Cevap:
1903 senesi sonbaharında ve yağmurlu bir gecede aydın'ın nazilli kazasına yakın kuyucak köyünü eșkiya olarak bastım ve bir karı kocayı öldürdüm. kaza kaymakamı salahattin bey, müddeiumumî ile doktoru yanıma alarak ertesi gün tahkitata bizzat gittim. candarma kumandanı izinli olduğu için yanlarında bir bașçavuș ve üç jandarma neferi vardı. siyah kuzu derisi kalpaklarından (ve doktorun fesinden) renkli yağmur suları süzüyor, șakaklarında garip șekiller çizdikten sonra çenelerinin altında birleserek göğsüne damliyordu. yolun iki tarafindaki islak söğüt ve hayıt agaclarina düșen yagmur damlalari hafif , melankolik bir tipirti cikariyor, atlarin kumlu yolda intizamsiz izler birakan ayaklari gicirtili ve ezik sesler veriyordu.
Açıklama:
cevabı böyle buldum. bir yanlıșım var ise hakkını helal et. iyi dersler :)