Sorularınıza kolayca yanıtlar bulun, Kalademi.me, güvenilir Q&A platformu. Farklı alanlardaki profesyonellerden ayrıntılı yanıtlar almak için kullanıcı dostu platformumuzu keşfedin. Sorularınıza hızlı ve güvenilir çözümler bulmak için deneyimli uzman topluluğumuzdan faydalanın.
Sagot :
NUTUK
Atatürk'ün kendi kaleminden çıkan bu eser, yine Atatürk tarafından, Cumhuriyet Halk Partisi'nin 15-20 Ekim 1927 tarihleri arasında Ankara'da toplanan İkinci Kurultayı'nda 36,5 saat süren ve altı günde okunan tarihi bir hitabeye dayandığı için Nutuk adını almıştır.
Nutuk ilk defa 1927 yılında, biri asıl metin, diğeri belgeler olmak üzere Arap harfleriyle iki cilt olarak yayınlanmıştır. Aynı yıl, tek cilt halinde lüks bir baskısı da yapılmıştır. Yazı inkılabından sonra, bu ilk metnin okunması güçleştiğinden, 1934 yılında, Milli Eğitim Bakanlığınca üç cilt olarak yeniden basılmıştır. Nutuk, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araş
tırma Merkezince yeniden basılmıştır.
1."ATA" LAFINI SEVMEZDİ
"Atatürk" hitabını ilk kez dönemin Türk Dil Kurumu Başkanı bir
konuşmasında kullanmış, Mustafa Kemal de çok beğenerek soyadı olarak
almıştı. Kendisine "Ata" diye hitap edilmesinden hiç hoşlanmazdı.
2.EN SEVDİĞİ YEMEK
Manastır Askeri Lisesi yıllarından kalan bir alışkanlıkla hayatı
boyunca en sevdiği yemek kuru fasulye ve pilav olarak kaldı. Tatlıya
düşkün değildi ama cani istediğinde çok sevdiği gül reçelini tercih
ederdi.
3.EN BÜYÜK HAYALİ DÜNYA TURUNA ÇIKMAKTI
Ömrü yetseydi bir dünya turuna çıkıp Türk dili ve tarihi üzerindeki
çalışmalarını genişletmek en büyük hayaliydi.
4.BAŞUCU KİTABI "ÇALIKUŞU" YDU.
Binlerce kitabı vardı. Ama bunların arasında bir tanesini hayatı
boyunca hatta cephede bile başucundan ayırmadı. Reşat Nuri
Güntekin'in ünlü Çalıkuşu" romanını hep yanında taşır, her gün
rasgele bir yerinden açar, birkaç sayfa okurdu.
5.KABUL SALONUNDAKİ AT YAVRUSU
Atlardan sonra en sevdiği hayvan köpekti. "Fox" adını verdiği köpeği,
Gazi`nin yatağının ayakucunda uyurdu. Hayvanlara düşkünlüğü o
dereceydi ki bir gün misafirlerinin de görebilmesi için yeni doğmuş
bir tayla annesinin Çankaya Köşkü kabul salonuna getirilmesini bile
emretmişti.
6.TAM BİR SALON ADAMI
En sevdiği dans valsti. Müzik zevki çeşitlilik gösteriyordu. Klasik
Batı müziği dışında Anadolu ezgilerini de severek dinlerdi.
7.GÖMLEKLERİNİN TÜMÜ BEYAZDI
Gömleklerinin hepsi beyazdı. Bu gömlekler ilk yıllarda İsviçre`de
özel olarak dikilirken sonra yerli malı kullanma kampanyasına öncülük
edebilmek için Beyoğlu`nda bir terziye diktirilmeye başlanmıştı.
8.DOLABINDA LACİVERTE YER YOKTU
Takım elbiselerinin tasarımlarını hep kendisi çizerdi. Lacivert takim
giymeyi sevmezdi.
9.ÖLÇÜLERİ
Boyu 1.74 idi. Hayatının son dönemlerine kadar 76 olan kilosu
hastalığının ilerlemeye başlamasıyla 46'ya kadar düşmüştü. 43 numara
siyah rugan ayakkabı giyerdi.
10.RUMELİ ŞİVESİ
Özenli ve temiz bir Türkçe konuşurdu. Ancak bazı kelimeleri Rumeli
şivesiyle telaffuz ederdi.
