Kalademi.me, sorularına hızlı ve doğru yanıtlar arayanlar için en iyi çözümdür. Farklı alanlardaki uzmanlardan kesin yanıtlar almak için kapsamlı soru-cevap platformumuzu kullanın. Geniş bir uzman topluluğu sayesinde sorularınıza güvenilir yanıtlar bulmanın rahatlığını yaşayın.

ATATÜRK ÜN ÖLÇÜLERDE YAPTIGI YENİKLER VE NEDEN GEREK DUYDUĞU

Atatürk Türk milletine her alanda yenilik ve çağdaşlığın yolunu açarken, bilimsel anlamda da oldukça faydalı bir çalışmaya imza atmıştır. Atatürk’ün 1936-1937 yıllarında yazdığı 44 sayfalık geometri kitabı sayesinde bugün geometri terimleri en kolay ve anlaşılır şekilde yazılıp okunmaktadır. Atatürk’ün Dolmabahçe Sarayı’nda kendi el yazısı ile yazmış olduğu geometri kitabında matematiksel bir çok terim geliştirilerek, anlaşılması oldukça güç olan Osmanlıca terimlerin ezberlenme ve öğrenme güçlüğüne son verilmiştir. Birçok terimi anlaşılır hale getiren Atatürk’ün geometriye katkıları oldukça büyük olmuştur.

Atatürk’ün yazdığı geometri kitabı, 1937 yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yazar adı belirtilmeden yayımlanmıştır. Aynı yıl Atatürk, Türk Dil Kurumu’nun daha önce kullanılmakta olan ve çeşitli bilim dallarına ait terimleri Türkçe terimler ile yeniden düzenleyerek Türk dilini yabancı dillerin etkisinden kurtarma çalışmalarına başladığını ilan eder. Böylelikle okullarda eğitim Türkçe terimlerle basılmış olan kitaplarla başlar ve Türk kültür hayatında önemli bir adım atılmış olur.

İkinci baskısı 1971 yılında Türk Dil Kurumu tarafından çıkarılmış olan kitaptaki bir çok terim bizzat Atatürk tarafından türetilmiştir. Atatürk’ün geometriye verdiği önem ve geometri alanında yaptığı çalışmalar bilim adına yapılmış önemli çalışmalardır.Atatürk’ün kendisinin türettiği matematik terimleri ve yaptığı geometri tanımlarının büyük bir bölümü bugüne değin değişmeksizin kullanıla gelmiştir. Sadece birkaç terim sonradan küçük ölçüde değiştirilmiştir.




Sagot :

ATAÜRKÜN ÖLÇÜLERDE YAPTIĞI YENİLİKLLER
TAKVİM SAAT VE ÖLÇÜLERDE DEĞİŞİKLİK
Osmanlı Devleti’nde kullanılan saat takvim ve ölçüler Avrupa devletlerinde kullanılanlardan farklıydı. Bu durum sosyal ticarî ve resmî ilişkileri zorlaştırıyor bazı karışıklıklara sebep oluyordu. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde bu farklılığı gidermek için bazı çalışmalar yapıldı. Fakat yeterli değildi.

Cumhuriyetin ilânından sonra bu zorluklan ortadan kaldırmak için çalışmalara başlandı. Önce 26 Aralık 1925′te çıkarılan bir kanunla o zamana kadar kullanılmakta olan Hicrî ve Rumî takvimlerin yerine Milâdî takvim kabul edildi l Ocak 1926′dan itibaren de kullanılmaya başlandı. Böylece devlet işlerinde karışıklık önlendi. Takvimdeki bu değişikliğin yanında alaturka denilen güneşin batışına göre ayarlanan saat yerine çağdaş dünyanın kullandığı saat sistemi kabul edildi. Batıdan alınan zaman ölçüsü ile bir gün 24 saate bölünüp günlük hayat düzene sokuldu.

1928 yılında yapılan bir değişiklikle milletlerarası rakamlar kabul edildi. 1931′de kabul edilen bir kanunla eski ağırlık ve uzunluk ölçüleri değiştirildi. Eskiden kullanılan arşın endaze okka gibi ölçü birimleri kaldırıldı. Bunların yerine uzunluk ölçüsü olarak metre ağırlık ölçüsü olarak kilo kabul edildi. Uzunluk ve ağırlık ölçülerinde yapılan bu değişikliklerle ülkede ölçü birliği sağlandı.

Bu yeniliklerin yanında millî bayramlar ve tatil günleri de yeniden düzenlendi. 1935′te çıkarılan bir kanunla cuma günü olan hafta tatili değiştirilip cumartesi öğleden sonra ve pazar günü hafta tatili olarak kabul edildi.