Kalademi.me, uzman topluluğunun yardımıyla sorularınıza yanıt bulmanıza yardımcı olur. Sorularınıza kesin yanıtlar sunmaya hazır uzmanlarla bağlantı kurmak için platformumuza katılın. Geniş bir uzman topluluğu sayesinde sorularınıza güvenilir yanıtlar bulmanın rahatlığını yaşayın.
Sagot :
-Selam-
○Deyim Nedir?
Bir olayı, sözcüğü ya da vaziyeti daha etkileyici bir şekilde anlatmak adına minimum iki kelimenin bir araya gelmesi ile beraber oluşan, çoğu kez gerçek anlamdan uzaklaşarak, kendine has mana kazanan sözcük gruplarına deyim adı verilir. Deyimler; hem konuşmalara hem de yazılara derinlik katarak, anlatılanları daha ilgi çekici hale getirmektedir. Birkaç cümle ile anlatılacak bir vaziyet, iki kelimeden oluşan deyimlerle belirtmek mümkündür. Bu sayede özlü bir anlatım sağlanmış olur.
Sorumuza gelecek olursak:
Madalyanın ters (öteki) yüzü: Olumlu bir olay, iş ya da durumun düşünülmesi, hesaba katılması gereken olumsuz yönü.
Madik atmak: Hile, düzen ve oyunla aldatmak; dolap çevirmek. “Ona kolay kolay kimse madik atamaz.”
Mahalleyi ayağa kaldırmak: Bağırıp çağırarak, gürültü kopararak konu komşuyu rahatsız etmek, telaşlandırmak. “Bağırıp durma öyle, mahalleyi ayağa kaldıracaksın.”
Mahkemelik olmak: Kavga veya anlaşmazlık sonucu mahkemeye düşmek. “Bu gidişle mahkemelik olacağız galiba.”
Mahşer midillisi: Kısa boylu, fitneci kimse.
Mahşer gibi: Çok kalabalık. “Meydan mahşer gibiydi.”
Makaraları koyvermek: Kendini tutamayıp kahkahayla gülmeye başlamak, uzun uzun gülmek. “Yüzükoyun çamura düşen arkadaşını görünce makaraları koy verdi.”
Makas almak: Birinin yanağını orta parmakla gösterme parmağı arasında sıkmak.
Mal bulmuş mağribi gibi: Büyük bir zenginliğe kavuşmuşcasına büyük sevinç ve coşku ile.
Mal etmek: 1. Bir malı hakkı olmadığı hâlde kendisininmiş gibi göstermek veya saymak. 2. Bir mala, bir değer karşılığında sahip olmak. “O tarlayı kendisine mal etmesine göz yummayacağım.”
Malın gözü: 1. Aşağılık ve düzenci kimse. 2. İffetsiz. 3. İyi mal.
Mana çıkarmak: Yanlış bir yargıya varmak, bir söz ya da hareketten kendine göre bir anlam çıkarmak. “Öyle alıngandı ki her sözümden bir mana çıkarıyordu.”
Mana vermek: Kendine göre bir yargıya varmak, yorumlamak. “Senin bu davranışına bir mana veremiyorum.”
Maneviyatı bozulmak: Moral gücü sarsılmak, kendine güveni yitirmek, kendini güçsüz ve dirençsiz hissetmek. “Düşmanlar, toplumumuzun önce maneviyatını bozdular.”
Mantar gibi yerden bitmek: Birdenbire ya da kendiliğinden ortaya çıkmak. “Adamlar mantar gibi yerden bitmişlerdi, bir anda etrafımızı sarıverdiler.”
Maraza çıkarmak: Anlaşmazlığa yol açacak işler yapmak, kavgaya yol açmak.
Martaval atmak: İnanılmayacak şeyler uydurmak, yalan söylemek. “Amma da martaval atıyordu adam.”
Mart içeri pire dışarı: Birbirinden hoşlanmayan iki kişiden biri gelince ötekinin dışarı çıkışını anlatmak için kullanılır.
Masal okumak: İnandırıcı olmayan, oyalayıcı ve avutucu sözler söylemek. “Bana masal okuma, olayın gerçek yüzünü anlat.”
Maskara olmak: Gülünç hallere düşmek, alay konusu olmak. “Kim düşmanının maskarası olmak ister?”
Maskesi düşmek: Gerçek yüzü, kimliği, niteliği ortaya çıkmak. “Nihayet maskesi düştü, herkes onun ne mal olduğunu anlayacak.”
İyi Dersler...
Ç|alıntı yok.
#Yıldızz#
Güncel ve güvenilir yanıtlar almak için tekrar ziyaret edin. Bilgi ihtiyaçlarınız konusunda her zaman hazırız. Bilgilerin faydalı olduğunu umuyoruz. Daha fazla bilgi ve doğru yanıtlar almak için istediğiniz zaman geri dönün. Kalademi.me'ye ziyaretiniz için teşekkür ederiz. En güncel yanıtlar ve bilgiler için geri dönün.