11.HAZİN BİR HİKÂYE
Hayatında bir dönem çok önemli yer tutan, Mustafa Kemal`in
evlenmesinden sonra hayatına trajik bir şekilde son veren Fikriye
Hanım`ın mezarının nerede olduğu bilinmiyor.
12.CUMHURBAŞKANLIĞINDAN SIKILIYORDU.
Hayatinin çoğunu geçirdiği savaş cephelerinden sonra Cumhurbaşkanı
olarak geçirdiği yıllar ona bir tecrit yaşantısı gibi geliyor, çok
sevdiği halkından ve sade bir vatandaş yaşamından uzaklaştığını
düşünüyordu.
13.PAPA`NIN TEMSİLCİSİNE ELBİSE
Kıyafet Kanunu çerçevesinde tüm din adamlarının dini kıyafetleriyle
sokağa çıkmaları yasaklanınca, Monsenyör Roncalli`ye kendi terzisi
Kemal Milaslı eliyle bir koleksiyon hazırlattı.
14.KENDİSİ TIRAŞ OLMAZDI.
Sabah kahvaltılarıyla arası hiç hoş değildi. Yataktan kalkar kalkmaz
odasındaki divanın üzerine bağdaş kurarak oturur, günün ilk kahvesini
sigarasını içerdi. Bir özelliği de kendi kendine tıraş olmamasıydı.
15.DÜZEN TAKINTISI VARDI
Evinde, çevresinde hatta konuk olduğu evlerde bile eğri duran
eşyaları düzeltmeden rahat edemezdi.
1. Soru: Atatürk’ün Büyük Eseri-Nutuk
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurcusu Mustafa Kemal Atatürk’ün büyük, büyük olduğu kadar da önemli ve ünlü eseri, “Nutuk” adını taşımaktadır Nutuk, Atatürk’ün, Cum-huriyet Halk Partisi’nin[1] 15 Ekim 1927 Cumartesi günü top-lanan ve 23 Ekim 1927 Pazar gününe kadar devam eden İkin-ci Büyük Kongresi’nde[2] yaptığı “uzun ve teferruatlı” konuş-masının kitaplaştırılmasından meydana gelen bir eserdir
Atatürk, Cumhuriyet Halk Partisi’nin İkinci Büyük Kongresi’nin ilk altı günüde (15-20 Ekim 1927), beş gün altışar (6’şar) saat, son günü de altı saat otuz üç dakika (6 sa-at, 33 dakika) olmak üzere toplam 36 saat 33 dakika konuş-muştur Bu konuşma, dünya hitabet tarihinde eşine az rastla-nacak uzunluktadır
Büyük eseri Nutuk’u meydana getiren ünlü konuşma metnini, yakın çevresinin bildirdiğine göre, Atatürk bizzat kendisi kaleme almıştır Nutuk metninin hazırlanmasına 1927 yılının ilk yarısında başlandığı bilinmektedir
Nutuk, Atatürk tarafından konuşmanın yapıldığı yıl (1927) eski harflerle 543 büyük boy kitap sayfasından meyda-na gelen gerçekten hacimli bir eser olarak bastırılmıştır Ay-rıca, 266 sayfa tutan vesikalar cildi de vardır Eserine “Nutuk” adını bizzat Atatürk vermiştir[3]
“Söylev” adı, Atatürk’ün ölümünden sonra Atatürk ün bu ünlü tarihî eserine başkalarının verdiği isimdir Ata-türk’le bir ilgisi yoktur
Atatürk'ün Eserleri
1) Nutuk
2) Medeni Bilgiler
3) Bölüğün Muharebe Eğitimi
4) Cumalı Ordugahı
5) Takımın Muharebe Eğitimi
6) Taktik Tatbikat Gezileri
7) Geometri
8) Subay ve Komutan ile Konuşmalar
2. Soru: 1."ATA" LAFINI SEVMEZDİ
"Atatürk" hitabını ilk kez dönemin Türk Dil Kurumu Başkanı bir
konuşmasında kullanmış, Mustafa Kemal de çok beğenerek soyadı olarak
almıştı. Kendisine "Ata" diye hitap edilmesinden hiç hoşlanmazdı.
2.EN SEVDİĞİ YEMEK
Manastır Askeri Lisesi yıllarından kalan bir alışkanlıkla hayatı
boyunca en sevdiği yemek kuru fasulye ve pilav olarak kaldı. Tatlıya
düşkün değildi ama cani istediğinde çok sevdiği gül reçelini tercih
ederdi.
