Answered

Kalademi.me ułatwia znalezienie odpowiedzi na Twoje pytania dzięki aktywnej społeczności. Sorularınıza hızlı ve güvenilir çözümler bulmak için deneyimli uzman topluluğumuzdan faydalanın. Farklı disiplinlerdeki uzmanlardan kesin yanıtlar almak için kullanıcı dostu platformumuzu keşfedin.

metinlerin sınıflandırılması ile ilgili dres notları ltfn acl şmdiden tşkrler



Sagot :

Metinler gerçeklikle ilişkileri, işlevleri ve yazılış amaçları bakımından sınıflandırılırlar. Bu açıdan netinler, sanat metinleri ve öğretici metinler olmak üzere işlevleri bakımından ikiye ayrılır.

 

Sanat metinlerinde yan anlam değeri taşıyan ve okuyucunun anlayışına, sezgisine bırakılan ifadelere yer verildiğini, mecazlı ifadeler kullanıldığını böylece anlatıma çağrışım ve duygu değeri kazandırarak okuyucunun yeni ve farklı anlamlar çıkarabildiğini görüyoruz. Sanat metinlerinde gerçekliğin dönüştürülmesi söz konusudur.

Öğretici metinler ise bilgi vermek amacıyla yazılırlar. Öğretici metinler günlük hayatın gerçeklerini, tarihi olayları, felsefi düşünceleri ve bilimsel gerçekleri anlatan metinlerdir. Öğretici metinler genelde kelimelerin ilk anlamlarıyla oluşturulduklarından, bu metinler okuyucuda aynı izlenimi bırakırlar.

Not: Tablo içerisinde yer alan konulara, konu başlıklarından ulaşabilirsiniz.

Sınıflama ve sınıflandırma, felsefede "bilgide ilk ve en önemli adım olarak, belirli şeylerin birliğini ve çeşitli şey türleri arasındaki ilişkiyi kavramanın yolu; doğada düzen keşfetmenin ilk ve en basit yöntemi. Konu ve nesneleri cins tür ilişkisine göre sıralama" olarak tanımlanır. Sınıflandırma öğrenmeyi, öğretmeyi, araştırmayı kolaylaştırmak İçin yapılır.

Canlıların çevrelerinde bulunan unsurların sınıflandırılması, insanın yeryüzünde ortaya çıkışından daha eskidir. Zira hayvanlar bile çevrelerinde bulunan objeleri besinler, besin olmayanlar, düşmanlar, rakipler, eşler vs. şeklinde bir gruplandırma yaparak tanırlar. Sınıflandırmanın tarihi Eski Yunan'a kadar uzanır. Eski Yunanbilginlerinden Hippocrates (M.Ö. 460-377), ilk olarak hayvan türlerini saymıştır. Ancak sınıflandırmaya ait bilinen en eski çalışma Yunan filozof Aristoteles(M.Ö.354-291) tarafından yapılmıştır. Aristoteles yapmış olduğu sınıflandırmada "hava, kara ve su" gibi canlıların yaşam ortamlarını temel olarak almıştır.

Bilim adamları, canlı ve cansız varlıklar hakkında sistemli ve yeterli bir bilgiye sahip olmak ve dolayısıyla canlı ve cansız varlıklar hakkındaki karışıklığı gidermek için sınıflandırmaya ihtiyaç duymuşlardır. İşte sınıflandırma yapılmamış olsaydı birçok canlı ile İlgili bilginin gelecek kuşaklara aktarılması da söz konusu olmayabilirdi. Günümüzde bilimin her kolunda ilerleme kaydedilmesinin nedeni, işte bu sınıflandırma yönteminin oldukça gelişmiş olması ve daha da geliştirilmesine yoğun bir şekilde devam edilmesidir. Çünkü sınıflandırılamayan şeyler anlamsızdır; tanımlanması, değerlendirilmesi, yargılanması ve diğerlerine iletilmesi mümkün değildir. Bu nedenle sınıflandırılamayan ve adlandırılamayan şeyler sosyal gerçekliğimizin bir parçası olmaz. Sınıflandırma ve adlandırma 'şeyleri' tanıdık hale sokar ve anlam ve önem kazandırır.

Sınıflandırmada dikkate alınacak belli başlı kurallar şşekilde sıralanabilir: 
a. Sınıfları ayıklamak ya da öbeklemek için, her adımda yalnızca tek bir ilke kullanılabilir. 
b.  Sınıflama ya da bölmenin adımlarında, hiçbir grup ya da sınıfın atlanmamış olmasına dikkat edilmelidir. 
c. Hiçbir ara adım unutulmamalıdır.

