Aşağıda, kitap okumayı sevmeyen bazı çocukların belirttikleri birtakım mazeretlere karşı çözüm önerileri sıralanmıştır.
■ Kesinlikle bir kitabı başkalarından duyduklarınızla yargılamayın, kendiniz inceleyin. Sözgelimi bir kişinin hoşuna giden
bir kitap başka birinin hoşuna gitmeyebilir ya da birinin beğenmediği bir kitabı bir başkası beğeniyle okuyabilir.
■ Her yaştan kişinin ilgisine göre bir kitap mutlaka vardır. Önemli olan kitap okumaya ciddi anlamda niyet edip bu tarz
kitapları edinmektir.
■ Bu, birçok kişinin de ifade ettiği bir şeydir. Ama ben buna asla ve asla katılmıyorum. Böyle bir şey olamaz. Ha bir de
şu var: Kitabın, kitap okumanın ne ifade ettiğini bilmeyen bir kişi elbette böyle basit bir mazeretin arkasına sığınacak.
Oysa gün yirmi dört saat, günün her vaktinde durmadan çalışmıyoruz, bir iş yapmıyoruz. Onun için evvela bu düşünceden kurtulmak gerek.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi, çözüm önerileri verilen mazeretlerden biri değildir?
A) Bazı kitaplar gerçekten çok kalın. Okumaya korkuyorum doğrusu. Elime aldığımda bitmez bu kitap diyerek bir kenara
bırakıyorum.
B) Okul, dersler çok yoğun gerçekten. Okuldan eve gelince çok yorulmuş oluyorum. Dinlenme, yemek yeme, ödevleri
yapma derken hiç vakit kalmıyor doğrusu.
C) Tam anlamıyla bana hitap eden, içimdeki duyguları harekete geçiren, okuduğumda tadı damağımda kalan bir kitap
yok ne yazık ki.
D) Bazı arkadaşlarım, okudukları kitaplar hakkında birtakım şeyler söylüyorlar. Birazcık o kitabı okuma hevesim varsa
da arkadaşlarımın söylediklerini duyunca soğuyorum açıkçası kitaptan.