UZAY MACERASI
Orkun, gökyüzü ve uzaya çok meraklı olan, 7 yaşında bir kahramandı. Uzay gemisiyle yeni bir gezegen keşfetmek için yola çıkan Orkun, ilk olarak dünyaya en yakın gezegen olan Venüs’ün yanından geçti. Yeni bir gezegen bulmak için çok daha uzaklara gitmeliydi.
Orkun Venüs’ten uzaklaşırken, kendisini göktaşlarının içinde buldu aniden.
Göktaşlarının arasından ustaca geçti. Bu sırada uzaktan ayın parıltılı yüzünü gördü ve bu görüntü çok hoşuna gitti. Ay güneşten aldığı ışıkları yansıtırdı.
Merkür gezegenine yaklaşırken yorulduğunu hissetti ama yoluna devam etmeliydi, yeni keşfedeceği gezegenin karşısına çıkmasını bekliyordu heyecanla.
Merkür’ün yanından geçerken sıcaklığın aniden yükseldiğini hissetti çünkü güneşe yaklaşıyordu. Güneşin yüzeyi çok sıcak olduğu için fazla yaklaşmamalıydı. Uzay gemisinin hemen yönünü değiştirdi ve uzayın karanlık bölgelerine doğru ilerlemeye başladı.
Orkun güneşi arkasında bırakmıştı artık. Karanlığın içinde çok küçük bir ışık gördü. O yöne doğru ilerlemeye başladı, bu ışığa yaklaştıkça heyecanı daha da artıyordu. Uzaktan küçücük bir ışık olarak görünen bu yer, Orkun yaklaştıkça daha parlak bir hale geldi. Biraz daha yaklaştıktan sonra, büyüleyici ve daha önce kimsenin keşfetmediği bir gezegen çıktı karşısına. Gezegenin her yanı rengarenkti ve etrafına ışıltılar saçıyordu.
Orkun yeni bulduğu gezegenin üstünde uzay gemisiyle dolaşmaya başladı. İlk olarak karşısına çok büyük bir deniz çıktı. Dünyadan farklı olarak denizin rengi kırmızıydı. İlerledikçe gezegenin dışarıdan da göründüğü gibi rengarenk ve ışıltılı olduğunu gördü. Dağlar ve ormanlar sanki birer elmas gibi parlıyordu. Gökyüzünden gezegene baktıkça merakı arttı ve uzay gemisiyle inebileceği uygun bir yer bulup biraz da çevreyi yakından görmek istedi.
Uzay gemisiyle güvenli bir yere iniş yaptı ve dolaşmaya başladı. Etraftaki her şey gözlerini kamaştıracak kadar ışıltılıydı. Yakındaki bir ormana doğru yürümeye başladı. Ormandaki bitki ve ağaçların hepsi, daha önce gördüğü tüm bitki ve ağaçlar gibi yeşil değil turuncuydu. Buna çok şaşıran Orkun, kim bilir ne kadar ilginç canlılar yaşıyordur bu gezegende diye düşündü.
Bu gezegeni ilk olarak Orkun bulduğu için gezegene kendi adını verdi. Çünkü, birisi uzayda yeni bir gezegen keşfederse ismini de o koyardı. “İbrahim de yanımda olsaydı ve bu gezegeni görseydi” diye düşündü. İbrahim, Orkun’un en yakın arkadaşıydı.
Gezegende biraz daha dolaştıktan sonra uzay gemisine bindi ve dünyaya dönüş yolculuğuna başladı. Annesi Emine ve babası Korel onu bekliyorlardı. Orkun da onlara yeni bulduğu gezegenden bahsetmek için sabırsızlanıyordu.
Artık uzayda ismini Orkun’un koyduğu, yerini sadece onun bildiği, çok özel ve büyülü bir gezegen vardı…
YARDIM EDEBİLDİYSEM SEVİNDİM
İYİ DERSLER
EN İYİSEÇERMİSİN
