Kalademi.me pomaga Ci znaleźć wiarygodne odpowiedzi na wszystkie Twoje pytania dzięki pomocy ekspertów. Farklı alanlardaki uzmanlardan doğru bilgiler alarak soru-cevap platformumuza katılın. Farklı disiplinlerdeki uzmanlardan kesin yanıtlar almak için kapsamlı soru-cevap platformumuzu kullanın.

okyanuslar nasıl oluştu? özet yazınız uygun cvp en iyi seçicem boş yapanı bildiriyorum

Sagot :

Cevap:kısa bir şekilde

Değişik hipotezlerle oluşan suyun dev depresyon alanlarını doldurmasıyla ilk okyanuslar meydana gelmiştir. ... Kısaca bugünkü, ağır atmosferik basınç nedeniyle sıvı suyun olduğu düşünülmektedir. Bu ilk okyanusların kökenini oluşturan su olabilir. Gezegenin yüzey ısısı azaldıkça, okyanuslar da şekillenmeye başlayacaktır.

Açıklama:

#eniyiseçersensevinirim

uzun olarak

Uzaydan dünyaya bakıldığında yeryüzünün yüzde 70’inin okyanusla kaplı olduğu görülür.Bunların derinliği ortalama 3700 metre civarındadır. Başlangıçtan beri kıtaları şekillendiren, atmosferi oluşturan ve hayata kaynaklık eden bu sular nasıl oluştu peki?

Bugün okyanuslarda bakterilerden balinalara kadar sayısız canlı türü yaşıyor; bu okyanuslar gezegenin ekolojisi, iklimi ve hava koşullarının merkezinde yer alıyor. Rüzgarı oluşturan da, buluta veya buz tabakasına dönüşen de, kutupları deniz altı akıntılarla birbirine bağlayan da onlar.

null Görseli

Fakat bu okyanuslar yeryüzünde başlangıçtan beri yoktu. Her türlü yaşamın kaynağı olan su, 4,5 milyar yıl önce Dünya oluştuktan yüz milyonlarca yıl sonra yabancı bir madde olarak, donmuş parçalar halinde uzaydan geldi dünyaya. O sırada gezegenimiz yanardağların sürekli patladığı kupkuru bir yerdi.Hidrojen ve oksijenin oluşumu

İki hidrojen ve bir oksijen atomundan oluşan su molekülü evrende en yaygın görülen ikinci maddedir.

null Görseli

Hidrojen, Büyük Patlamanın hemen ardından ortaya çıkmıştır. 13,7 milyar yıl önce evren bu patlamayla oluşurken, ortaya çıkan enerjinin bir kısmı radyasyon ve parçacıklar halinde yoğunlaşmaya başladı.

Patlamadan sonraki ilk üç dakika içinde, yeni oluşmuş elektron ve protonlar yavaşlayıp birbirini çeker hale gelmiş, evrendeki tüm hidrojen de bu sırada oluşmuş ve en yaygın atom olarak bugüne kadar gelmiştir.

Oksijen atomu ise milyonlarca yıl sonra ortaya çıktı. Evren genişlemeye devam ederken hidrojen bulutları bir araya gelip yoğunlaştı ve birleşerek helyuma dönüştü. İlk yıldızlar meydana geldiğinde içerdikleri hidrojen tükeninceye kadar milyarlarca yıl boyunca yandılar. Bu noktada yıldızlar çöktü ve helyumları birleşti.

null Görseli

Füzyon çeşitli aşamalardan geçerken bu ilk yıldızlar helyumdan demire kadar bugün bildiğimiz birçok ağır elementi oluşturdu. Sonunda bunların çekim gücü, meydana gelen ağır atomları birleştirecek kadar güçlü olmadığı anda yıldızlar patlayarak söndü.

Bu patlama sonucu ortaya çıkan bulutlar karbon, neon, sülfür, sodyum, argon, klor ve en önemlisi de oksijen atomlarını oluşturdu.

