Kalademi.me'ya hoş geldiniz, tüm sorularınıza hızlı ve doğru yanıtlar bulabileceğiniz en iyi soru-cevap platformu. Farklı disiplinlerdeki profesyonellerden kapsamlı çözümler bulmak için platformumuzu kullanın. Farklı disiplinlerdeki uzmanlardan kesin yanıtlar almak için kapsamlı soru-cevap platformumuzu kullanın.
Sagot :
Atatürk ve Atatürkçülüğün Türk Toplumundaki Yeri ve Önemi
Atatürkçülüğün Türk Toplumundaki önemini belirlemek için öncelikle Atatürkçülüğün iyi tanımlanması ve anlatılması gerekmektedir
Birçok kaynak ve yazar tarafından Atatürkçülük için çeşitli tanımlar yapılmıştır İsmet Giritli’ye göre siyasal, ekonomik ve kültürel alanda çağdaş bir Türkiye’yi amaçladığından Ulusal Modernleşme İdeolojisi olarak adlandırılmıştır
Utkan Kocatürk ise Atatürkçülüğü; Türk Milleti’nin aklın ve bilimin rehberliğinde ileri bir toplum olarak en kısa sürede çağdaş uygarlık düzeyine erişmesini, milletler ailesinin bağımsız, eşit ve şerefli bir üyesi olarak demokratik ve laik kurallar içinde mutlu bir yaşam sürmesini amaçlayan ilkeleri Türk toplumunun ihtiyaç ve isteklerinden doğmuş çağdaş bir düşünce sistemi şeklinde tanımlamıştır Genelkurmay Başkanlığı’nın hazırlamış olduğu Atatürkçülük adlı eserde ise şu tanımlamalar yapılmıştır: Türk Milleti’nin bugün ve gelecekte tam bağımsızlığa, huzur ve refaha sahip olması, devletin millet egemenliğine dayandırılması, aklın ve bilimin rehberliğinde Türk kültürünün çağdaş uygarlık düzeyi üzerine çıkarılması amacı ile temel esasları yine Atatürk tarafından belirtilen devlet hayatına, fikir hayatına ve ekonomik hayata, toplumun kurallarına ilişkin gerçekçi fikirlere ve ilkelere Atatürkçülük denir Yukarıda da görüldüğü üzere, hangi kavram ya da tanım kullanılırsa kullanılsın Atatürkçü düşüncenin tümü her şeyden önce bu ülke halkının sorunlarına gerçekçi çözümler getirebilmek amacıyla konulmuştur Bütünüyle M Kemal Atatürk’ün kafasında biçimlenen Türk İnkılâbı daha sonraki yıllarda yine O’nun önderliğinde, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı yürüten asker-sivil ileri görüş ve düşünceli aydınlar ve yurtsever halk önderlerinin çabaları ile gelişmiştir Atatürk İlkeleri’nin tümü bir anda değil, yıllar geçtikçe karşılaşılan sorunlara uygun bir biçimde ortaya konulmuştur Atatürkçülük, temelde bir inkılâptır Bu inkılâp, Türk tarihinin, Türk toplumunun getirdiği birikimler içinde, Türk toplumunu çağdaş ve köklü bir değişime uğratmıştır Devrimin getirdiği temel değişme, Halife- Sultanlık sisteminin ve onun zorunlu olarak taşıdığı kişisel egemenliği kaldırmada, onun yerine laikliğe, ulusal egemenlik ilkelerine dayanan Cumhuriyet yönetimini getirmede açık ve kesindir Atatürkçülüğün temel öğeleri olarak bilim ve akılcılık, sosyal-ekonomik kalkınma ve çağdaşlaşma, siyasal bağımsızlaşma ve demokratlaşma yönünde özgürlükçülük, laiklik, halkçılık, devletçilik, sosyal adaletçilik, ulusçuluk, barışçılık, cumhuriyetçilik, devrimcilik ilkeleri benimsenebilir Çok yönlü düşünceye ve demokratik bir toplumsal yapıya dayalı bir değişim, bir atılım, bir ilerleme yaratmak Atatürkçülüğün başka bir ereğidir Atatürkçülüğün temel ilkeleri Türk Devrimi ile eş anlamda gelmektedir Atatürkçülüğü tam olarak anlamak ve tanımlayabilmek için O’nun ana çizgisine bakılması zorunludur Atatürk’ün ana çizgisinde Cumhuriyetçilik, Laiklik, Barışçılık, Akıl ve Bilimcilik vardır Bu ana çizgiye ters düşmeyen bütün düşüncelere açıktır Atatürkçülük onun içindir ki bir noktada durdurulamaz, bir noktada dondurulamaz Atatürkçülük yalnız Atatürk’e dönüş demek değildir Atatürk’ün bıraktığı yerden onu daha ileri götürmektir
Sitemizi ziyaret ettiğiniz için teşekkür ederiz. Aradığınız yanıtları bulduğunuzu umuyoruz. Daha fazla bilgiye ihtiyaç duyduğunuzda tekrar bekleriz. Platformumuzu kullandığınız için teşekkür ederiz. Amacımız, tüm sorularınıza en doğru ve güncel yanıtları vermektir. Tekrar bekleriz. Kalademi.me her zaman kesin yanıtlar sunmak için burada. En güncel bilgiler için tekrar gelin.