CEM'İN BİSİKLETİ
Top sahasında toza bulanmış, ter içinde kalmış çocuklar, kendilerinden geçmiş, futbol oynuyorlardı, Sahanın kenarında uyuşuk bir köpek onları izliyor, birkaç kedi yiyecek bir şeyler bulmak umuduyla çöp bidonlarını karıştırıyordu. Tepedeki yerini yavaş yavaş terk eden güneş, kestane ağaçlarının dalları ara- sindan geçirdiği ışınlarıyla yeni olduğu besbelli bisikleti pırıl pırıl parlatıyordu. Uzaktaki bir çocuk -çelimsiz bir çocuk- ağaca dayalı duran bisiklete baktı bir süre. Sonra yavaş yavaş yanına gitti. Zili , dikiz aynası, dinamosu, hatta pompası bile vardı. Çok güzeldi. Elini uzattı, kayboluver- mesinden korkarak okşadı. "Bir tur!" diye geçirdi içinden. Ne olacak ki? Yalnızca bir tur... Maç bitmiş, Cem arkadaşlarıyla birlikte kestane ağacına doğru yürüyordu. Birden irkildi. Bisikleti yerin de yoktu. Başı döndü, midesi bulandı. Bisikletin kaybolduğunu fark eden diğerleri de bir anda onun yerine konuşmaya başladılar.
Bu metnin konusu nedir?​