5 milyar yıl önce, su moleküllerinin temelinde yer alan bu hidrojen ve oksijen atomları, gezegensi bulutlar (nebula) olarak da bilinen bu yıldız kalıntılarında uçuşuyordu. Derken bu nebulada, çöken hidrojen gazlarından oluşan bir bulutun ateş almasıyla Güneş meydana geldi.

Toza tutunmak

Toza tutunmak Görseli

Bu nebulada Güneş’in çekim kuvvetinden uzakta, molekül ve atomlar, karbon, silikon ve diğer elementlerden oluşan toz parçacıkları arasında dolaşıyordu. İşte su molekülleri, hidrojen ge oksijenin tesadüfen bu tozlara tutunmasıyla oluştu.

Bu oldukça yavaş bir süreçti. Atomların kimi önce, kimi sonra tutunuyordu. Çok nadiren de oksijen ve hidrojen atomları aynı anda ve birbirine yeterince yakın mesafede durarak birbirine tutunup kimyasal etkileşime girebiliyordu.

Yüzbinlerce yıl boyunca devam eden bu süreçte her toz taneciği böyle bir süreçten geçmiş, etrafındaki buz tabakasını büyütmüştü. Güneş Sistemi bir milyon yaşına geldiğinde sayısız karbon ve silikon tozu buzla kaplanmıştı.

Bu toz zerrecikleri de birleşe birleşe taş, kaya, göktaşı ve sonunda gezegen büyüklüğüne ulaştı. Yani bugün Güneş Sistemimizdeki tüm nesneler, milyonlarca yıl önce patlamış olan yıldızların tozlarından oluştu.

İlk birkaç milyon yıl boyunca kayalardan ve buzdan oluşan dev bir disk Güneş’in etrafında yörüngede dönmekteydi. Bütün bunların bir araya gelip birleşerek Dünya’yı ve diğer gezegenleri oluşturması 20 milyon yıl aldı. 4,5 milyar yıl önce Dünya ilk oluştuğunda yüzeyi sürekli patlayan yanardağlarla kaplı, magmanın aktığı, sürekli kayaların çarptığı bir gezegendi.

Binlerce yıl yağan yağmur

Bu kayalardan biri öyle büyüktü ki Dünya’nın bir kısmını koparıp yörüngesinde dönen Ay’ı oluşturdu. İçeride ise radyoaktif elementlerin çürümesi korkunç bir ısı yaratıyordu.

Dünya yüzeyindeki suyun hemen hemen tamamı onu oluşturan kaya ve buz parçalarından gelmişti. Fakat atmosfer henüz oluşmadığı için bu su molekülleri kaynayıp uzaya uçuyordu.

Fakat bu arada yaşanan jeolojik olaylar sonucu gezegenin içinden yüzeye doğru su çıkmaya devam ediyordu. Demir gibi ağır elementler gezegenin merkezine doğru akıyor, bugün bildiğimiz haliyle Dünya’nın dış kabuğu, manto ve çekirdeği şekil alıyordu. Manto soğudukça su ve diğer uçucu maddeler yüzeye doğru çıkıyor, ısınan su buharı ise yanardağ ağızlarından dışarı çıkıyordu.

Böylece 500 milyon yıl önce Dünya’nın atmosferi ve ısısı istikrarlı bir hal aldı ve dışarı sızan su buharı soğuyup yoğunlaştı. Bunun sonucunda yağmur yağmaya başladı. Hem de binlerce yıl boyunca.

Artık Dünya’nın yüzeyinde bir miktar su birikmişti. Fakat gezegenin hala sıcak olduğu o dönemde henüz bugünkü okyanusları oluşturacak kadar su birikmemişti.

Kuyruklu yıldız bombardımanı

Okyanuslarımızın çoğu aslında başka yerden gelme. Bu yağışlı dönem sırasında Güneş Sistemi’nde Güneş’e yakın olan gezegenlere sürekli olarak göktaşları ve kuyruklu yıldızlar çarpıyordu. Bu çarpmaların izlerini bugün Ay’ın yüzeyinde görmek mümkün.