3.EN BÜYÜK HAYALİ DÜNYA TURUNA ÇIKMAKTI
Ömrü yetseydi bir dünya turuna çıkıp Türk dili ve tarihi üzerindeki
çalışmalarını genişletmek en büyük hayaliydi.
4.BAŞUCU KİTABI "ÇALIKUŞU" YDU.
Binlerce kitabı vardı. Ama bunların arasında bir tanesini hayatı
boyunca hatta cephede bile başucundan ayırmadı. Reşat Nuri
Güntekin'in ünlü Çalıkuşu" romanını hep yanında taşır, her gün
rasgele bir yerinden açar, birkaç sayfa okurdu.
5.KABUL SALONUNDAKİ AT YAVRUSU
Atlardan sonra en sevdiği hayvan köpekti. "Fox" adını verdiği köpeği,
Gazi`nin yatağının ayakucunda uyurdu. Hayvanlara düşkünlüğü o
dereceydi ki bir gün misafirlerinin de görebilmesi için yeni doğmuş
bir tayla annesinin Çankaya Köşkü kabul salonuna getirilmesini bile
emretmişti.
6.TAM BİR SALON ADAMI
En sevdiği dans valsti. Müzik zevki çeşitlilik gösteriyordu. Klasik
Batı müziği dışında Anadolu ezgilerini de severek dinlerdi.
7.GÖMLEKLERİNİN TÜMÜ BEYAZDI
Gömleklerinin hepsi beyazdı. Bu gömlekler ilk yıllarda İsviçre`de
özel olarak dikilirken sonra yerli malı kullanma kampanyasına öncülük
edebilmek için Beyoğlu`nda bir terziye diktirilmeye başlanmıştı.
8.DOLABINDA LACİVERTE YER YOKTU
Takım elbiselerinin tasarımlarını hep kendisi çizerdi. Lacivert takim
giymeyi sevmezdi.
9.ÖLÇÜLERİ
Boyu 1.74 idi. Hayatının son dönemlerine kadar 76 olan kilosu
hastalığının ilerlemeye başlamasıyla 46'ya kadar düşmüştü. 43 numara
siyah rugan ayakkabı giyerdi.
10.RUMELİ ŞİVESİ
Özenli ve temiz bir Türkçe konuşurdu. Ancak bazı kelimeleri Rumeli
şivesiyle telaffuz ederdi.
11.HAZİN BİR HİKÂYE
Hayatında bir dönem çok önemli yer tutan, Mustafa Kemal`in
evlenmesinden sonra hayatına trajik bir şekilde son veren Fikriye
Hanım`ın mezarının nerede olduğu bilinmiyor.
12.CUMHURBAŞKANLIĞINDAN SIKILIYORDU.
Hayatinin çoğunu geçirdiği savaş cephelerinden sonra Cumhurbaşkanı
olarak geçirdiği yıllar ona bir tecrit yaşantısı gibi geliyor, çok
sevdiği halkından ve sade bir vatandaş yaşamından uzaklaştığını
düşünüyordu.
13.PAPA`NIN TEMSİLCİSİNE ELBİSE
Kıyafet Kanunu çerçevesinde tüm din adamlarının dini kıyafetleriyle
sokağa çıkmaları yasaklanınca, Monsenyör Roncalli`ye kendi terzisi
Kemal Milaslı eliyle bir koleksiyon hazırlattı.
14.KENDİSİ TIRAŞ OLMAZDI.
Sabah kahvaltılarıyla arası hiç hoş değildi. Yataktan kalkar kalkmaz
odasındaki divanın üzerine bağdaş kurarak oturur, günün ilk kahvesini
sigarasını içerdi. Bir özelliği de kendi kendine tıraş olmamasıydı.
15.DÜZEN TAKINTISI VARDI
Evinde, çevresinde hatta konuk olduğu evlerde bile eğri duran
eşyaları düzeltmeden rahat edemezdi.
Yer yetmedi bu kadar yazabildim :(
Aradığınız bilgileri bulduğunuzu umuyoruz. Daha fazla yanıt ve güncel bilgi almak için tekrar ziyaret edin. Hizmetimizi kullandığınız için teşekkür ederiz. Tüm sorularınıza doğru ve güncel yanıtlar vermek için her zaman buradayız. Bilginiz değerlidir. Daha fazla yanıt ve bilgi için Kalademi.me'ye geri dönün.