Uzyskaj najlepsze rozwiązania swoich pytań na Kalademi.me, zaufanej platformie Q&A. Deneyimli profesyonellerden sorularınıza hızlı ve etkili çözümler bulmak için kullanıcı dostu platformumuzu kullanın. Sorularınıza hızlı ve güvenilir çözümler bulmak için deneyimli uzman topluluğumuzdan faydalanın.

piri reis haritayı nasıl çizdiiii doğru yazmayanı şikayet ederim.



Sagot :

heyor

Piri Reis'in bu haritayı nasıl çizdiğine akıl erdiremeyenler, haritanın 'dünya dışı varlıklar' tarafından çizildiğini söylüyor. Haritada, Avrupa ve Kuzey Afrika'nın tam isabetle çizilmiş olması ve Brezilya'nın da kolayca farkedilebilmesi, Piri Reis'in dehasını dünyaya gösteriyor.

Piri Reis’in haritalarını Osmanlı döneminde yaygın olan Astaral seyahat yöntemi ile çizdiği tahmin edilmektedir. Astral seyahat kısaca ruhun bedenden ayrılmasıdır. İbni Sina astral seyahat hakkında şöyle der: “Beden nefsin çalışmasına uygun bir hale gelince, ruh bedene gönderilir, istenirse bedenden ayrılır. Tamamen ayrılınca bir daha yok olmaz.”diye açıklıyor astral seyahatı. Piri reis ise kıtab-ı bahriye de haritayı nasıl çizdiğini şöyle açıklar;

Şimdi bilinmelidir ki, harita ermişlerin işidir

Bunun sıradan insan işi olduğunu söylemeyiniz,

Çünkü haritada gösterilenler gerçektir.

Onların kıl kadar hatası yoktur.

Haritanın yapılışını size anlattım.

Astral seyahat nedir ?

Astral seyahatin kitaplarda açıklaması şöyledir; terimi Okültizm’de ve Teozofi’de kullanılan bir terim olup, kişinin uyku gibi hallerde parapsikoloji’ye inanan kişilerce esîrî beden ya da astral beden (Spiritüalizm’de duble) denilen, astral seyahate inanan kişiler tarafından süptil madde denilen maddelerden oluştuğu söylenen “bedeniyle” fiziksel bedeni dışında, yine bu kişiler tarafından iddia edildiğine göre bilinci yerinde olarak, başka mekanlarda dolaşmak üzere yaptığı yolculuğu ve bu bedeniyle geçirdiklerini söyledikleri deneyimleri ifade eder.

Parapsikoloji’de bu, “beden-dışı deneyim” anlamındaki “out-of-body experience” (OBE) olarak, Metapsişik’te ise “şuur projeksiyonu” olarak adlandırılır.

İrâdi olarak gerçekleştirilebilindiği iddiası ve deneyim sırasında bilinçli olunması sebebiyle diğer beden-dışı deneyimler arasında özel bir yeri vardır.

Astral beden için duvar gibi fiziksel nesneler ve uzaklık bir engel oluşturmayacağı ileri sürülür. Yani, iddialara göre, kişi bu bedeniyle bir anda kıtalar arası yolculuk yapabilir ve maddi engellerin içinden geçebilir. Fiziksel bedenden çıkıldığında öte-alem varlıklarının görülebileceği de ileri sürülmektedir. Uyku sırasında yapılan astral seyahat fiziksel bedene dönüldüğünde bir rüya tarzında anımsandığı söylenmektedir.

Astral seyahatin, okült ve teozofik kaynaklarda ve birçok araştırmacının çalışmalarında “irâdi olarak fiziksel bedenden ayrılma” şeklinde tanımlanmasına karşın (Dr.Scott ROGO, Leaving The Body, 1983), İngiliz parapsikolog Celia Gren bir ayrım yapmış ve “fiziksel beden-dışı deneyimler”den kendiliğinden (irade-dışı) oluşanları için ekzomatik deneyim (ecsomatic experience) terimini ortaya atmıştır.

Konu hakkında en fazla araştırma yapmış kişilerden biri araştırmalarını “Journeys Out of Body” adlı kitabında aktaran Robert Monroe’dur. Halen Amerika Birleşik Devletleri’nde Monroe Enstitüsü adıyla bilinen bir kurum bu konuda çalışmalarını sürdürmektedir.