öncelikle merhaba :)

METİNLERİN SINIFLANDIRILMASI

temelde  şiir  ve  düzyazı  biçiminde  gruplanan  metinler; gerçeklikle ilişkileri, işlevleri, yazılış amaçları,  hedef kitleleri, kullanılan anlatım biçim ve teknikleri vb. ölçütlere göre sınıflandırılabilir.Metinler, sanat metinleri (edebî metinler) ve öğretici (bil-gilendirici) metinler olmak üzere ikiye ayrılır. Ayrıca sanat metinleri ve öğretici metinler de kendi içinde gruplandırılır.Sanat metinleri; edebî bir heyecan uyandırmak, estetik zevk  ve  anlayış  kazandırmak  amacıyla  yazılır.  Coşku  ve heyecanı dile getiren metinler (şiir),

öyküleyici (anlatmaya bağlı)  metinler  (masal,  fabl,  destan,  hikâye,  roman),  göstermeye bağlı metinler (tiyatro) sanat metinleridir.Öğretici metinler; tanıtmak, bilgi ve haber vermek, uyar-mak,  düşündürmek,  kanıları  değiştirmek,  yönlendirmek gibi  amaçlarla  yazılır.  Tarihî  metinler,  felsefi  metinler,  bilimsel  metinler,  gazete  çevresinde  gelişen  metin  türleri (makale, deneme, sohbet, fıkra, eleştiri, mülakat, röportaj, haber  yazıları),  kişisel  hayatı  konu  alan  metin  türleri  (anı, günlük, gezi yazısı, biyografi / otobiyografi, mektup) öğretici metinlerdir,

DİLİN KULLANIMINDAN DOĞAN TÜRLERİ

Bir dilin kullanımında, bölgesel ve kültürel farklılıklar so-nucu, dil içindeki çeşitlenmelerle ağız, şive ve lehçe oluşur. Dilin belirli çevrelerdeki özel kullanımıyla da argo ve jargon oluşur.

Ağız:

 Bir  dilin  bir  ülke  sınırları  içindeki  farklı  yerleşim bölgelerinde  ses,  şekil,  söz  dizimi  ve  anlamca  farklılaşan konuşma  biçimidir:  Kayseri  ağzı,  Erzurum  ağzı,  Trakya ağzı...

Şive:

Bir dilin, yazılı kaynaklarla izlenebilen tarihî gelişi-mi içinde ayrılmış kollarıdır. Şiveler; bir milletin tarihî, siya-si,  sosyal  ve  kültürel  nedenlerle  farklı  yurt  coğrafyalarına dağılmasıyla ortaya çıkar: Azeri Türkçesi, Özbek Türkçesi, Türkmen Türkçesi vb. Şiveler arasındaki ses, şekil ve kelime farklılıkları anlaşmayı engelleyecek kadar derin değildir.

Lehçe:

Bir dilin, tarihî gelişimi içinde yazılı kaynaklarla izlenemeyen  dönemlerinde  ayrılmış  kollarıdır.  Türk  dilinin Çuvaş  lehçesi  ve  Yakut  lehçesi  gibi.  Lehçeler  arasındaki ses,  şekil  ve  kelime  farklılıkları  anlaşmayı  güçleştirecek kadar derindir. Bu durum daha çok tarihî, siyasi ve coğrafi nedenlerden kaynaklanır.

Argo:

Ortak  dilden  ayrı  olarak  belirli  toplulukların  ses, yapı, söz dizimi ve anlam bakımından farklılık gösteren dili veya kelime dağarcığıdır. Farklı bir anlaşma biçimi sağla-mak  üzere  oluşturulur.  Argo  oluşturulurken  ortak  dildeki kelimelere özel anlamlar verilir, bazı kelimelerde değişiklik yapılır; dilin lehçelerinden, eskimiş ögelerinden ve yabancı kelimelerden yararlanılır. Argo, çoğunlukla kaba bir söyleyiş özelliği gösterir.

Jargon:

Aynı meslek veya topluluktaki insanların ortak dilden ayrı olarak kullandıkları özel dil veya söz dağarcığı-dır.

Standart (Ölçünlü) Dil:

Bir dili toplum olarak konuşan ve  yazanların  hep  birlikte  uydukları,  ağız  özelliklerinden arındırılmış,  belirli  ölçü  ve  kurallara  bağlı  ortak  dildir.  Bir milletin  yazılı  kültürünün  oluşmasında  dilde  anlaşma  ve birlik  sağlanması  gerekir.  Bunun  için  dildeki  ağızlardan yaygın  ve  işlenmiş  olanı  ortak  kültür  dili  durumuna  gelir. Standart dilin kuralları yazım kılavuzlarında ve sözlüklerde belirtilir.  Standart  Türkçe,  İstanbul  Türkçesi  esas  alınarak biçimlendirilmiş olan konuşma ve yazı dilidir.

iyi dersler dilerim ( ^...^ )

Zamanınızı ayırdığınız için minnettarız. En güncel bilgi ve sorularınıza yanıtlar almak için istediğiniz zaman geri dönün. Ziyaretiniz için teşekkür ederiz. İhtiyacınız olan bilgileri her zaman bulabilmeniz için buradayız. Kalademi.me'ye ziyaretiniz için teşekkür ederiz. En güncel yanıtlar ve bilgiler için geri dönün.