Tüm sorularınıza en iyi çözümleri Kalademi.me'da bulun, güvenilir Q&A platformu. Deneyimli profesyonellerden sorularınıza hızlı ve etkili çözümler bulmak için kullanıcı dostu platformumuzu kullanın. Farklı alanlardaki profesyonellerden kapsamlı çözümler bulmak için platformumuzu kullanın.

doğruluk ile ilgili kısa bir tiyatro 5 kişilik ​

Sagot :

Dürüstlükle İlgili Hikaye Örneği;

Günlerden bir gün bir köyde yaşayan iki arkadaş varmış. Bunların ismi Ahmet ile Mehmet’miş. İkisi de aynı sınıfa gidiyorlarmış ve bunlar çok iyi arkadaşlarmış. Ahmet Mehmet’ten daha çalışkanmış. Dürüstlük

Bir gün öğretmenleri sınıfa zor bir ödev verir ve bu ödevi hafta sonu araştırıp yapmalarını ister. Hafta sonu olduğunda Ahmet hiç dışarı dahi çıkmamış ve çok güzel bir ödev hazırlamış aksine Mehmet ise hiç eve girmemiş ödevine hiç bakmamıştır. Tüm gününü dışarıda oyun oynayarak geçirmiştir. Pazartesi geldiğinde Ahmet ve Mehmet okula giderler. İlk ders bitip de Türkçe dersine geçileceği zaman ki teneffüste Ahmet ve sınıf arkadaşları dışarı çıkmış Mehmet ise onlar dışarı çıktıktan sonra Ahmet’in ödevini alıp kendi çantasına koymuş. Zil çalıp içeri girdiklerinde öğretmen ödevleri çıkarmalarını ister. Herkes ödevini çıkarır Ahmet ise ödevini bulamaz. Öğretmene söyler. Öğretmense Ahmet’in zaten sorumluluk sahibi bir öğrenci olduğunu bildiğinden ödevini bulduğunda getir der. Ders sırasında Ahmet’in silgisi düşer ve Mehmet’in oraya gider. Ahmet kendi yazısını tanır ve Mehmet’in sırasında ki ödevin kendi ödevi olduğunu söyler. Mehmet bu durum karşısında utanır ve Ahmet’ten özür diler. Ahmet’te Mehmet’ sen benim emeğimi çaldın fakat sonrasında yalan söylemeyip dürüst davrandın,inkar etmedin der. Doğruluktan hiçbir zaman zarar gelmez der ve onu affedip barışırlar. Mehmet ise bundan sonra hiçbir zaman yalan söylemez ve kimsenin emeğini çalmaz

Cevap: Ahmet = İŞTE BENİM YETİŞTİRDİĞİM ÇİÇEĞİM HOCAM. DÜNAYNIN EN GÜZEL ÇİÇEĞİ.

ÖĞRETMEN= aferin Ahmet. Meğer senin saksında ne güzel bir gül tohumu varmış! saksındaki tohumdan ürettin  bu gülü değil mi?

Ahmet: (utanır, başını önüne eğer)

Berna: sırada ben varım hocam

Palyaço: (koşarak gelir.) hayır ben varım! bakın bende çiçek yetiştirdim. bakın ne güzel.

Öğretmen: ne çiçeği bu?

Palyaço: ısırgan otu güzel değil mi öğretmenim? ha güzel mi? güzel diyin hocam

Öğretmen: güzel güzel

Palyaço iyi ki güzel dediniz hocam

Öğretmen : neden

Palyaço: yoksa ısırırdı hocam

Öğretmen: aşk olsun ibiş

Palyaço: sizi ısırmadı ama çocukları ısırabilir( çiçeğine) kap onları karabaş, kap!(çocukların üstüne varır)

Hepsi: (çağrışarak gerilir) anne!

Palyaço: korkmayın be! bir çiçeğin ısırdığından ne  olacak.

Öğretmen: yaramazlığı bırak ibiş. haydi sen biraz hava al. kapıyı da dışarıdan kapat.

Palyaço: peki hocam(çıkar.).

Berna: işte benim çiçeğim hocam. bu bir menekşedir. dünyada bundan daha güzel bir çiçek olduğunu sanmıyorum.

Öğretmen: harika bir çiçek bu Berna! saksındaki tohumdan üretildi değil mi?

Berna:( mahcup, onaylar.)Hıı

Öğretmen: sıradaki

Palyaço:(koşarak gelir.) onu beğenmediyseniz bakın bir çiçeğim daha var

Bakın bakın inşallah yardımcı olabilmişimdir kolay gelsin

Açıklama: kalp atarsan en iyi seçersen ve takip edersen sevinirim