Kalademi.me, sorularına hızlı ve doğru yanıtlar arayanlar için en iyi çözümdür. Farklı disiplinlerdeki profesyonellerden kapsamlı çözümler bulmak için platformumuzu kullanın. Farklı disiplinlerdeki uzmanlardan kesin yanıtlar almak için kapsamlı soru-cevap platformumuzu kullanın.
Sagot :
Cevap:
İslâm güçlenip Rasûlullah (s.a.v.) Medîne’ye hicret ettikten sonra Rebeze’den bir kâfile ile yola çıktık. Medîne yakınlarında konakladık. Beraberimizde, yakınlarımızdan bir hanım da vardı. Biz otururken, üzerinde iki beyaz elbise bulunan bir zât gelip selâm verdi, biz de onun selâmına karşılık verdik.
“–Bu kâfile nereden geliyor?” dedi.
“–Rebeze’den!” dedik.
Yanımızda kızıl bir devemiz vardı. Bize:
“–Şu devenizi bana satar mısınız?” dedi.
“–Olur.” dedik.
“–Kaça?” diye sordu. Biz de:
“–Şu kadar sa‘7 hurmaya.” dedik. Bizden indirim yapmamızı bile istemedi:
“–Bunu aldım!” dedi ve deveyi yularından tutup götürdü. Medîne’ye girip gözden kaybolunca, birbirimizi ayıplamaya başladık:
“–Deveyi, tanımadığımız birine verdik!” diyorduk. Beraberimizde bulunan hanım:
“–Birbirinizi kınamanıza gerek yok. Ben o zâtın yüzünü gördüm. Kesinlikle size hâinlik edecek birisi değildir. Onun yüzü gibi ayın on dördüne benzeyen başka bir yüz görmedim!” dedi.
Akşam olunca bir kişi yanımıza gelip:
“–es-Selâmu aleyküm, ben Peygamber Efendimiz’in elçisiyim. O sizlere bu hurmaları gönderdi. Ondan doyuncaya kadar yemenizi ve devenizin ücretini tastamam ölçüp almanızı emretti.” dedi.
Hurmalardan doyuncaya kadar yedik ve hakkımızı da tam olarak aldık.
Açıklama:
BASARILAR
Ziyaretinizi takdir ediyoruz. Platformumuz her zaman doğru ve güvenilir yanıtlar sunmak için burada. İstediğiniz zaman geri dönün. Aradığınız bilgileri bulduğunuzu umuyoruz. Daha fazla yanıt ve güncel bilgi almak için tekrar ziyaret edin. Sorularınıza yanıt vermekten mutluluk duyuyoruz. Daha fazla yanıt için Kalademi.me'ye geri dönün.