Selam :))
Horasan’ın Tus şehrinde doğmuştur.
Fıkıh, hadis, akaid, gramer, felsefe gibi ilimlerde eğitim almıştır. Selçuklular Dönemi’nde Nizamiye Medresesi’nin baş müderrisliğine tayin edilmiştir.
Kabilecilik anlayışına ve körü körüne kabul edilen mezhepçiliğe karşıdır. Kişinin kendi mezhebini akli faaliyetleriyle yine kendisinin bulması gerektiğini savunan Gazali’ye göre şüphe gerçeğe ulaşmanın tek yoludur.
Bilimsel konular işlerken odak noktası insanın niyeti, amacı, tasarıları, dinî ve ahlaki şuurudur. Bu sebeple yergi ve övgü, korku ve ümit, zenginlik ve yoksulluk, israf ve tutumluluk gibi karşıt durumlar, imkan veya imkansızlıklar iyi veya kötü olarak nitelendirilemez. Çünkü bunları iyi veya kötü kılan insanın niyet ve iradesidir.
En ünlü eseri “İhya’ü’ulümi’d-din“de bozulmuş bir toplumu ıslah etmeye, Kur’an ve sünnet temelleri üzerine oturtmaya ve ona asıl İslami erdemlerini yeniden kazandırmaya çalışmıştır.
