Kalademi.me'ya hoş geldiniz, uzmanlarımızın yardımıyla güvenilir ve hızlı yanıtlar alabileceğiniz yer. Soru-cevap platformumuzda, deneyimli profesyonellerden sorularınıza hızlı yanıtlar alın. Deneyimli profesyonellerden ayrıntılı yanıtlar almak için kullanıcı dostu platformumuzu keşfedin.
Sagot :
egende yetişir simsiyah zeytinler
akdenizin de yeter turunçgiller
karadenizinde çaylar biter
herşeyinle güzel canım türkiyem
Yöremiz tarımının önemli sorunlarından biri; “Sebzecilikte üretimin azalması, verimin düşmesi ve kültürel tarım uygulamasının eksik yapılması ana nedenlerden biridir.” Diyebiliriz.
Bu sorunların başında kültürel tarım uygulamasının eksik yapılması öncü rol oynamaktadır. Tarımda yapılan eksik uygulamalar, kültürel tarımı olumsuz yönde etkilerse: üretimin azalmasına ve verimin düşmesine neden olacağı bilinen bir gerçektir.
Burada insanla tarım ürününü, bilgiyle besin maddelerini mukayese edelim. İnsan, kazandığı bilgi donanımıyla kültürlü oluyorsa; tarımsal ürünler, aldığı besin maddeleriyle kaliteli ürün oluyor demektir. Besinle bilgi farklı kavram olmasına rağmen işleyişi aynıdır yararlı olması açısından. İnsanda bilgi ihtiyacı, tarım ürünlerinde besin ihtiyacı... Besin, tarım ürünlerini geliştirir: bilgi, insanın dünya görüşünü geliştir. Zaten kültür “ekin” kelimesinden gelir. Tohumu ekmekle ekin elde edilir: bilgiyi almakla kültür elde edilir.
Burada yaptığımız benzetmeden hareket ederek yöremizin sebzecilik faaliyetinden söz etmek istiyorum. Sebzeler insan beslenmesinde, insan sağlığında önemli besin kaynağı olduğuna göre verimi sağlayabilmek için kültürel tarımın şartlarına hareket etmek gerektiği yine bilinen bir gerçektir.
Eski yıllarda ve bilhassa yöremizde yetiştirdiğimiz birçok sebze çeşitleri vardı. Yöremizde yetişen bildiğimiz sebzeler; fasulye, karalahana, domates, salatalık, biber ve patlıcan başta olmak üzere marul, maydanoz, nane ve pazı kısmen ihtiyaca göre, kısmen küçük gelir etme amacına göre yöremizde yetişen tarım ürünleriydi.
Eski yıllarda yetişen fasulyeyi hatırlıyorum. Herek üzerinden çıkan salkımlardan fasulyeler taşıyordu. “Yapraktan çok fasulye vardı.” Diyebiliriz. Şimdi salkımlardan çıkan fasulyeler, yaprakların arasında kayboluyor ve gözükmüyor. Elimizi yaprakların arasına sokarak, derenin taşlarının arasında balık arar gibi fasulye arıyoruz. Sadece fasulye değil, diğer sebzeler de aynı...
Yöremizde yetişen bir diğer ürün olan domates, biber ve patlıcan ay ışığının geceyi parlattığı gibi, bitkinin içini parlatıyordu. Güneşten aldığı ışınları etrafa yayıyordu. Açtığı çiçeklere arılar uçuşuyordu. Sadece domates, biber ve patlıcan değil, diğer ürünlerde de aynı durum söz konusuydu.
Eğer yöremizde kültürel tarımda sorun oluyorsa, tarım ürünlerinde verim düşüyorsa sebebini çok iyi düşünmek ve araştırmak gerekir. Sonuca varmak için iyi düşünürsek, iyi araştırırsak ve iyi fikir üretebilirsek kültürel tarımda olumlu sonuç alabiliriz. O zaman ”Yöremizde sebzecilik nereye geldi ve kültürel tarımın gerekleri nedir?” diye bir soru soralım.
Kültürel tarımdan iyi sonuç alabilmek için her ürünün kültürel önleme ihtiyacı vardır verimliliği ve kaliteyi yüksek tutma açısından.
Bir ürünün yetişme şartlarında iklim ve toprak uygunluğunun şart olduğunu ve bu uygunluk şartı olmadan yapacağımız kültürel tarım uygulamasının önemi yoktur. İklimin ve toprağın elvermediği ortamda tarım ürünü yetişmez.
Buraya uğradığınız için teşekkür ederiz. Tüm sorularınıza en iyi yanıtları vermeyi taahhüt ediyoruz. Yakında görüşmek üzere. Ziyaretinizi takdir ediyoruz. Platformumuz her zaman doğru ve güvenilir yanıtlar sunmak için burada. İstediğiniz zaman geri dönün. Kalademi.me'yi kullandığınız için teşekkür ederiz. Sorularınıza yanıt bulmak için bizi ziyaret etmeye devam edin.