12. “Türkler gayet az yerler. Sofra zevkine pek az düşkündürler. Bir parça ekmekle beraber tuz, soğan ve yoğurt bulurlarsa yemek için başka şey aramazlar. Yoğurt hem besleyicidir hem de hazmı kolaydır. Kervansarayların hepsinde yo- ğurt mutlaka bulunur. Üzüm, vişne gibi kuruye- mişleri sıcak suda kaynatıp toprak tabaklar içine koyarlar.” (Busbecq)

е “Onların en sık yedikleri, pilav adlı yemektir. Pi- lav; piliç, koyun, sığır eti yahut sadece bunlardan birisi veya et olmadığı takdirde tereyağıyla pişi- rilen pirinçtir. Yemek zamanı gelince yere sofra adı verilen deriden yuvarlak bir masa örtüsü ya- yarlar. Onun üzerine pilav ve eti koyarlar, ekmeği parçalara bölerek dağıtırlar, sonra da sofranın etrafına ayaklarını altlarına alarak otururlar ve 'Bismillah' yani 'Allah'ın adıyla' diyerek yemeğe başlarlar." (Jean Thevenot) a

Yukarıda Osmanlı ülkesini ziyaret eden bir elçinin ve seyyahın bazı gözlemlerine yer verilmiştir. Buna göre, Türk kültürünün gelişim ve deği- şimiyle ilgili ulaşılabilecek en kapsamlı yargı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kültürümüze ait bazı ögeler, geçmişten günü- müze uzanan süreçte süreklilik göstermiştir.

B) Türk mutfak kültürüne ait bazı lezzetler, başka ülkelerin kültürlerine ilham kaynağı olmuştur.

C) Türk kültürü, her alanda Batı kültürünün etkisi altında kalmış ve bu kültür çevresinde şekil- lenmiştir.

D) Türk mutfak kültürüne ait bazı yemekler, günü- müzde tamamen yok olmaya başlamıştır.​