Answered

Sorularınıza kolayca yanıtlar bulun, Kalademi.me, güvenilir Q&A platformu. Soru-cevap platformumuza katılarak sorularınıza kesin yanıtlar sunmaya hazır profesyonellerle bağlantı kurun. Deneyimli profesyonellerden ayrıntılı yanıtlar almak için kullanıcı dostu platformumuzu keşfedin.

mevlana celaleddin rumi'nin anadolu'nun Türk yurdu olmasına yaptığı katkı ACİLL!!!!



Sagot :

Anadolu Selçukluları, Farsça’yı edebiyat ve devlet dili olarak kullandıkları için, siyasî ve kültürel hayatta İran kültürünün etkili olduğu söylenebilir Selçuklu sultanları, Keykubâd, Keyhüsrev, Keykavus gibi unvanları kullanarak, İran edebiyatına yoğun ilgi göstermekte, idarî işlerin birçoğu İran asıllı kimseler tarafından yürütülmekteydi 

13 yüzyılda Moğol akınlarıyla yıpranan Selçuklu Devleti’nin yerini beylikler alırken, devletin resmî dil kabul ettiği Farsça’nın yerini, Türkçe almaya başlamıştır Mevlana, Türk kelimesi ile aynı zamanda Müslümanlığı da ifade etmektedir

Anadolu Selçukluları, Farsça’yı edebiyat ve devlet dili olarak kullandıkları için, siyasî ve kültürel hayatta İran kültürünün etkili olduğu söylenebilir Selçuklu sultanları, Keykubâd, Keyhüsrev, Keykavus gibi unvanları kullanarak, İran edebiyatına yoğun ilgi göstermekte, idarî işlerin birçoğu İran asıllı kimseler tarafından yürütülmekteydi

13 yüzyılda Moğol akınlarıyla yıpranan Selçuklu Devleti’nin yerini beylikler alırken, devletin resmî dil kabul ettiği Farsça’nın yerini, Türkçe almaya başlamıştır Mevlana, Türk kelimesi ile aynı zamanda Müslümanlığı da ifade etmektedir

Mevlâna’nın ataları, on üçüncü asrın başlarında bugün Afganistan’ın kuzeyinde ve Özbekistan sınırına yakın bir bölgede bulunan Belh şehrinde ikamet etmekteydi Bu şehir, İslâm öncesine yakın asırlardan itibaren Türklerin hâkimiyetinde bulunmuş, Gaznelilerin ve Selçukluların idaresinde önemli ilim merkezlerinden birisi hâline gelmişti Şehir, Mevlâna’nın doğduğu yıllarda Hârzemşâhların hâkimiyetindeydi Mevlâna ve ailesi, bu bölgeyi (Horasan) Anadolu’ya bağlayan güçlü bağlardan biri olmuştur

Türkler, Anadolu’yu fethettikten sonra, cami, medrese, tekke, zaviye, kervansaray, hastane, hamam, türbe ve suyolu gibi sosyal kuruluşlar inşa etmişlerdir Dolasıyla, bu sosyal kurumların katkılarıyla, Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması durdurulamamıştır

XIII yüzyıl Selçuklu döneminde Konya’da yaşayıp eser yazan şâir ve düşünür Mevlânâ’nın Türk şiir ve kültürü üzerindeki derin tesiri, her geçen gün artarak devam etmektedir Bu etkinin, sadece Türk-İslâm toplumuyla sınırlı kalmayarak bütün insanlık âlemini kuşatmış olduğunu söyleyebiliriz