Kalademi.me ułatwia znalezienie rozwiązań dla wszystkich Twoich pytań dzięki aktywnej społeczności. Deneyimli profesyonellerden ayrıntılı yanıtlar almak için kullanıcı dostu platformumuzu kullanın. Sorularınıza hemen güvenilir yanıtlar bulmak için deneyimli uzman topluluğumuzdan faydalanın.
Sagot :
Merhabalar Efendim
1. Efsane (Köprü)
• Köprü Kızılırmak'ın üzerinde kurulu dokuz yüz sene önce yapılmış muhtemelen Selçuklu devleti zamanından kalma yüz oniki metre uzunluğunda on üç kemerden oluşmuştur. Köprünün çok büyük bir kemeri var. O kemeri zamanın mimarları bir türlü tutturamamışlar. Çok uğraşmışlar ama tutturmak bir türlü mümkün olmamış. Köprü yapılmadan evvel zamanın hükümdarı sefere giderken Kızılırmak'ın sığ yerinden geçip gidermiş.
•Yine bir sefer esnasında hükümdar mimarlarına ve köprü ustalarına 'Ben seferden dönünceye kadar buraya bir köprü yapılsın diye emretmiş. Ustalar Mimarlar yedi-sekiz defa köprüyü yapmaya uğraşmışlar ama her defasında ortadaki büyük kemeri tutturamadıkları için köprü yıkılmış. Neticede Rum asıllı Hıristiyan bir mimar bu köprünün yıkılmaması ve büyük kemerin tutturulabilmesi için Allah'a gece boyunca yalvarıyor. Bir ara dalıp rüyasında kızı ile oğlunun kurban edilip onların kanı ile yoğrulan iki taşın köprüye konulması ile büyük kemerin tutturulmuş ve köprünün kurulmuş olacağını görüyor.
•Bu rüya üzerine adamcağız kızı ile oğlunu kurban ediyor onların kanı ile yoğrulan taşları köprünün büyük kemerine yerleştiriyor ve büyük kemer tutuyor. Köprüde o kanlı iki taş hala görülmektedir. Hükümdar seferden dönerken köprüyü beğeniyor ve mimarlarını çağırıyor. "Çok kısa sürede çok güzel köprü yapmışsınız" diyor. Mimarlarda:"Sayenizde hükümdarım' diyorlar. Hükümdar bu söze sinirleniyor. Nasıl olur da siz benim sayemde yaparsınız bu yapılan eserler Allah'ın sayesinde yapılmıştır. Ben sizin köprünüzden geçmem" diyor. Hükümdar Kızılırmak'ın yine sığ yerinden geçip otağına gidiyor.
2. Efsane (Gelincik Kayası)
• GELİNCİK KAYASI EFSANESİ
Kırıkkale`de,
“Yüzüncü Yıl Ağaçlandırma Sahası”Denilen yerde, Kahverengi renkte Büyük taşlar bulunmakta. Bu taşların oluşumunu
1402`de yaşanan Ankara Savaşı`na kadar götüren Yöre halkı,Olayın efsanesini şöyle anlatırlar:
Çok zengin bir bey oğlu, Âşık olur fakir bir kıza. Ne var ki, genç kız
Onu değil, Başka bir köyden bir çobanı sevmektedir.
Buna aldırmayan bey oğlu, Zenginliğine güvenerek Kızı ister Ve babası da Seve seve yapar oğlanın isteğini.Babasına karşı gelemeyen kız, Gömer aşkını içine Bey oğluyla razı olur evlenmeye.
Ne var ki, Tam düğün günü Gelin alayı ile beraber Çıkılınca yola,Dayanamaz bu duruma genç kız
Daha fazla dayanamaz ve “Allah’ım, Beni bu adama eş edeceğine, Şuracıkta taş et!”
diye dua eder.
Duası kabul olur ve gelin alayı da dâhil olmak üzere taş kesilir oracıkta herkes.
iyi dersler dilerim arkadaşım <3
BAŞARILAR...
Ziyaretiniz için teşekkür ederiz. İhtiyacınız olan en iyi bilgileri sunmayı taahhüt ediyoruz. Daha fazla bilgi için geri dönün. Yanıtlarımızın faydalı olduğunu umuyoruz. Daha fazla bilgi ve diğer sorularınıza yanıtlar almak için istediğiniz zaman geri dönün. Uzmanlarımızdan daha fazla bilgi ve yanıt almak için Kalademi.me'ye geri dönün.