Sorularınıza hızlı ve doğru yanıtlar alın, Kalademi.me, en iyi soru-cevap platformu. Uzmanlardan oluşan topluluğumuz sayesinde sorularınıza güvenilir cevaplar bulun ve çeşitli alanlardaki bilgi ve deneyimlerden faydalanın. Farklı alanlardaki profesyonellerden kapsamlı çözümler bulmak için platformumuzu kullanın.
Sagot :
Merhabalar!
Cevap atom gerçekte var mıdır sorusunun yanıtını,atom,atomun tarihçesi,atomun yapısal özellikleri ve en aşağıda örnekler içermektedir.Eksik varsa yorumda belirt lütfen.
⇒Atom, gerçekte vardır.
Genel bilgi:
Atom veya eycik, bilinen evrendeki tüm maddenin kimyasal ve fiziksel niteliklerini taşıyan en küçük yapı taşıdır. Atom Yunancada "bölünemez" anlamına gelen "atomos"tan türemiştir. Atomus sözcüğünü ortaya atan ilk kişi MÖ 440'lı yıllarda yaşamış Demokritos'tur. Gözle görülmesi imkânsız, çok küçük bir parçacıktır ve sadece taramalı tünelleme mikroskobu (atomik kuvvet mikroskobu) vb. ile incelenebilir. Bir atomda, çekirdeği saran negatif yüklü bir elektron bulutu vardır. Çekirdek ise pozitif yüklü protonlar ve yüksüz nötronlardan oluşur. Atomdaki proton sayısı elektron sayısına eşit olduğunda atom elektriksel olarak yüksüzdür. Elektron ve proton sayıları eşit değilse bu parçacık iyon olarak adlandırılır. İyonlar oldukça kararsız yapılardır ve yüksek enerjilerinden kurtulmak için ortamdaki başka iyon ve atomlarla etkileşime girerler.
Atomun tarihçesi:
Aristotales'in maddeye bakışı kendinden önce yaşamış olan filozoflara olan tepkisini ifade eder. O, Empedokles'in düşüncesine katılmış ve her şeyin dört ana maddeden yapıldığını savunmuştur. Bu dört ana madde ateş, su, toprak ve havadır.
Bu zamanı izleyen çağlarda bu düşüncelere bir ilave yapılmadı, ilk kez 1803 yılında John Dalton modern atom kavramını ortaya attı. John Dalton, kimyasal reaksiyonlarda maddenin tam sayılarla belirlenen oranlarda tepkimeye girdiğini gösterdi ve dolayısıyla, maddelerin atom denen sayılabilir ama bölünemez parçalardan oluştuğunu ifade etti. Buna ek olarak, atomların kütlelerini ortaya koyan bir tablo hazırladı.
1869 yılında Rus kimyacı Dmitri Mendeleyev o zaman için bilinen elementleri düzenleyen bir periyodik tablo geliştirdi. J.J. Thomson 1897 yılında elektronu keşfetti. 1911 yılında Ernest Rutherford günümüz atom modelinin temelini teşkil eden yapıyı ortaya koydu: atomun, kütlesinin büyük bir kısmını oluşturan bir çekirdek ve bu çekirdek etrafında dönen elektronlardan oluşmaktadır. Rutherford çekirdeği oluşturan pozitif yüklü parçacığa proton adını verdi. 1932 yılında James Chadwick nötronu (adı, elektrik yükü 0 olduğundan, yani nötr olduğundan, nötron olmuştur.) buldu ve bu sayede 1935'te Nobel Fizik Ödülü'nü aldı. Daha sonra kuantum teorisi doğrultusunda Niels Bohr, Bohr atom modelini ortaya attı ve elektronların belli yörüngelerde bulunabildiğini ve bunun Planck sabiti ile ilgili olduğunu ifade etti. Bohr'un modelinin üzerinde, daha sonraki deneylerde bulunanlarla örtüşmesi için birçok ekleme ve çıkarma yapıldı. Bohr modelinin "yamalı bohça" lakabını alması bundan ileri modelini yapmıştır.
Atomun yapısal özellikleri:
Niels Bohr'un modeli ise modern atom teorisine en yakın modellerinden biridir. Bohr'a göre elektronlar çekirdeğin çevresinde rastgele yerlerde değil, çekirdekten belirli uzaklıklarda bulunan katmanlarda döner.Bohr da tasarladığı bu modelle Nobel ödülüne de lâyık görülmüştür.
Atomun yapısını açıklayan ve bugün için kabul edilen son teori Kuantum Atom Teorisi'dir. Kuantum Atom Teorisi'ne göre atom modeli Bohr atom modelinden farklıdır. Bohr Atom Modeli'ne göre atomun merkezindeki çekirdeğin etrafında elektronlar çember şeklindeki yörüngelerde dolanmaktadırlar. Her bir çember yörünge belli enerji seviyesine sahiptir. Yörüngeler arası elektronik geçişler atomun renkli görünmesine neden olur. Ancak belli bir zaman sonra Bohr atom modelinin birçok spektrumu açıklayamadığından yetersizliği ortaya çıkmıştır.