Dünya’ya kaç şeyin çarptığı ve ne kadar su taşıdıkları bilinmiyor. Fakat bu bombardıman dönemi Dünya’nın oluştuğu 4,5 milyar yıl öncesinden 3,8 milyar yıl öncesine kadar devam etti. Bu dönem sona erdiğinde artık Dünya’da okyanuslar vardı.

Bu kuyruklu yıldızların ve göktaşlarının nereden geldiğini de bilmiyoruz.

Fakat bu okyanusların varlığını sürdürmesi açısından Dünya Güneş’e ideal uzaklıktaydı. Venüs’ün yerinde olsa bu su buharlaşıp uçacak, Mars’ın yerinde olsa donup katılaşacaktı.

Oysa Dünya, ortaya çıktıktan bir milyar yıl sonra, düzene girmiş atmosferi, Güneş Sistemi’ndeki mükemmel konumu ve elverişli çevre koşulları sayesinde, bugün gördüğümüz okyanusları korumaya başladı

hipotalamus

18.06.2015

Bu arada şu bilgiyi de paylaşalım madem.Henüz %95 i keşfedilmemiş okyanusları araştırırken yer altında yeni bir okyanus keşfedildiği açıklanmıştı.Yerin 650 km altında keşfedilen bu okyanusun kayıp su döngüsündeki halka olduğu düşünülüyormuş ve mevcut bilinen okyanuslardan 3 katı daha fazla büyüklükte olduğu ; bugüne kadar kuyruklu yıldızların ve göktaşı çarpmaları ile Dünyaya geldiği düşünülen suyun aslında buradan kaynaklı olabileceği ;bu okyanusu oluşturanın ise yer altında bulunan ve içinde çok miktarda su bulunduran mavi taşlar olabileceği söyleniyor.Çok yakınlarda okumuştum bunu ama detayını araştıramadım henüz.

en iyi seçersen sevinirim

View image darkxjennie

Cevap:

Dünya okyanusu, Dünya'nın hidrosferinin temel bileşeni olduğundan, yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır, karbon döngüsünün bir parçasını oluşturur ve iklim ve hava koşullarını etkiler. Dünya Okyanusu bilinen 230.000 türün yaşam alanıdır; ancak çoğu keşfedilmediği için okyanusta bulunan türlerin sayısı çok daha fazladır, muhtemelen iki milyonun üzerindedir.[11] Dünya okyanuslarının kökeni bilinmemektedir; okyanusların Hadean eonunda oluştuğu düşünülmektedir ve yaşamın ortaya çıkışının nedeni olabilir.

Dünya dışı okyanuslar su veya diğer elementler ve bileşiklerden oluşabilir. Dünya dışı yüzey sıvılarının onaylanmış tek büyük kararlı gövdesi Titan'ın gölleridir; ancak Güneş Sisteminin başka yerlerinde okyanusların varlığına dair kanıt vardır. Jeolojik tarihlerinin başlarında Mars ve Venüs büyük su okyanuslarına sahip oldukları için teorileştirilir. Mars okyanus hipotezi, Mars yüzeyinin yaklaşık üçte birinin bir zamanlar su ile kaplandığını ve kaçak bir sera etkisinin Venüs'ün küresel okyanusunu kaynatmış olabileceğini düşündürmektedir. Suda çözünmüş tuzlar ve amonyak gibi bileşikler donma noktasını düşürür, böylece su brin veya konvektif buz gibi dünya dışı ortamlarda büyük miktarlarda bulunabilir. Doğrulanmamış okyanuslar, birçok cüce gezegen ve doğal uydunun yüzeyinin altında spekülasyon yapar; Özellikle, ayın Europa okyanusunun Dünya'nın su hacminin iki katından fazla olduğu biliniyor.

Hizmetimizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz. Tüm sorularınıza en iyi yanıtları vermeyi taahhüt ediyoruz. Bizi tekrar ziyaret edin. Platformumuzu kullandığınız için teşekkür ederiz. Amacımız, tüm sorularınıza en doğru ve güncel yanıtları vermektir. Tekrar bekleriz. Uzmanlarımızdan en güncel yanıtları ve bilgileri almak için Kalademi.me'ye geri dönün.