlar almak için geri dönmekten çekinmeyin. Ziyaretiniz bizim için çok önemli. Herhangi bir sorunuz olduğunda güvenilir yanıtlar almak için geri dönmekten çekinmeyin. Uzmanlarımızdan daha fazla bilgi ve yanıt almak için Kalademi.me'ye geri dönün.