ledi. Ara sıra ayağa kalkıp dizlerini o 3. 1. Delikanlı akşama kadar bu köşede be içindeki sisli düşüncelerin dağılmasını b turuyor, sonra tekrar çömelerek kafasın liyordu. Düşünmek, hayal etmek, gelece göre de ge ait güzel planlar kurmak ona g ğildi çünkü sabahtan akşama kadar ç maktan, eve ekmek götürme bir türlü kurtulamıyordu.Gen II. Tarık Öğretmen, okul sonrası Alan k yünü tanımak için dolaşmaya çıktı. Yol din." diyordu. Köyün kahvesi kapalıyd da öğretmeni gören herkes "Hoş gel. Birkaç ihtiyar kahve önünde sandalye de oturuyordu. İhtiyarlardan biri, Tank Öğretmen'le sıcak bir sohbete daldı. Ill. Önümüzdeki kalın zaman perdesini ara layıp onun yıllar önce belleğime kazın mış olan yüzünü anımsamaya çalıştım. O, deminden beri bir türlü salınamadı ği iskemlesine âdeta çökmüş, gözlerini denizin uçsuz bucaksız ufkuna dikmişti. Kendisini rahatsız etmemek için uzun süre sesimi çıkarmadım. Beni fark edin- ce yüzünde bir sevinç parladı. V. İlk görev yerim Basra Cephesi'ydi ama ben cepheye ulaştığımda Basra çoktan düşmüştü. Harbin ikinci yılıydı. Burada Ingiliz ilerleyişini nihayet durdurmuştuk Çatışmalar ara sıra oluyordu. Düşman uçakları çalıştığım sahra hastanesine bi- le devamlı baskınlar veriyordu. Numaralanmış metinlerin hangisinde me az anlamlı bir sözcüğe yer verilmemiştir? A) B) II. C) III. D) IV.​