Kuantum Atom Modeli'ne göre ise atomun merkezinde bulunan çekirdeğin etrafındaki elektronlar belli bölgelerde yani orbitallerde bulunurlar. Belli enerji seviyelerine sahip orbitaller atomu oluşturan küresel katmanlarda bulunur. Portakal kabuğu şeklinde iç içe geçmiş küresel katmanlardaki orbitallerin belli şekilleri ve açıları (yönelmeleri) mevcuttur. Orbitallerin bulunduğu katmanların enerji seviyelerinin başkuantum sayısı belirler. n = 1,2,3,. . .gibi tam sayılarla ifade edilir. Orbitallerin şeklini ise l yan kuantum sayıları belirler. l = 0(s), 1(p), 2(d),. .(n-1) e kadar değerler alır. Orbitallerin doğrultularını (açılarını) veren ml yan kuantum sayısı ml=-l. . .0. .+l değerlerini alır. Elektronların spini gösteren ms kuantum sayısı da +1/2 veya -1/2 değerlerini alabilir.
Bir atomun çapı, elektron bulutu da dâhil olmak üzere yaklaşık {\displaystyle 10^{-8}}{\displaystyle 10^{-8}} cm civarındadır. Atom çekirdeğinin çapı ise {\displaystyle 10^{-13}}{\displaystyle 10^{-13}} cm kadardır. Atomlar, boyutlarının görünür ışığın dalga boyundan çok küçük olması sebebiyle optik mikroskoplarla görüntülenemezler. Atomların pozisyonlarını belirleyebilmek için elektron mikroskobu, x ışını mikroskobu, nükleer manyetik rezonans (NMR) spektroskopisi gibi araç ve yöntemler kullanılır.
Yalnız elektronlar çekirdek çevresinde ancak belirli enerji seviyelerine sahip yörüngelerde dönerler, konumları ancak bir olasılık fonksiyonu ile ifade edilebilir. Elektronlar çekirdeğin etrafında buluta benzer bir şekildedir.
Atom modelleri(örnekler):
1.Dalton Atom Modeli
Dalton, atomu içi dolu küre şeklinde tanımlamıştır.
Dalton’a göre:
- Kimyasal tepkimelerde atom türü sayısı korunur. (Kütle Korunumu Kanunu‘nu desteklemiştir.)
- Bir elementin atomları ile farklı bir elementin atomları birleşerek bileşikleri meydana getirir. (Sabit Oranlar Kanunu‘nu desteklemiştir.)
- Bileşik oluşumunda atomlar tam sayılı olarak birleşirler. (Katlı Oranlar Yasası‘nı türetmiştir.)
- Dalton Atom Teorisindeki yanlışlık ve eksiklikler:
- Atomlar içi dolu, özelliksiz küreler değildir. Proton, nötron, elektron gibi atom altı parçacıklardan oluşurlar.
- Atomlar parçalanamaz yapıda değildir. Çekirdek tepkimeleri ile atomlar parçalanabilmektedir.
- Bir elementin tüm atomları özdeş yapıda değildir. Günümüzde izotop atomlar bulunmaktadır.
2.Thomson Atom Modeli
Thomson atomu üzümlü keke benzetmiştir.
Thomson Atom Teorisindeki yanlışlık ve eksiklikler:
- Atomda negatif yükler (elektron) pozitif yükler (proton) içerisinde dağılmış halde bulunmaz.
- Pozitif yükler atomun kütlesinin tamamını değil yaklaşık yarısını oluşturur.
- Elektronlar çok küçük bir hacim kaplayan pozitif yüklerin etrafında geniş boşluklar oluşturacak şekilde dağılmıştır.
3.Rutherford Atom Modeli
Rutherford’a göre:
- Atomun büyük bir kısmı boşluktur.
- Atomun merkezinde pozitif yüklerin oluşturduğu çekirdek yer alır.
- Çekirdeğin etrafında elektronlar geniş boşluklar bırakacak şekilde dağılmıştır.
- Pozitif yükler atomun kütlesinin yaklaşık yarısını oluşturur.
- Çekirdek elektronların yükünü dengeleyecek kadar pozitif yük taşımaktadır. Bu yükler proton olarak adlandırılmıştır.
İyi dersler!
Ziyaretiniz için teşekkür ederiz. İhtiyacınız olan bilgileri her zaman bulabilmeniz için buradayız. Zamanınızı ayırdığınız için minnettarız. En güncel bilgi ve sorularınıza yanıtlar almak için istediğiniz zaman geri dönün. Uzmanlarımızdan en güncel yanıtları ve bilgileri almak için Kalademi.me'ye geri dönün.